Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11280 E. 2023/11746 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarının Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davada hükmedilen miktarın, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 5. ve 13. maddeleri uyarınca belirlenmesi gerekirken, mahkemece hatalı olarak yüksek bir miktar belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararı kanun yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/144 E., 2023/29 K.

KARAR : Davanın kabulü

KANUN YARARINA

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 25.03.2016 tarihinden itibaren fotoğrafçı/dış çekim elemanı olarak davalı işyerinde çalıştığını, işe girişinin 10.08.2018 tarihinde Kuruma bildirildiğini, fîili çalışmasının Kuruma eksik bildirildiğini ve sigorta primlerinin sembolik rakamlar üzerinden yatırıldığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından 29.12.2018 tarihinde haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, asgari geçim indirimi hariç günlük net 80,00 TL ve primle çalıştığını, ücretlerinin elden ödendiğini, asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini, tüm ... bayram ve genel tatil günleri dahil haftanın 7 günü 17.00-00.00 saatleri arası çalıştığını, yıllık izin kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları, asgari geçim indirimi, yıllık izin ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alt işverenden fotoğrafçılık hizmeti alınması kapsamında fotoğrafçı olarak çalıştığını, bu sözleşmeler kapsamında ve devam eden yıllarda müvekkili Şirketin bu hizmeti almaya devam ettiğini, Y.G. ile 2013-2014 yılları arası için stüdyo kamera ve fotoğraf sözleşmesi, A.G. ile 20.03.2019 tarihli yüklenici sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmelerde hizmet alımında çalışacak fotoğrafçıların sigortalarının yapılması ve işçilik alacaklarından hizmet verenin sorumlu olacağının düzenlendiğini, bu kişilere davanın ihbarını talep ettiklerini, davacının bu kişiler yanında çalıştığını, ihtiyaç duyulduğunda birer günlük sürelerle müvekkili Şirket işyerinde çalıştırıldığını, fotoğrafçılık işinin müvekkili Şirketin asıl işi olmadığını, davacının albüm başına ücret aldığı beyanı ile parça başı ... yaptığını açıkça ikrar ettiğini, müvekkili Şirketin iyiniyetle ... kazasına karşı sigorta bildirimi yaptığını, davacının da bu çalışanlardan biri olduğunu, bu bildirimler dışında davacının müvekkili nezdinde bir çalışmasının olmadığını, Ramazan aylarında hiç çalışma olmadığını, hafta içinde bir gün hafta tatili kullandırıldığını, bayram günlerinde çalışma yapılmadığını, davacının her düğünde görev almadığını, bir çok fotoğrafçı bulunduğundan sadece bazı düğünlerde davacıya ihtiyaç duyulduğunu, davacı ile müvekkili Şirket arasında ... ilişkisi bulunmadığını, davacının istifa ile işten çıktığını, asgari geçim indirimi alacağının kanuna uygun şekilde ödendiğini, çalışma şekli itibarıyla davacının yıllık izne hak kazanamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işyerinde yapılan işin niteliği gereği kış aylarında ve Ramazan ayında her gün organizasyon olamayacağı dikkate alınarak davacının hizmet süresinin 25.03.2016 - 29.12.2018 tarihleri arası 504 gün olduğu, davacının ücrete ilişkin iddiasının emsal ücret araştırması ve tanık beyanı ile doğrulandığı, buna göre davacının en son günlük net 80,00 TL ücret aldığı, davacının 14 gün yıllık izin hakkı bulunduğu, davacının ... sözleşmesinin davalı işverence haklı bir neden olmadan feshedildiği, tanık beyanları ve diğer delillere göre davacının 25.03.2016 - 29.12.2018 tarihleri arası 1 Mayıs-15 Eylül arasına denk gelen dini bayramlar dışındaki ... bayram ve genel tatil günlerinin tamamında ve dini bayramların 1. gününde çalıştığı, 16 Eylül - 30 Nisan arasına denk gelen ... bayram ve genel tatil günlerinin 1/3'ünde çalıştığı, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (Tarife) 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "... gerek kısmi dava gerekse belirsiz alacak ve tespit davasında mahkemece dava değerinin belirlenmesinden sonra davacı davasını belirlenmiş değere göre takip etmese dahi, yasal avukatlık ücreti, belirlenmiş dava değerine göre hesaplanır." hükmü gereği tespit edilen alacak miktarı üzerinden vekâlet ücretinin hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi kararı kesin olarak verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığı; Tarife'nin 5 inci ve 13 üncü maddeleri birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı lehine kabul edilen dava değeri olan 500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece yazılı şekilde 9.200,00 TL'ye hükmedilmesinun usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına bozulması istemi ile başvuruda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3. Karar tarihinde yürürlükte olan Tarife'nin "Ücretin tümünü hak etme" kenar başlıklı 5 inci maddesi şöyledir:

" (1) Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, bu Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.

(2) Gerek kısmi dava gerekse belirsiz alacak ve tespit davasında mahkemece dava değerinin belirlenmesinden sonra davacı davasını belirlenmiş değere göre takip etmese dahi, yasal avukatlık ücreti, belirlenmiş dava değerine göre hesaplanır. "

4. Tarife'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" kenar başlıklı 13 üncü maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

" (1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.

(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

..."

3. Değerlendirme

1. Dava değeri üzerinden belirlenecek nispi ücrette, davacının dava dilekçesinde talebine konu ettiği değer esas alınır. Ancak yargılama sırasında davacının belirttiği değer dışında bir değer belirlenmiş ise ve bu değer davacının dilekçesinde belirttiği değerden fazla ise davacının aradaki farka ilişkin harcı tamamlamış olması halinde, harcı tamamlanan bu değer esas alınarak nispi avukatlık ücretine hükmedilir.

2. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince davacının dava konusu alacak miktarı tespit edilerek dava dilekçesindeki talep miktarına göre toplam 500,00 TL hüküm altına alınmış, Tarife'nin 5 inci maddesi uyarınca davacı yararına 9.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.

3. Tarife'nin 5 inci maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemeye göre davada haklı çıkan taraf lehine avukatlık ücretine hükmedilebilmesi için, haklı çıkan tarafın davanın başından sonuna kadar avukat tarafından temsil edilmiş olması gerekli değildir. Hangi aşamada olursa olsun, davayı kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirli ücretin tümüne hak kazanır. Aynı maddenin ikinci fıkrasındaki düzenlemenin ise davacı asıl ile vekili arasındaki vekalet ücretine hak etmeye yönelik olduğu anlaşılmaktadır.

4. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafın vekille temsil edildiği, İlk Derece Mahkemesince toplam 500,00 TL'nin hüküm altına alındığı görülmektedir. Hal böyle olunca Tarife'nin 13 üncü maddesine göre davacı lehine 500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekli iken Mahkemece Tarife'nin 5 inci maddesine göre 9.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.