Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1177 E. 2023/4093 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenden talep ettiği kıdem tazminatı, ödenmeyen ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve resmi tatil ücretlerinden oluşan alacaklarının miktarı, fazla çalışma sürelerinin hesabı ve davalı şirketin husumetten sorumluluğu noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma sürelerinin tespiti ve hesabında, dava dilekçesinde belirtilen çalışma saatleri ve haftalık çalışma süresi yerine tanık beyanlarına dayanılarak hatalı hesaplama yapıldığı, davacının talep etmediği bir çalışma şeklinin kabulünün talep aşımına yol açtığı ve bu nedenle fazla çalışma ücretinin eksik hesaplandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/4311 E., 2022/3704 K.

DAVA TARİHİ : 29.12.2017

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 29. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/764 E., 2022/206 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 29.10.2009-02.11.2017 tarihleri arası topoğraf olarak çalıştığını, çalışmasının kesintisiz olduğunu, ... sözleşmesini ücret alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı nedenle feshettiğini, ücretlerinin bir kısmının elden ödendiğini ve son aya ilişkin ücretinin asgari ücret dışında kalan bakiyesinin ödenmediğini, davalı işyerinde fazla çalışma yapmasına, hafta tatillerinde, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen karşılığı ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ödenmeyen ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının topoğraf olarak 30.10.2009-03.08.2012 tarihleri arası belirsiz süreli ... sözleşmesi ile toplam 997 gün asgari ücretle çalıştığının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları ile sabit olduğunu, taahhüt konusu olan işin sona ermesi sebebiyle ... sözleşmesinin sonlandığını, davacının feshinin haklı bir nedene dayanmadığını, ücret bordroları ile de sabit olduğu üzere davacının tüm alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini, tatil günlerinde çalışıldığı ve fazla çalışma yapıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, yıllık iznini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekili tarafından istinaf aşamasında dosyaya sunulan 12.08.2020 tarihli dilekçe ekinde davacının imzasını içeren yıllık izin kullanma belgeleri bulunduğu, söz konusu belge içeriklerine göre davacının toplam 99 gün yıllık izin kullandığı tespit edildiği, dilekçe ekinde davacının haklarının ödendiğine dair bazı aylara ilişkin imzalı belgeler bulunduğu, söz konusu belgelerin ibra niteliğinde olduğu, Yargıtay içtihatları uyarınca ... ilişkisi devam ederken işçiden alınan bu tür belgelerin hukuken geçerli olmayacağı, varsa bir ödemenin banka kanalı ile yapılmış ise bu ödemelerin makbuz niteliğinde olduğu, dosyaya sunulan ücret bordrolarının incelenmesinde dava konusu işçilik tazminat ve alacaklarının tahakkukuna ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, davacı asılın Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda beyanının alındığı, davacının hak kazandığı izin süresinden kullandığı ispatlanan izin süreleri mahsup edilerek bakiye 31 gün için 3.493,18 TL net izin ücreti alacağının bulunduğu, ödemeye ilişkin başkaca belge ibraz edilmediği gerekçesiyle tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu, ek rapor ve Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davalı tarafça sunulan yıllık izin belgelerine itibar edilmemesi gerektiğini, belgelerin irade fesadı ile düzenlendiğini, alacakların zamanaşımına uğramadığını, çalışma süresinin eksik hesaplandığını, indirim yapılmaması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının çalıştığı Şirketler arasında organik bağ bulunmadığını, aksi düşünülse bile yapılan işin ve faaliyet alanlarının farklı olduğunu, dolayısıyla hizmet sürelerinin birleştirilemeyeceğini ve bu nedenle davacının hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, husumetin son işveren Şirket yerine müvekkili davalıya yöneltilmesinin de hatalı olduğunu, davacının ücret tespitine esas alınan belgelerin süresinden sonra ibraz edildiğini ve bu şekilde delil ibrazının usulüne uygun olmadığını ve süresinde belge ibraz edilmediğini, emsal ücret araştırması yapılmadan eksik araştırma sonucu karar verildiğini, davalı işyerinde yapılan işin niteliği gereği kış aylarında çalışma yapılmadığını ve bu dönemde özlük hakları korunarak yıllık izin, hafta tatili ve fazla çalışma karşılığı izin kullandırıldığını, hafta tatili alacağının tanık beyanlarına aykırı olarak hesaplandığını, davacının başka bir çalışan ile kavga ettiğini ve akabinde haklı sebep olmadan işten ayrıldığını, fazla çalışma ve tatil günlerinde çalışma iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalı tanık beyanlarına itibar edilmediğini, kaldı ki davacı tanık beyanlarına sadece davacı ile birlikte çalıştıkları dönem için itibar edilebileceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı taraf 01.02.2019 tarihli kararı istinaf etmediğinden davalı yararına doğan usuli kazanılmış hak gözetilerek sadece yıllık izin ücretine ilişkin istinaf talebinin incelenmiş olduğu, davacının diğer istinaf sebepleri usuli kazanılmış hak nedeniyle yerinde görülmediği, davacı asıl beyanı uyarınca yazılı şekilde yıllık izin ücreti alacağına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tarafların beyanlarına, SGK’dan celpedilen belgelere, davalı tarafça ibraz edilen işyeri kayıtlarına, tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre davacının hizmet süresinin isabetli tespit edildiği, davalı Şirkete husumet yöneltilmesinde kanuna aykırı yön görülmediği, davacı işçinin yaptığı ... ve ... İstatistik Kurumu verilerine göre tanıkların anlatımları da dikkate alındığında aylık ücretinin doğru belirlendiği, toplu izin uygulamasının yasal olmadığı ayrıca ispat edilemediği, kış dönemi çalışma koşullarının farklılık gösterdiğine ayrıca telafi izni verildiğine dair dosyada yeterli delil bulunmadığı, yargılama sonucuna göre ödenmemiş işçilik alacağı bulunduğu görülmekle feshin haklı sebebe dayandığı ve kıdem tazminatına hak kazanıldığı, ücret alacağının tam olarak ödendiğinin ispat edilemediği, imzalı puantaj kaydı sunulmadığı ve tanık anlatımlarına uygun şekilde fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil çalışmasının hesap edildiği ve hüküm altına alındığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sebeplerinin yeterince değerlendirilmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; husumet, hizmet süresi, aylık ücret miktarı ile hüküm altına alınan alacakların ispat ve hesabı noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesi şöyledir:

" (1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.

(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır."

3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 24, 41, 44, 46, 47, 53, 59, 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanları doğrultusunda davacının ara dinlenmeleri haricinde günlük 07.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı ve günlük 2 saat fazla çalışma yaptığı, bunun haricinde haftada 3 gün ortalama 3 saat daha çalıştığı, ancak Yargıtay içtihatları gereğince günlük fazla çalışma süresinin 3 saat olduğu ve haftanın 7 günü çalıştığı için neticeten haftalık fazla çalışma süresinin 21 saat olduğu kabulüne göre hesaplama yapılmıştır. Ne var ki varılan sonuç tarafların iddia ve savunmalarıyla bağdaşmadığı gibi dosya kapsamına da uygun düşmemektedir.

3. Dava dilekçesinde davacının haftanın 7 günü, 07.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı belirtilmiş olup davacının beyan etmediği çalışma şeklinin tanık anlatımlarına dayalı olarak kabulü talep aşımı mahiyetindedir.

4. Şu hâlde dava dilekçesinde talep ve dosya kapsamına göre davacının, haftanın 7 günü 07.00.-18.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmesi ile günde 11 saat çalıştığı, bu şekilde haftada 70 saat süren çalışmasının 45 saatlik kanuni çalışma süresini 25 saat aştığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan davacı lehine ayrıca hafta tatili ücretine hükmedildiğinden, mükerrer ödemenin önüne geçilebilmesi için 7,5 saatlik hafta tatili günlerindeki çalışmanın mahsubu ile haftalık fazla çalışma süresinin 17,5 saat olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Fazla çalışmanın bu şekilde hesaplanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.