Logo

9. Hukuk Dairesi2023/11830 E. 2023/17069 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk sonucunda imzalanan anlaşma belgesinin geçerliliği ve bu belgenin davacının işçilik alacakları davasını engelleyip engellemediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı alt işveren arasında imzalanan ihtiyari arabuluculuk anlaşmasının davaya konu alacakları kapsadığı ve 6325 sayılı Kanun'un 18/5. maddesi uyarınca arabuluculukta anlaşılan hususlarda dava açılamayacağı, ayrıca asıl işverenin sorumluluğunun alt işverenin sorumluluğu ile sınırlı olduğu ve alt işverenin anlaşma belgesine konu alacaklar bakımından davacıya borçlu olmadığının tespit edilmesi gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1578 E., 2023/1008 K.

DAVA TARİHİ : 23.11.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/331 E., 2021/213 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilini 11.11.2014-14.10.2020 tarihleri arasında davalı işyerinde bakım görevlisi olarak çalıştığını, müvekkilinin ... sözleşmesinin haksız feshedildiğini, bir kısım kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını diğer işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek bakiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı, davacı ile davalı Şirket arasında ihtiyari arabuluculuk anlaşması düzenlendiğini, bu nedenle Şirketten hiçbir alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... Şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, davacı ile diğer davalı Şirket arasında ihtiyari arabuluculuk anlaşması düzenlendiğini, bu nedenle hiçbir alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağı ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve başkaca bir kısım işçilik alacakları davasından açıkça feragat ettiği, arabuluculuk anlaşma belgesine göre tarafların kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti de dâhil olmak üzere tüm hususlarda anlaşmış oldukları, davacı tarafça ihtiyari arabuluculuk tutanağının hata, hile, gabin gibi sebeplerden dolayı geçersiz olduğunun bu davada iddia edilmediği, davacı tarafça arabuluculuk sözleşmesinin iptaline ilişkin dava açılmadığı, taraflar arasında düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağı kapsamında anlaşılan hususlarla ilgili dava açılamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyari arabuluculuk önerisinde bulunan tarafın davacı olmadığını, davalı ... Hizmet ve İşletmecilik AŞ tarafından, işten çıkarılacağı ve ihtiyari arabuluculuk yöntemiyle tutanak altına alınması şartıyla haklarının ödeneceğinin davacıya sözlü olarak bildirildiğini, davacı ile davalı Şirket arasında düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağının ibra niteliğinde olduğunu ve ibraname olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafça dosyaya sunulan 14.10.2020 tarihli ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağına göre davacı ile davalı işverenin davaya konu edilen bakiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti de dâhil olmak üzere tüm hususlarda anlaştığı, arabuluculuk faaliyeti aşmasında anlaşılan hususlarla ilgili dava açılamayacağından, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleri ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesinin başvurunun esastan reddine ilişkin kararının bozularak ortadan kaldırılması gerektiği gerekçesi ile temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı tarafça sunulan ihtiyari arabuluculuk belgesinin geçerli olup olmadığı ve buna göre anlaşma belgesinin kapsamındaki alacaklar bakımından davanın reddi gerekip gerekmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 163 ve 164 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) 1, 2, 3, 9, 11, 13, 15 inci maddeleri.

3. 6325 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin beşinci fıkrası şu şekildedir:

"...(5) (Ek: 12/10/2017-7036/24 md.) Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz."

4. 6098 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Derece Mahkemelerince 14.10.2020 tarihli ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağına göre davaya konu edilen alacaklar hakkında taraflar arasında anlaşma sağlandığı, arabuluculuk faaliyeti aşamasında anlaşılan hususlarla ilgili dava açılamayacağı gerekçeleriyle her iki davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de ihtiyari arabuluculuk süreci sadece davacı ile davalı ... Şirketi arasında gerçekleşmiştir. Bu bakımdan davalılardan ... Şirketi yönünden davanın, arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşılan hususlarda dava açılamayacağı gerekçesiyle reddi yerinde değildir. Diğer taraftan dosya kapsamından davacının davalı ... Şirketi işçisi olarak davalı ... Şirketine ait işyerinde teknik bakım personeli olarak çalıştığı ve davalıılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Asıl işverenin 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca alt işverenle birlikte sorumluluğu, alt işverenin sorumluluğunun kapsamı ile sınırlıdır. Somut olayda davalı alt işverenin anlaşma belgesine konu alacaklar bakımından davacıya borçlu olmadığı sonucuna varıldığından, asıl işveren ... Şirketinin de talep edilen alacaklardan herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Anılan Şirket yönünden davanın reddine karar verilmesi, bu gerekçeyle yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle ilâmın Değerlendirme bölümünün (2) numaralı paragrafında yapılan ilave gerekçeye göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.