Logo

9. Hukuk Dairesi2023/12190 E. 2023/11875 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı hekimin, davalı hastaneden yıllık izin ücret alacağı talebiyle açtığı davada, yıllık izin ücretinin hesabında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, bozma ilamına uygun olarak yapılan yıllık izin ücreti hesabında hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2023/116 E., 2023/242 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Şirkete bağlı ... Acıbadem Hastanesinde Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı olarak tam zamanlı hekim sözleşmesi ile 2006 tarihinde çalışmaya başladığını, ücretinden yapılan haksız kesintiler ve ödenmeyen işçilik alacakları sebebi ile ... sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiğini, işverenin yatırması gereken ücretten her ay oransal kesinti ve stopaj kesintisi adı altında kesintiler yaptığını, her ay yapılan kesintilerin bordrolarda açıkça görüldüğünü ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ile haksız kesintiler sebebiyle eksik ödenen ücret alacağının ve sosyal haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile çalışma koşullarının müzakere edildiğini ve sabit bir ücretle değil yaptığı işe göre gelir almak istediğini belirtmesi ve tarafların da mutabakata varması üzerine bu kapsamda anlaşmaya varıldığını, davacının serbest meslek sahibi bir gerçek kişi olarak serbest meslek makbuzu karşılığında gelirini aldığı dönemden, bir şirket hissedarı olarak davalı işyerine verdiği hizmetin bedelini fatura ettiği döneme geçişin de tarafların müzakeresi ve ortak iradesi ile gerçekleştiğini, her iki taraf da tacir olduğundan görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, taleplerin mükerrer kazanca sebebiyet vereceğini, gelir paylaşım usulü ile çalışıldığı için davalı Şirketin davacının işvereni olmadığını, davacının her ay bizzat kendisinin düzenlediği faturalara istinaden mutabakata varılarak ödemelerinin yapıldığını ve uzun zaman geçtikten sonra ücretini eksik aldığı iddiasında bulunmasının davacı açısından iyiniyetli ve doğru bir yaklaşım olmadığını, belirsiz alacak davası olarak talepte bulunulamayacağını ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının kendi vergisini ve sosyal güvenlik primini ödeyen bir şahıs olarak işçilik alacağına ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli ve 2021/114 Esas, 2022/297 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında ... ilişkisi bulunduğu, davacının hastalardan alınan ücretten belirlenen pay üzerinden baktığı hasta sayısına göre aldığı ücretin her ay değiştiği ve hesap föyleri ile banka kanalıyla yapılan ödemelerin uyumlu olduğu, dosyaya davacının ücretinden oransal kesinti adı altında yapılan kesintiler için yazılı muvafakatinin alındığını gösteren herhangi bir belge ibraz edilmediğinden davacının yapılan kesintiler nedeniyle ücret alacağının bulunduğu, ödenmeyen ücret alacakları sebebiyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatına hak kazandığı, davalı işverence yıllık izin belgesi sunulmadığından 10 yıl boyunca hak kazanılan 170 gün yıllık izinden davacının talebi gibi yarısı oranında 85 gün yıllık izin ücreti alacaklısı olduğu ve tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma yapmadığı, ... bayram ve genel tatil günlerinin tamamında dinî bayramlarda çalıştığının tespitiyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.11.2022 tarihli ve 2022/1992 Esas, 2022/2595 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.02.2023 tarihli ve 2023/28 Esas, 2023/2716 karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin dava dilekçesinin yıllık izin ücretine ilişkin 10 uncu bendinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4 üncü maddesinde yıllık izin hakkının düzenlendiğini ancak buna rağmen davacı müvekkilinin çalışmaya başladığı 2012 yılından sözleşmeyi feshettiği tarihe kadar söz konusu izinlerini kullanamadığını ileri sürerek yıllık izin ücreti talebinde bulunduğu, davacı asılın ise 11.02.2022 tarihli duruşmada yıllık izinlerinin en fazla yarısını kullandığına yönelik beyanda bulunduğundan dava dilekçesindeki talebi ve duruşmadaki beyanı gözetilerek karar verilmesi gerekirken 2012 yılından önceki dönem de dâhil edilerek hesaplama yapıldıktan sonra yarı oranında hüküm kurulmasının talebi aşar mahiyette olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yıllık izin ücreti yönünden resen hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının ... sözleşmesiyle çalışan işçi olmadığını, istifa ederek ayrıldığını, yıllık izinlerin kullandırıldığının tanık beyanlarında ifade edilmesine karşın bordro sistemiyle çalışılmadığından yıllık izin formu doldurulmadığını, tüm alacakların dâhil edilerek hizmet bedellerinin ödendiğini, eksik ücret alacağının bulunmadığını, ... bayram ve genel tatil alacağından yapılan indirimin yetersiz olduğunu, kıdem tazminatı, ücret ve yıllık izin yönünden belirsiz alacak davası açılamayacağından bu taleplere yönelik davanın usulden reddi gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; yıllık izin alacağının hesabı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu’nun 53 ve 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.