Logo

9. Hukuk Dairesi2023/12246 E. 2023/15774 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ile ihbar olunan şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, davacının davalı asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı, alacakların hesap dönemi, faiz türü ve başlangıç tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği alacakların arabuluculuk başvuru tarihine kadar hesaplanması gerekirken, hatalı bir şekilde arabuluculuk son tutanak tarihine kadar hesaplandığı, ücret tespitine ilişkin hesaplamaların denetime elverişli olmadığı ve faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/5340 E., 2023/1889 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 46. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/128 E., 2022/865 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin asıl işveren olan davalı ... Müdürlüğüne bağlı ... Bor İşletme Müdürlüğünde numune alma işçisi olarak çalıştığını, alt işverenlerle davalı arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğunu, son olarak ihaleyi alan dava dışı ... Şirketine bağlı olarak çalışmasını sürdürdüğünü, daha önce açtıkları davada numune alma işinde muvazaanın Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiğini, söz konusu davada 31.08.2019 tarihine kadar olan dönem için alacakların hüküm altına alındığını, işbu davada 01.09.2019 tarihinden arabuluculuk başvuru tarihine kadar olan dönem için talepte bulunduklarını, ayrıca önceki davada talep edilmeyen 2019-2020 Dönemi Toplu ... Sözleşmesi'nin 81 inci maddesinde yer alan ve yılda bir defa mayıs ayında ödenmesi öngörülen ücret alacağının da hüküm altına alınmasını talep ettiklerini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye, ilave tediye, sosyal yardım, ... riski primi ile kira ve aydınlatma yardımı alacaklarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın ... Lojistik AŞ'ye ve SH Teks. Mak. Sağ. Bil. İlç.Tem İnş.Gıda İnş. Kay. Tahh. Otom. Tic. San. Ltd.Şti.ne ihbarını talep ettiklerini, İdarenin ihale makamı olması nedeniyle dava konusu alacaklara ilişkin herhangi bir sorumluluklarının olmadığını, dava konusu alacaklardan dava dışı ihbar olunan Şirketlerin sorumlu olduklarını, ... organizasyonuna ilişkin emir ve talimatların firma tarafından verildiğini, İdarenin ihale makamı olarak denetim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacının sendika üyesi olduğuna ve imzalanmış bir toplu ... sözleşmesinden faydalanacağına dair sendika tarafından müvekkili Kuruma bildirimde bulunulmadığını, davacının yaptığı işin mevzuata uygun olarak ihale edildiğini, davacı ile aralarında işçi işveren ilişkisi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. İhbar olunan ... Lojistik AŞ vekili ihbara beyan dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının herhangi bir hak ya da alacağının olmadığını, davanın esas ve husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, talep edilen alacak kalemlerinden hiçbirinden işyerinin sorumlu olmadığını, davacının davalı Kurum tarafından işe alındığını, Kurumun yetkilileri tarafından emir ve talimat aldığını, işyerinin de bu talimatları uyguladığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, dava konusu (toplu ... sözleşmesinin 81 inci maddesinden kaynaklı ücret alacağı dışındaki) alacaklar yönünden 31.08.2019 tarihine kadar olan dönem için açtığı davada taleplerin hüküm altına alındığı ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, Yargıtay kararında numune alma işinin yardımcı ... olmadığı ve asıl ... olduğunun, davacının da asıl işverenin tarafı olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunduğunun belirlendiği, 13.08.2019 tarihinden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan dönem için hesaplama içeren bilirkişi ek raporunun hükme esas alındığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacaklar için temerrüt tarihlerinin de gösterildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; cevap dilekçesinde belirttiği hususlarla birlikte zamanaşımı def'i ve husumet itirazlarının dikkate alınması gerektiğini, alacaklardan alt işveren Şirketlerin sorumlu olduğunu, sendika üyeliği müvekkili Kuruma bildirilmediğinden davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağını, davacıya emsal sendikasız işçi olmadığından dava konusu alacakların mevcut ücreti üzerinden hesaplanması gerektiğini, alacaklar için temerrüt gerçekleşmediği hâlde temerrüt tarihinden faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, ücret ve ilave tediye gibi alacaklara en yüksek işletme kredisi faizi yürütülemeyeceğini, bu alacaklar yönünden yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçi tarafından talep edilen alacaklar (toplu ... sözleşmesinin 81 inci maddesinden kaynaklı ücret alacağı hariç olmak üzere) yönünden 31.08.2019 tarihi öncesi dönem için dava açıldığı, davanın kabulüne ilişkin kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, kesinleşen yargı kararı da dikkate alındığında davalı tarafa husumet ve sorumluluk yüklenmesinde hata bulunmadığı, davalı ile dava dışı işverenler arasında muvazaalı hizmet alımı yapıldığının tespit edildiği, işçinin davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmasında da usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı; dava, ıslah ve hesaplama yapılan döneme göre alacakların zamanaşımına uğramadıkları, dava konusu alacaklara uygulanan faiz türleri ve başlangıçlarında da hata bulunmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ile ihbar olunan Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığına, buna göre davacının, davalı asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağına, alacakların hesap dönemi ile alacaklara işletilen faizin türü ve başlangıç tarihlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık" kenar başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

" Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."

3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 vd. maddeleri.

4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

5. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

6. Dairemizin 20.04.2022 tarihli ve 2022/4604 Esas, 2022/4844 Karar sayılı kararı,

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 28.01.2022 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek somut dava açılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi ek raporunda; dava konusu alacaklara ilişkin hesaplama, arabuluculuk son tutanak tarihine kadar yapılmıştır. Ne var ki davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu alacaklar yönünden arabulucuya başvuru tarihine kadar olan dönem için talepte bulunduklarını belirtmiştir. Bu durumda 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi uyarınca taleple bağlılık ilkesi gereği dava konusu alacakların arabulucuya başvuru tarihine kadar hesaplanması gerekir. Dava dilekçesinde yer alan talebi aşacak şekilde hesaplama içeren bilirkişi raporuna itibarla sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan, ücret tespitine ilişkin hesaplamaların da denetime elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki toplu ... sözleşmelerinde yer alan enflasyon farklarının nasıl belirlendiği ve zam oranlarına ne şekilde eklendiği açık olarak gösterilmediği gibi tabloda belirtilen zam oranından daha fazla zam uygulanarak hesap hatası yapılan dönemler de bulunmaktadır. Örneğin; davacının 01.01.2020- 30.....2020 dönemi ücreti belirlenirken tabloda yazılı olan %5,5 oranında zam yerine %5,7 oranında zammın uygulanarak ücretin tespit edildiği görülmektedir. Belirtilen sebeple; davacının dönemler itibarıyla alması gereken ücretinin, denetime elverişli şekilde belirlenmesi ve dava konusu alacakların buna göre yeniden hesaplanması gerekir.

4. İlk Derece Mahkemesi kararında, hükmedilen alacakların faiz başlangıç tarihleri bakımından hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır. İşyerinde yürürlükte olan ve hesaplamaya esas alınan toplu ... sözleşmelerinin 43 üncü maddesinde “İşçilerin aylık istihkaklarına tekabül eden ücret, fazla mesai, her türlü primler (hesabi primler hariç olmak üzere) ve buna mümasil istihkakları, müteakip ayın 14 ila 18. günleri arasında Kurumun anlaşma yaptığı banka kanalıyla ödenir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Toplu ... sözleşmelerinin 81 inci maddesinde, toplu ... sözleşmesinin 1. yılında yılda bir defa ve mayıs ayında ek ödeme yapılacağı kararlaştırılmıştır. İkramiye alacağına ilişkin maddede ise işçilere yılda iki ikramiye ödeneceği ve ikramiyelerin haziran ve eylül aylarının birinci haftasında ödeneceği belirlenmiştir. Sosyal yardım ile kira ve aydınlatma yardımına ilişkin 61 ve 63 üncü maddelerinde, yardımların, 1. yıl birinci ve ikinci altı aylık dönemde, 2. yıl birinci ve ikinci altı aylık dönemde miktar/ay üzerinden yapılacağı düzenlenmiştir. İlave tediyeye ilişkin 53 üncü maddede de 6772 sayılı Kanun hükümlerine göre işçilere verilen ilave tediyelerin bu Kanun hükümlerine göre ödenmesine devam olunacağı belirtilmiştir. İlave tediye alacağının ödeme zamanı 6772 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesine göre Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir. Bu açıklamalara göre hüküm altına alınan alacaklar bakımından ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmeyecektir.

5. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.