Logo

9. Hukuk Dairesi2023/12397 E. 2023/17716 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların işçilik alacaklarını tahsil edemedikleri şirketin diğer şirketlerle olan ilişkisi nedeniyle, tüzel kişilik perdesinin kaldırılıp kaldırılamayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerin ortaklarının akraba olması, aynı faaliyet alanında bulunmaları ve yeni bir şirket kurarak ticari faaliyetlerine bu şirket üzerinden devam etmeleri, alacaklılara karşı özkaynaklarının yetersiz bırakılması suretiyle hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan bahisle tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiği değerlendirilerek istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3507 E., 2023/1039 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

SAYISI : 2016/863 E., 2021/257 K.

Taraflar arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına yönelik davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılardan ... İnşaat Ltd. Şti (... Şirketi), ... ... ve Tic. Ldt. Şti (... Şirketi), ... İnş. ve Tic. AŞ (... Şirketi), ... İnş. ve San. ve Tic. AŞ (... Şirketi) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılardan ... Şirketinin ...'de uzun zamandır var olan ve birçok ticari ... ve inşaat yapmış bir şirket olduğunu; davacıların da ... Şirketinin çalışanlarından olup alacaklarını alamadan işten çıkartıldıklarını, bu alacakların tahsili ile ilgili olarak mahkemece karar verilip kararın kesinleştiğini ve icra takibi yapıldığını, davacıların çalıştığı dönemde de birçok işletme bir arada yer almakla ve çalışan personelin tümünün bütün Şirketlerin işlerine bakmakta olduğunu, çıkartılan işçiler aynı adreste tüm işler için çalıştığı hâlde birbirinden farklı şirketlerin çalışanı olarak gösterilmiş olduğunu; ekteki belge tarihi itibarıyla merkez adresle mevcut şirketlerin tümünün "... Grup Şirketleri" yani "... - ... -... Grup Şirketleri" şeklinde listelendiğini, belgelerde tüm ... ve projelerin ayrı Şirket üzerinden gerçekleştiği fakat para akışlarının ayrılık ilkesi gözetilmeksizin birbirine karıştığının da gözlendiğini, dilekçe ekinde yer alan dokümanlardan da görüleceği üzere 17 adet Şirketin ... bir adreste kurulmuş olduğunu, ortaklarının birbirine bağlanmış ve ... dağılımlı iştirakler yahut ... aktarımlı önceki münfesih sonraki aktifli Şirketler olmak üzere faaliyet göstermiş olduğunu, tüm bu Şirketlerin adresinin "... Cad. ... Sk. N: 17/7 Kozyatağı-İstanbııl" olup, ortaklıklar ve ortakların aynı türden olduğunu, davacıların alacaklarına ilişkin yürütülen icra tahkikatlarında Devlet ... Meydanları Genel Müdürlüğüne haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve borçlu ... Şirketinin ... Gap Havalimanı ve ... Havaalanı inşaatından kaynaklanan alacaklarının haczinin işlenmiş olduğunu, bu yazıya verilen cevabı yazıda projenin tarafının ... İnş Ltd. Şti- ... İnşaat ve Ticaret AŞ-... İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ ortak girişimi olduğu, bu ortak girişimin ise 03.10.2011 tarihi itibarıyla unvanını ... ... ve Ticaret Ltd. Şti. olarak değiştirdiğinin bildirilmiş olduğunu, yine davacıların alacakları yönünden yürütülen ... ... 1. İcra Müdürlüğünün 2011/5354, 2011/5356, 2011/5357 ve ... ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/26033 ve 2014/26034 Esas sayılı dosyalarından dosya borçlusu ... İnş. Ltd. Şti.'nin hissedarı olduğu yeni kurulan ortaklık olan ... ... ve Tic. Ltd. Şti.'nde bulunan hissesine Ticaret Sicili üzerinden haciz konulduğunu, çok sayıda şirketin Kozyatağı adresinde resmî olarak görülmekte olduğunu, Şirketin o adresten yönetilmediğinin tespit edilmesi üzerine ana yönetim adresi araştırılarak ardından ... İnş. Ltd. Şti. ve diğer iştiraklerinin mevcut çalışanlarının bilgi desteği üzerine tespit edilen ... adresine icra tahkikatları neticesinde ... Şirketi için hacze, ... Şirketi için ise pay defteri haczine gidildiğini, haciz mahlline gidildiğinde önce adresin ....'ya ait bir çalışma ofisi olduğu iddia edilip ardından ise ... Şirketi olarak istihkak iddiasında bulunulduğunu, haciz tutanakları ve tespit dokumanlarından görüleceği üzere adreste çok sayıda Şirkete ait kaşe, sözleşme, çalışan, kartvizit, tabela, fatura vs resmî belge ve delil elde edildiğini, ayrıca adreste .... haricinde tüm Şirketlerin resmî avukatları ile birçok Şirketin ortağı yahut yetkilisi olan C.C.'nin hazır bulunduğunu, haciz esnasında belge inceleme hakkına engel olunmak istendiğini, bir kısmı belgelerin ise kaçırılmaya çalışıldığını, ticari kayıtlarında görülmediği hâlde yer kiraladıkları ve tüm sözleşme ve belgeler bakımından da Şirketlerin oradan yönetildiğinin sübuta erdiğini, davalı şahıs ve hakim Şirketlerin piyasaya çok sayıda işçilik ve ticari borcunun olduğunu, Şirketlerin kuruluş amaç, şekil ve yönetim biçimlerinin açıkça ortaya koyduğu üzere davalı şahıs ve hâkim Şirketlerin piyasaya yapılan ... ve projeler dolayısıyla borçlandıktan sonra yeni bir Şirket kurarak yeni Şirketler üzerinden yürütülmeye devam etmekte olduklarını, adeta sadece kazanç odaklı formül geliştiren bu kişilerin alacaklarını tahsil ettikten sonra batık bıraktıkları Şirketi boşaltarak yeni bir ortaklık kurup faaliyetine rahatlıkla devam ederken alacaklılarını mağdur etmeye devam ettiğini; bu konuda bir kısmı Şirketler hakkında hiçbir genel kurul yapılmamış olması ya da gayrifaal olması sebebiyle resen terkin işlemi dahi yapılmış olduğunu; web dokümanlarından görüleceği üzere en başta ... Şirketi ile ... Şirketinin web sayfaları, sayfa içerikleri, "Hakkımızda" bölümü, personel sayısı, adresi, projeleri, proje ortaklıkları, devam eden işleri, iştirakleri, referansları, iletişim bilgileri noktası virgülüne kadar aynı şekilde dizayn edilmiş olduğunu; 4721 sayılı ... Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun) ve 6102 sayılı ... Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) gereği bu Şirketlerin 3. şahıslara aynı vizyon ve imaj ile ... telkin etme noktasında hareket ettiğini, netice itibarı ile tüzel kişiliğin ardına saklanarak eylemlerini gerçekleştiren şahıs ve şirketler bakımından tüzel kişiliğin dosya alacakları yönünden kaldırılması, ortak ve bağlı davalı Şirketlerin sınırlı sorumluluğunun kaldırılarak dosya borcundan sorumlu olmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın 16 tane davalı göstererek ve dava dilekçesinde ispata muhtaç çok sayıda ithamda bulunarak açık bir şekilde müvekkillerinin alacaklılarına zarar vermek üzere hareket ettiği yönünde bir algı yaratmaya çalıştığını, davacının dilekçesinde yer verdiği afaki ve mesnetsiz niyet okuyuculuğunun gerçeklerle alakası bulunmadığını, davacıların borçlusu olan Şirketin davalılardan ... Şirketi olduğunu, fakat bu Şirketin ... ve ... Şirketleri ile birlikte bir süredir mali açıdan sorun yaşamakta olduğunu, her 3 Şirketin de malvarlıkları üzerinde birtakım takyidatlar olduğunu, ancak hatırı sayılır miktarda borç ödediklerini ve hâlen zorlanarak da olsa ödemeye devam ettiklerini belirterek müvekkilleri aleyhine ikame etmiş olan haksız ve dayanaksız davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların davalılardan ... Şirketi aleyhine işçilik alacaklarına ilişkin davalar (alacak ve itirazın iptali davaları) açtıkları ve yapılan yargılamalar sonunda bir kısım alacaklarının bulunduğunun tespit edilerek davacılara verilmesine hükmedildiği, kararların kesinleştiği, davacıların alacaklarını tahsil edememesi üzerine işbu davanın açıldığı, ticaret sicil kayıtları, toplanan belgeler ve bilirkişi raporunun incelenmesinde; ... Şirketi ile ... Şirketinin ortağı ve yönetim kurulu başkanının aynı kişi olup C.C. isimli kişi olduğu, ... Şirketinin yönetim kurulu başkanının .... olduğu, incelenen nüfus kayıtlarına göre C.C. ile ...'nin kardeş oldukları, bu üç Şirketin aynı iktisadi faaliyet konusuyla iştigal ediyor olmaları, alacaklılarına karşı sorumluluklarını üstlenmek yerine hiçbir haklı gerekçe olmadan aynı konuda ve aynı alanda faaliyet gösteren ... ... ve Tic. Ltd. Şti. unvanıyla yeni bir Şirket kurarak ticari faaliyetlerini bu Şirket üzerinden yürütmeleri, kurucu üç Şirketin alacaklılara karşı özkaynaklarının yetersiz bırakılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu anlaşıldığından bu üç Şirket yönünden tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak davacıların ... İnşaat Ltd. Şti. aleyhine hükmedilen işçilik alacaklarından sorumlu oldukları kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilip diğer davalılar yönünden faaliyet alanları, faaliyet konuları ve 6102 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; uzman görüşünün kararda değerlendirilmediğini, bilirkişi raporu ile uzman görüşü arasında çelişki olmasına rağmen bu çelişkinin giderilmediğini, uzman görüşünün bilirkişi heyet raporunda varılan sonuçları teyit etmediğini, Yargıtay uygulamalarında ortaklar arasındaki akrabalık bağı, şirketler arasında organik bağın mevcudiyeti konusunda ... başına yeterli bir gösterge olmadığını, kurulan yeni Şirket vasıtasıyla nasıl mal kaçırıldığı malvarlıklarının nasıl birbirine karıştığı, nasıl kötüniyetle hareket edildiği gibi tesbitlerin somut bir şekilde ortaya konulmuş olması gerektiğini fakat, ne Şirket kayıtları üzerinde ne de dosyadaki belgeler üzerinde mali bilirkişiler eliyle bir inceleme yapıldığını, ... ... Şirketinin ... İnşaat - ... İnşaat - ... İnşaat firmalarının oluşturduğu adi ortaklığın 6102 sayılı Kanun kapsamında, nevi değiştirilmesi suretiyle kurulduğunu ve buna neden gerek duyulduğunun izah edildiğini, borçlu ... Şirketinin aciz hâlinde olduğuna dair ne geçici ne de kesin aciz vesikası sunulduğunu, Mahkeme tarafından kesin süreye ilişkin emredici hükümlere uyulmadığını, bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmediğini, Mahkemece sadece kanaatle karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6102 sayılı Kanun'un 125 inci maddesine göre ticari Şirketlerin tüzel kişiliği haiz olup 4721 sayılı Kanun'un 48 inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanıp borçları üstlenebileceği, ticari Şirketler tüzel kişiliğe sahip olduklarına göre ortaklık malvarlığının sahibinin de tüzel kişi olduğu, ... ve pasif dava ehliyetine sahip olan tüzel kişi olduğundan hakkaniyet ve hükümlerin gaye ve ruhunun gerektirdiği anda perdenin arkasına sığınmış diğer bir tüzel kişiliğine giderek onun bu perdeden haksız yere faydalanmasını, sorumluluktan dolayısıyla takipten kurtulmasını önlemek olduğundan perdenin kaldırılmasında genel hukuki dayanak tüzel kişiliğin kötüye kullanılması sebebi ile 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi olduğundan; ticaret sicil kayıtları, toplanan deliler bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına göre ... Şirketi ile ... Şirketinin ortağı ve yönetim kurulu başkanının aynı kişi olup C.C. isimli kişi, ... Şirketinin yönetim kurulu başkanının .... olduğu, nüfus kayıtlarına göre C.C. ile ....'nin kardeş oldukları, üç Şirketin faaliyet konularının aynı olduğu, üç şirketin faaliyet konuları aynı olan ve aynı alanda faaliyet gösteren ... Şirketi unvanıyla yeni bir şirket kurarak ticari faaliyetlerini bu şirket üzerinden yürüttükleri, kurucu üç Şirketin alacaklılara karşı özkaynaklarının yetersiz bırakılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki değerlendirmesinin de yerinde bulunduğu tespit edilmekle davalıların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi vekili temyiz başvuru dilekçesinde istinaf başvuru sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerekip gerekmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(22)9-3109 Esas, 2021/1075 Karar sayılı kararında birlikte istihdam, organik bağ, tüzel kişilik perdesinin aralanması kavramları şu şekilde açıklanmıştır:

"...

Birlikte istihdam olgusunun varlığı her ne kadar daha çok şirket grupları içinde ortaya çıkmakta ise de bu ilişkinin kurulması için birlikte işverenlerin aynı şirket grubu içerisinde yer alması zorunlu değildir. Önemli olan aynı grup içinde yer alma değil, birlikte işverenlerin işçi ile olan ilişkilerini ayrı ayrı değerlendirebilme olanağını ortadan kaldıracak şekilde işçi ile hukukî bir bağlantı içinde olmalarıdır. Ayrıca işçinin birlikte işverenlerle ayrı ayrı ... sözleşmesi yapmasına da gerek olmayıp, aynı ... sözleşmesi kapsamında birden fazla işverene aynı zaman ve nitelikte ... için ... görme borcunu yüklenmesi mümkündür (Süzek, s.150).

Birlikte istihdamın varlığı hâlinde işverenlerin her biri, işveren hak ve yetkilerine sahip olmakla birlikte işverenin borç ve sorumluluklarına da ayrı ayrı sahiptirler. Bir diğer anlatımla işçiye karşı işverenler müteselsil sorumlu olup, işçi de ücret ve diğer haklarının tümünü her bir işverenden talep etme hakkına sahiptir.

Uygulamada işverenler ... hukukundan doğan yükümlülüklerden kaçınmak için bazı durumlarda bir holding veya şirketler topluluğunda ya da bunların dışında kalan şirketlerde işçiler görünüşte bir şirketin işçisi olarak gösterilmektedir. Bu duruma engel olmak için tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi geliştirilmiştir (Süzek, s.152).

...

Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasına benzeyen bir başka kavram organik bağ kavramıdır. Tüzel kişilik perdesinin aralanmasında olduğu gibi organik bağ kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle organik bağ kavramının da kaynağını TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadır (..., s. 210). Ancak organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, ... başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir.

Şirketler arasında ortakların akraba olması ... başına organik bağ veya tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir veya şirketlerin aynı faaliyeti yürütüyor olması organik bağ için yeterli değildir (..., G.: İşverenin Tespitinde Birlikte İstihdam ve Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Kurumları, ... Uyuşmazlıklarında Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Değerlendirme Toplantısı (... .../... – ... Nisan 2019), ... İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası, ... 2019, s. 20).

Şirketler arasında organik bağ olup olmadığı; şirketlerin adreslerinin aynı olması, ortaklık yapılarının ve yönetim kurullarının benzer olması veya temsilcilerinin aynı olması, faaliyet alanları, hisse devirleri, muvazaalı işlemler gibi hususlar ve somut olayın özellikleri de gözetilerek tespit edilebilir. Ancak tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasında her iki şirketin faaliyet alanı, ortaklık yapısı, ortakları gibi konularda öyle büyük ve ... bir kesişme vardır ki; bu şirketlerle ... yapan kişiler nezdinde iktisadi bir bütünlük içerisinde ... bir şirketle ... yapılıyor algısı oluşmaktadır. Ayrıca üçüncü kişiler nezdinde uyandırılan bu algı neticesinde, ticaret yaparken güçlü bir yapıya sahip görüntüsü oluşturularak, şirketlerden birinin borca batırılması ya da içinin boşaltılıp ... alanının diğerine kaydırılması işlemleri tipik bir hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmelidir.

..."3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi, ... Şirketi vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.