Logo

9. Hukuk Dairesi2023/12763 E. 2023/16428 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurum ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, alt işverene gördürdüğü işin, kanun ve sözleşmeye uygun yürütülmesi noktasında denetim ve müdahale yetkisinin bulunmasının olağan olduğu, bu yetkinin kullanılmasının yüklenici firmanın işverenlik sıfatını ortadan kaldırmadığı ve davacının kadrolu işçilerle birlikte çalıştırılmasının veya bir kısım emir ve talimatları davalı Kurum yetkililerinden almasının muvazaa kriteri olarak değerlendirilemeyeceği değerlendirilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/187 E., 2023/173 K.

DAVA TARİHİ : 23.03.2016

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Müdürlüğünün çeşitli işyerlerinde ve asıl işlerde alt işveren olarak adlandırılan firmalar nezdinde istihdam edildiğini, yıllar itibarıyla davacıları istihdam eden firmaların değişmesine rağmen davacının çalışmasını sürdürdüğünü, işveren olmanın beraberinde getirdiği tüm yetkilerin ... Genel Müdürlüğünce kullanıldığını, davacının istihdam edildiği işlerin asıl ... niteliğinde olduğunu, firmalarla kurulan ilişkilerin muvazaalı bulunduğunu, bu hususun davacının daha önce ... 17. ... Mahkemesinde açtığı davada tespit edildiğini, davacının ... sözleşmesinin feshi nedeniyle ... 19. ... Mahkemesinde işe iade davası açıldığını, dava devam ederken davacının tekrar işe başlatıldığını ve davanın konusuz kaldığını, davacının işe yeninden başlatıldıktan sonra tekrar işten haklı neden olmadan çıkartıldığını, alacaklarının ödenmediğini, davacının ... Yol ... Sendikasına üye olduğundan ... işyerlerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ve boşta geçen süre ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, davalı İdareye husumet yöneltilemeyeceğini, davacının muvazaa iddiasının yersiz olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalı ile davacının çalıştığı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin niteliğinin tespiti gerektiğini, yüklenici firmalarda çalışanların toplu ... sözleşmesinden faydalanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2018 tarihli ve 2016/1702 Esas, 2018/67

Karar sayılı kararıyla; davacının ... sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiği, asıl işverenin işçisi olduğu tespit edilen mahkeme kararına rağmen alt işverence işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilen davacının haklarının sınırlanamayacağı, alt işverenlerle yapılan sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığının araştırılmasına gerek olmadığı, davacının sendika üyesi olduğu ve toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 07.11.2018 tarihli ve 2018/1702 Esas, 2018/2481 Karar sayılı kararıyla; dosyadaki mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 20.01.2021 tarihli ve 2020/4118 Esas, 2021/1585 Karar sayılı kararıyla; işe iade davasından sonra davacının yeniden işe başlatıldığı dönemden son fesih tarihine kadar olan döneme ilişkin hizmet alım sözleşmelerinin eki şartnamelerin kül hâlinde getirtilerek genel muvazaa denetimine ilişkin olarak gerekirse uzman bilirkişiler eşliğinde keşifle yerinde inceleme yapılması suretiyle davacının fiilen yaptığı ... ve bu işin hizmet alım sözleşmesi kapsamında belirlenen ... olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, işyerinde asıl işveren işçileri ile davalı alt işveren işçilerinin aynı işi yapıp yapmadıkları, davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, aralarındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olup olmadığı her ihale dönemi için ayrı ayrı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ihale döneminin ayrı ayrı geçerlilik ve muvazaa denetimine tâbi tutulması gerektiğine dair Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda dosyaya dâhil olan hizmet alım sözleşmeleri ile eki niteliğindeki idari ve teknik şartnameler kapsamında yapılan inceleme ile davalı tarafça özel firmalara gördürülen işlerin rutin yol bakım onarım işleri olduğu, yardımcı işlerden sayılmadıkları, davacı ile birlikte davalının kadrolu işçilerinin birlikte çalıştığı, alt işverenler değişse de davacının yaptığı işin ve çalışma düzeninin aynı kaldığı, esasa ilişkin yetkilerin davalı İdarece kullanıldığı, davacının asıl işvereninin davalı İdare olduğu, muvazaalı olarak asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulduğu gerekçesiyle dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların hatalı olduğunu, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapıldığını, dava dışı yüklenici firmalarla davalı arasındaki ilişkilerin muvazaalı olmadığını, davacının toplu ... sözleşmesindeki hükümlerden yararlanamayacağını, davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek davanın reddi istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı Kurum ve dava dışı şikretler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 17, 21 ve 53 üncü maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:

"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde ... alan ve bu ... için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile ... aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, ... sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ..."

4. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyledir:

"Alt işverene verilen ..., işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen ... işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olmalıdır.""Alt işverene verilen ..., işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen ... işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olmalıdır."

5. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesine göre, bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.

6. 6001 sayılı ... Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un (6001 sayılı Kanun) mülga 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 211 inci maddesi uyarınca, davalının yapacağı hizmetlerin başkasından satın alınması da mümkündür.

6. Dairemizin 20.09.2022 tarihli ve 2022/7629 Esas, 2022/9971 Karar, 30.03.2022 tarihli ve 2022/3443 Esas, 2022/4200 Karar sayılı ilâmları.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, davacı 02.01.2012 tarihinde ... sözleşmesinin feshedilmesi üzerine davalı Kuruma karşı ... 19. ... Mahkemesinin 2013/242 Esas sayılı dosyasıyla işe iade davası açmış, yargılama sırasında verdiği dilekçede de davacının davalı Kurum yetkilileri tarafından yeniden işe davet edilerek işbaşı yaptırıldığını, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının kayden ... Ltd. Şti.nde işe başlatıldığını belirterek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine, işe başlatmama tazminatı talepleri bakımından karar verilmesine yer olmadığına, boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının da davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bunun üzerine ... 19. ... Mahkemesinin 27.12.2013 tarihli ve 2013/242 Esas, 2013/1286 Karar sayılı kararıyla, yüklenici firmalarla davacı arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğu ve işçilerin baştan itibaren davalı Kurumun işçileri olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararları bulunduğu, boşta geçen süre ücretine ilişkin hükmün sadece davalı Kurum hakkında kurulması gerektiği gerekçesiyle feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine ve işe başlatmama tazminatı bakımından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşta geçen süre ücreti ve diğer hakların davalıdan tahsili gerektiğine karar verilmiştir. Kararın, davalı Kurum tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.02.2014 tarihli ve 2014/4283 Esas, 2014/3948 Karar kararıyla onanmasına karar verilmiştir.

3. Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşıldığı üzere, davacı işe iade davası devam ederken davalı Kurumda değil, alt işveren olan ... Ltd. Şti.nde işe başlatılmış olup bu hususa itiraz etmemiş, feshinin geçersizliği, işe iade ve işe başlatmama tazminatı bakımından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş; Mahkemece verilen bu yöndeki kararı da temyiz etmemiştir. Bu hâlde, davacının işe iade dosyasında davalı Kurum ve dava dışı alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kesinleştiğinden söz edilemez.

4. Diğer yandan, Mahkemece, davacı ile davalının kadrolu işçilerinin birlikte çalıştığı, alt işverenler değişse de davacının yaptığı işin ve çalışma düzeninin aynı kaldığı, esasa ilişkin yetkilerin davalı İdarece kullanıldığı gerekçesiyle davacının asıl işvereninin davalı İdare olduğu, asıl işveren alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı kurulduğu belirtilmişse de davacı işçinin fiilen yaptığı işin hizmet alım sözleşmeleri kapsamında bulunduğu, hizmet alım sözleşmelerine konu işlerin, gerek 6001 sayılı Kanun'un mülga 4 üncü maddesi, gerekse 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 211 inci maddesi dikkate alındığında, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında yer alan, asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi hâli için aranan işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme sınırlamalara tâbi olmaksızın alt işverenlere gördürülmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Asıl işverenin, alt işverene gördürdüğü işin, sözleşmeye, şartnameye ve mevzuata uygun yürütülmesi noktasında denetim ve gerektiğinde müdahale yetkisinin bulunmasının olağan karşılanması gerekli olup bu kapsamda kullanılan yetki, yüklenici firmanın işverenlik sıfatını ortadan kaldırmamaktadır.

5. Belirtilen yasal düzenlemeler karşısında davacının kadrolu işçilerle birlikte çalıştırılması, bir kısım emir ve talimatları davalı Kurum yetkililerinden alması muvazaa kriteri olarak değerlendirilemez. Açıklanan nedenlerle, davalı ile yüklenici firmalar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulduğu anlaşıldığından muvazaa nedeniyle hüküm altına alınan alacakların reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Davacının fiilen aldığı ücreti üzerinden yapılacak hesaplamalar doğrultusunda sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.