"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/270 E., 2022/23 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 20.09.2021 tarihli ilâmı ile karar bozulmuştur.
Bozma üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına direnilmiş; direnme kararının davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizce direnme kararı incelenmek üzere dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.....2023 tarihli ve 2022/9-550 Esas, 2023/602 Karar sayılı kararı ile direnme adı altında verilen kararın gerçekte bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olduğu, verilen bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Hukuk Genel Kuruluna değil Özel Daireye ait olduğu gerekçesiyle dosya Dairemize gönderilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu tarafından dosya Dairemize gönderilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kurumun Türkgeldi Tarım İşletmelerinde 2011 yılı Haziran ayında işe başladığını, tarım işçisi görünümünde traktör şoförü olarak çalışmaya devam ettiğini, davacıya asgari ücret + % 25 oranında ücret ödemesi yapıldığını, davalı Kurum ile dava dışı alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacı da dâhil olmak üzere alt işverenin çalıştıracağı işçilerin işe alınması, işten çıkartılması, izin işlemlerinin düzenlenmesinin davalı Kurumun talimatları doğrultusunda olduğunu, işin sevk ve idaresinin davalı Kurum yetkililerince ayarlandığını, dava dışı alt işverenlerin bağımsız bir ... organizasyonuna, uzmanlığa veya hukuksal bağımsızlığa sahip olmadığını, işçilerin kullandıkları tüm araç ve gerecin davalı Kuruma ait olduğunu, alt işverenlere verilen işlerde davalı Kurumun kadrolu işçilerinin de çalıştığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... müfettişlerince incelemeler yapıldığını, davalı Kurum ile dava dışı alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, ... tarafından da imzalanmış olan 94 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmesi gereğince işçiye ödenecek ücret ve hakların aynı işkolunda uygulanan toplu ... sözleşmelerinin gerektirdiği haklardan düşük olmayacağını, kamu kurumu ve kuruluşlarınca açılan ihalelerde ... alan işverenlerin işyerlerinde çalışan işçilerin toplu ... sözleşmesine taraf sendika üyesi olup olmadıklarına bakılmaksızın ayrıca bir teşmil kararı gerekmeksizin yürürlükteki toplu ... sözleşmesinin ücret, çalışma süreleri ve diğer çalışma haklarından aynen yararlanmaları gerektiğini muvazaalı ilişki olmasa dahi 94 sayılı ILO sözleşmesi uyarınca davalı Kurumda çalışan davacıya işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinin sağlayacağı maddi hakların da hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, dolayısıyla muvazaanın tespiti ile birlikte davacının baştan itibaren asıl işveren davalı Kurumun işçisi olarak hak ve alacaklarının hüküm altına alınması gerektiğini, davacının fazla çalışma yaptığını hafta tatili günlerinde de çalıştığını, bu çalışmaların karşılığının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti, fazla çalışma ücret farkı, hafta tatili ücreti, hafta tatili ücret farkı, ücret farkı, ikramiye alacağı, ilave tediye, yıpranma primi ve sosyal yardım alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının ihale makamı olarak işi taahhüt suretiyle gördürdüğünü, davacının muvazaa iddialarının doğru olmadığını, davalı Kurumun bir kamu kurumu olduğunu, muvazaa olarak nitelendirilebilecek bir işlem yapmasının mümkün olmadığını, yüklenici firmaya ödemelerin eksiksiz yapıldığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, muvazaa tespitine ilişkin olarak ... ... mahkemesinde açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Lüleburgaz ... Mahkemesinin
28.12.2017 tarihli ve 2016/443 Esas, 2017/553 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı asıl işverenin taraf olduğu sendikaya üyeliği yok ise de asıl işte ve asıl işverenin kadrolu ve sendika üyesi işçileriyle birlikte çalıştığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu Başkanlığının davalı işyerinde yaptığı denetim sonucunda; tarım ve hayvancılık işlerinde hizmet alım sözleşmesi ile tesis edilen alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edildiği, somut olayda alt işveren işçilerinin yaptığı işlerin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren nitelikte olmadığı, alt işveren işçilerinin işe alınma, çıkartılma, izin kullanma ve işçilere yönelik yönetim haklarının işverence kullanıldığı, davalı işveren bünyesinde çalışan kadrolu işçiler ile alt işveren işçilerin işyerinde birlikte çalıştığı, fiilen aynı işin yapıldığı, emir ve talimatların davalı yetkililerinden alındığı, tüm araç ve gereçlerin davalı tarafından sağlandığı, alt işveren firmalara ait bir ... organizasyonunun bulunmadığı, davalı ile alt işverenler arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin baştan itibaren muvazaalı olduğu, davalı Kurum tarafından ... 4. ... Mahkemesine açılan 2015/636 Esas sayılı dosyanın önce istinaf, sonra da temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, böylece davalı ile dava dışı şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu kesinleştiğinden davacının ... sözleşmesinin kurulduğu andan itibaren davalı Kurum işçisi olarak kabulü gerektiği, 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 90 ıncı maddesi uyarınca onaylanarak üst norm hâline gelen 94 sayılı ILO sözleşmesi uyarınca davacının sendika üyesi olup olmadığına bakılmaksızın, davalı işyerinin kadrolu ve sendikalı işçilerinin yararlandığı toplu ... sözleşmesinden yararlandırılması gerektiği, toplu ... sözleşmesinde belirtilen sosyal yardım, ikramiye, ücret farkı, ilave tediye, yıpranma primi, fazla çalışma ücret farkı ile hafta tatil ücret fark alacaklarına hak kazandığı, dosya kapsamında davacının fazla çalışma ve hafta tatili çalışması yaptığına ilişkin yazılı delil bulunmadığından bu taleplerin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.05.2021 tarihli ve 2018/566 Esas, 2021/1095 Karar sayılı kararı ile; davalı Kurum ve dava dışı firmalar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davalı vekilinin husumet itirazının yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.09.2021 tarihli ve 2021/8217 Esas, 2021/12316 Karar sayılı ilâmı ile; somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince sadece ... 4. ... Mahkemesinin 2015/636 Esas sayılı dosyasının kesinleştiği gerekçesiyle davalının muvazaalı alt işveren sözleşmeleri imzaladığı kabul edilmiş ise de, davalının itirazında belirttiği diğer dosyanın örneğinin de getirtilerek muvazaa tespitinin iptaline yönelik olup olmadığı araştırılıp ilgiliyse sonucunun beklenmesi gerektiği, davacının dava dilekçesinde açıkça sendika üyesi olmadığı yönünde bir beyanı bulunmadığından, dava konusu alacak dönemini kapsayan toplu ... sözleşmelerinin tarafı olan sendika/sendikalara müzekkere yazılarak sendika üyesi olup olmadığının araştırılması gerektiği, mülga 2822 sayılı Toplu ... Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun (2822 sayılı Kanun) 9 uncu maddesi ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddeleri uyarınca toplu ... sözleşmesinden yararlanmak için toplu ... sözleşmesi tarafı sendikaya üye olmak veya dayanışma aidatı ödemek gerektiği, davalı işyerinde 2006-2014 yılları arasında ... Orman-Topraksu-Tarım ve Tarım Sanayi İşçileri Sendikası (Tarım - ...); ... Ormancılık ve Tarım, Avcılık ve Balıkçılık İşçileri Sendikası (... Orman - ...) ile toplu ... sözleşmeleri yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının alacaklarının bu toplu ... sözleşmelerine göre hesaplandığı, davacı toplu ... sözleşmesinin imza tarihinden sonra üye olmuşsa üyeliğinin işverene bildirildiği tarihten itibaren kendisine emsal olan sendikalı işçiye ödenen işçilik alacaklarından yararlanabileceği, eğer davacı sendika üyesi değil ise, davacıya emsal olacak davalı Kurum işçisi olarak çalışıp sendika üyesi olmayan ve toplu ... sözleşmesinden yararlanmayan işçi olup olmadığı araştırılarak bu işçinin ücret bordroları dosyaya getirtilerek davacının buna göre fark işçilik alacakları bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Direnme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekilinin bekletici sorun yapılmasını talep ettiği iki dosyadan ilkinin davalı Kurum ile dava dışı ... Gıda Tarım Ürünleri İnşaat Malzemeleri Nakliye Temizlik Hizmet Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında yapılan 14.11.2013-13.11.2014 dönemine ilişkin sözleşmenin muvazaalı olduğuna dair müfettiş raporunun iptali istemiyle açılan dava olduğu, bu davada muvazaa tespitinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, ikinci dosyanın ise ... 26. ... Mahkemesinin 2016/774 Esas sayılı dosyası olup bu dosyanın davacının çalıştığı alt işverenlere ait olmadığı, bu nedenle bekletici sorun yapılmasının gerekmediği, davacının çalıştığı dava dışı ... Grup Yapı Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile davalı Kurum arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun başka dosyada yapılan yargılama sonunda kesinleştiği, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun anlaşıldığı, iç hukuk hükümleriyle çatışan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelere öncelik tanınması gerektiği, kimsenin kendi muvazaasından yararlanamayacağı, işçinin davalı asıl işverenin taraf olduğu sendikaya üye olmasının muvazaalı alt işveren ilişkisi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalıştırılmaları nedeni ile engellendiği, ayrıca dava dilekçesindeki anlatımdan davacının sendika üyesi olmadığının anlaşıldığı, taraflarca getirilme ilkesinin uygulandığı bu davada davacının sendika üyesi olduğunu kolayca ispat etme imkanı varken dosyaya herhangi bir belge sunmadığı, sendika üyeliğinin tespiti için müzekkere yazılmasını talep etmediği, lehine sonuç doğuracak sendika üyeliğini ispat yükünün davacıda olduğu, iddia ve talep olmaksızın resen sendika üyeliğinin araştırılmasının taraflarca getirilme ilkesine aykırı olacağı, öte yandan davacının sendika üyesi olup olmadığının işbu dava yönünden sonuca etkili olmadığı kabul edilmekle sendika üyeliğine dair araştırma yapılmadığı, Anayasa'nın 90 ıncı maddesinin beşinci fıkrası gereği 94 sayılı ILO sözleşmesi hükmüne öncelik tanınarak kamu kurumunda çalışan işçinin o işkolunda uygulanan toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği gerekçesiyle önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bozma kararında belirtilen hususlarla ilgili araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca direnme kararı verilmesine rağmen davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin arttırılıp davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin ise düşürüldüğünü ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, ... 26. ... Mahkemesinin 2016/774 Esas sayılı dava dosyasında yer alan alt işverenlerin davacının işverenleri olmadığı ve bu sebeple somut dosya yönünden anılan davanın sonucunun beklenmesine gerek olmadığı böylelikle Dairemizin 20.09.2021 tarihli bozma ilâmının (2) numaralı bendine yönelik direnme kararının isabetli olduğu, ne var ki davacının 26.01.2016 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı alt işveren olan dava dışı ... Sosyal Hizmetler Özel Güvenlik Gıda İnş. Nak. Şti. ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğuna dair yapılan tespitin dosya içeriğine uygun düşmediği, zira Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü mevzuatına göre davacının fiilen yaptığı ve ihale kapsamındaki işlerin alt işverene verilmesinin mümkün olduğu, bu durumda 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı, dava dilekçesi içeriğinde, davacının sendika üyesi olmadığı ve sendika üyesi olmadığı hâlde toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiğine yönelik taleplerde bulunduğu açıkça ifade edildiğinden (3) numaralı bent yönünden de direnme kararının yerinde olduğu, (4) numaralı bende gelince her ne kadar dava dilekçesinde üyelikten söz edilmemişse de sendika üyeliği ya da dayanışma aidatı ödenmesi söz konusu ise davalı işyerindeki sendikalı emsal işçi ücreti dikkate alınarak dava konusu alacakların hesaplanması; sendika üyeliğinin bulunmaması ve dayanışma aidatı ödemesinin de söz konusu olmaması hâlinde ise davalı işyerinde sendikasız emsal işçi olup olmadığı tespit edilerek o emsal işçinin ücretinin dikkate alınması, işyerinde sendikasız emsal işçinin bulunmaması durumunda; toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacakların reddi gerektiği, diğer talepler yönünden de işçinin aldığı fiili ücrete göre hesaplama yapılması gerektiği, bu durumda bozma kararındaki (2) ve (3) numaralı bentlere yönelik direnme kararı yerinde görülmekle birlikte, (4) numaralı bentte yazılı bozma sebebinin de yukarıda belirtilen gerekçe ile usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.....2023 tarihli ve 2022/9-550 Esas, 2023/602 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada önceki kararda direnildiği belirtilmiş ise de esasen bozma kararında belirtilen dava dosyası incelenip eldeki dava ile ilgili olmadığı ve bu nedenle bekletici mesele yapılması gerekmediği belirtilmek suretiyle bozma kararının gereğinin eylemli olarak yerine getirildiği, nitekim bekletici sorun yapılması istenen dosyanın incelenerek muvazaa konusunda varılan sonucun diğer uyuşmazlık konuları olan hususları da etkileyecek mahiyette olduğu, şu hâlde direnme adı altında verilen kararın gerçekte bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olduğu ve verilen bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Hukuk Genel Kuruluna değil Özel Daireye ait olduğu gerekçesiyle dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna göre davacının ücretinin belirlenmesi ile dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve hesaplamalara esas alınacak ücret miktarı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları, 32, 41, 46 ve 63 üncü maddeleri.
3. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri,
4. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 19 uncu maddesi.
5. Mülga 2822 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesi ve 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili dava dilekçesinde 94 sayılı ILO Sözleşmesi uyarınca davalı işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinden, davacının sendika üyesi olup olmadığına bakılmaksızın, yararlanması gerektiğini ileri sürerek bir kısım alacak talebinde bulunmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı Kurum ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, iç hukuk hükümleriyle çatışan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelere öncelik tanınması gerektiği, hiç kimsenin kendi muvazaasından yararlanamayacağı, dava dilekçesindeki anlatımdan davacının sendika üyesi olmadığının anlaşıldığı, öte yandan davacının sendika üyesi olup olmadığının işbu dava yönünden sonuca etkili olmadığı kabul edilerek, Anayasa'nın 90 ıncı maddesinin beşinci fıkrası gereği 94 sayılı ILO sözleşmesi hükmüne öncelik tanınmış ve kamu kurumunda çalışan işçinin o işkolunda uygulanan toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bu kabul hatalıdır.
4. Gerek mülga 2822 sayılı Kanun’un 9 uncu ve 6356 sayılı Kanun’un 39 uncu maddeleri gerekse Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca toplu ... sözleşmesinden yararlanmak için toplu ... sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olmak veya dayanışma aidatı ödemek zorunluluğu bulunmaktadır.
5. Somut olayda davacının asıl işverenin işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği ile üyeliğin bildirimi veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma talebi bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kaldı ki bu husus dava dilekçesinde ileri sürülmediği gibi Mahkeme kararında da davacının sendika üyeliği bulunmadığından hareketle hüküm kurulmuştur. Hâl böyle olunca davacının ücretinin tespitinde, davalı işyerinde sendikasız emsal işçi olup olmadığı araştırılarak varsa o emsal işçinin ücreti dikkate alınmalıdır. İşyerinde sendikasız emsal işçinin bulunmaması durumunda, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacakların reddine karar verilmeli, diğer talepler yönünden ise davacının fiilen aldığı ücrete göre hesaplama yapılmalıdır. Açıklanan nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
6. Öte yandan davacının 26.01.2016 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı alt işveren olan dava dışı ... Sosyal Hizmetler Özel Güvenlik Gıda İnş. Nak. Şti. ile davalı Kurum arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğuna dair yapılan tespit dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Zira Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Ana Statüsü ile diğer mevzuata göre davacının fiilen yaptığı ihale kapsamındaki işlerin alt işverene verilmesi mümkün olduğundan somut olayda 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasının uygulama alanı bulunmamaktadır. Söz konusu hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olduğu ve muvazaalı olmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkemece verilecek yeni hükümde bu husus gözden kaçırılmamalıdır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.