"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/902 E., 2023/1293 K.
DAVA TARİHİ : 09.12.2019
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
SAYISI : 2022/198 E., 2023/169 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ikinci kez İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ikinci kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... İşletmelerine bağlı...İşletmesi Müdürlüğünün lavvar tesislerinde, davalı Kurum yetkililerinin emir ve talimatları altında 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine aykırı olarak muvazaalı şekilde görünüşte alt işveren işçisi olarak çalıştığını, hizmet alım sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, davacı ve arkadaşlarının başlangıçtan itibaren davalı Kurumun işçisi olarak muamele görmeleri gerektiğinden bahisle dengi kadrolu işçiye göre yoksun kaldığı hakların tahsili için işbu davayı açtıklarını, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu hususunda ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasında karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı Kurumda davacının dengi işçi bulunduğunu ileri sürerek aylık ücret farkı, ikramiye, kömür yardımı, bedelsiz yemek iaşe bedeli, sabun aydınlatma bedeli, koruyucu malzeme ve giyim bedeli alacağı, sosyal yardım zammı alacağı, vardiya zammı alacağı, denge ödeneği alacağı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili Kuruma dayanışma aidatı kesilmesine dair hiçbir belge veya bilginin sendika tarafından gönderilmediğini, davacının Kurumları işçisi olmadığını ve ücretlerini Kurumlarının ödemediğini, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, işveren sıfatını haiz olmadığını, davacı ile müvekkili Kurum arasında herhangi bir bağ veya sözleşme olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, davacının ilave tediye alacağı talep hakkı olduğu ve toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği, bu doğrultuda bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı, davacının dava dilekçesinde denge ödeneği talebinde bulunduğu, ancak toplu ... sözleşmesinde öngörülmeyen denge ödeneği talebinin reddedildiği, yemek ve iaşe bedeli talebi bakımından davacının bir öğün yemeğinin işverence ayni olarak karşılandığının anlaşıldığından talebin reddi gerektiği, vardiyalı çalışmanın ise ispatlanmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; yemek ve iaşe bedeli ile denge ödeneği taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, toplu ... sözleşmesinde işçi pavyonlarında ve eğitim tesislerinde kalan işçiler için günlük üç öğün yemek verileceği, yemekten yararlananlara ayrıca yemek ve iaşe bedeli verilmeyeceği hükmünün yer aldığını, davacının pavyonlarda ya da eğitim tesislerinde kalmadığını ve sadece bir öğün yemekten faydalandığını bu nedenle yemek ve iaşe bedelinden yararlanması gerektiğini, denge ödeneği talebinin yönünden ise denge ödeneği isminin maddi hatalı olarak yazıldığını, asıl talep edilen alacağın ek ödeme olduğunu, bu alacağın eski adının denge ödeneği olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesin hüküm, derdestlik ve husumet itirazlarının olduğunu, muvazaayı kabul etmediklerini, Ana statünün 4 üncü maddesi uyarınca bağlı bulundukları Bakanlığın muvafakati ile ihalelere çıkıldığını, dolayısıyla dava konusu edinilen ihaleli işin, kanunlara ve mevzuata uygun olarak ihale edilmiş bir ... olduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını, lavvar işinin, üretim faaliyetinin sona ermesinden sonra üretilen kömürün satışa hazırlanması yani kömürün pazarlanması faaliyetine yönelik yardımcı nitelikte bir ... olduğunu, lavvar tesisi olmadan da kömür üretilebileceğini, satılabileceğini, lavvarda kömürün yıkanması işinin asıl ... (kömür üretimi) olmadığı gibi kömür üretimi aşamalarından birisinin de olmadığını, nitekim elektrik santralleri kömürünün, lavvarda yıkanmadan satın alındığını ve kullanıldığını, dolayısı ile ihale sözleşmesinin muvazaalı olduğunun kabul edilemeyeceğini, dava konusu asıl ... olarak değerlendirilmesi halinde (bu değerlendirmeyi kabul etmemekle birlikte) lavvar tesisi ile ilgili hizmet alımı yapılırken işçi temin edilmesinin düşünülmediğini, ihale edilen işin yardımcı nitelikte bir ... olduğunu, verilen kararda davacının yaptığı işin kömür üretiminin bir parçası niteliğinde asıl ... mi yoksa yardımcı nitelikte bir ... mi olduğu konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadığını, bilirkişi raporunda fiilen çalışılan günlere göre kıstelyevm hesaplama yapılmadığını, ilave tediye miktarları yönünden yapılan hesaplama ve kurulan hükmün yerinde olmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte davacı işçinin açmış olduğu davalarla 07.02.2017 tarihine kadar olan alacaklarını aldığını, bu tarihten önceki dönemlere ilişkin tekrar hüküm altına alınan alacakları da kabul etmediklerini, Kurum işçilerine yapılan 6 ton kömür yardımının ayni olarak verildiğini, bugüne kadar hiçbir işçiye ücretinin verilmediğini, yine toplu ... sözleşmesindeki ikramiye alacağı bakımından da kararı kabul etmediklerini, ayrıca net miktarlar üzerinden karar verilmesi gerekirken brüt miktarlar üzerinden karar verilmesinin de yerinde olmadığını, kararda belirtilen faiz başlangıç tarihleri ve faiz türünün de hukuka aykırı olduğunu, harçlar, yargılama giderleri, masraflar, arabuluculuk ücreti ve vekâlet ücretine ilişin hükümlerin de hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesince verilen karar ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesinleşen mahkeme kararları ve Yargıtay ilâmları dikkate alındığında yapılan işin muvazaalı olduğu kabulünün yerinde olduğu, bu nedenle ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasının isabetli olduğu, dairelerinin kaldırma kararı doğrultusunda yemek ve iaşe bedeli ile denge ödeneği talebinin reddi kararının yerinde olduğu, zamanaşımına uğrayan bir alacak bulunmadığı, faiz türü ve başlangıç tarihlerinde hatalı uygulama olmadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğu, yine yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücreti bakımından İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ile muvazaanın varlığı hâlinde gerçek işveren tarafından bağıtlanan toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşulları, talep konusu alacakların hesabına esas alınacak ücret ile hesaplama yöntemi, dava türü, zamanaşımı, faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanun'un 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.