Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13452 E. 2023/12337 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan fazla mesai ücret alacağı davasında, fazla mesai ücretinin hesaplanma yöntemi ve yargılama giderlerinin paylaştırılması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararlarına uygun şekilde fazla mesai ücretini hesapladığı ve yargılama giderlerini paylaştırdığı, kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece 01.03.2016 tarihli Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 19.....2020 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece 03.03.2021 tarihli ilâm ile Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece ikinci bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece 21.03.2022 tarihli ilâm ile Mahkeme kararının üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece üçüncü bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde güvenlik müdürü olarak 21.04.2006-30.12.2012 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını, çalıştığı süre içinde işyerinde fazla çalışma yaptığını karşılığı ücretlerin ise ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kısmi dava açılmasının hatalı olduğunu, davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacının çalıştığı 21.04.2006-31.12.2012 tarihleri arasında 45 saati aşan bir çalışmasının olmadığını, istisnai çalışma olması hâlinde de davacının konumu gereği sözleşmede davacının ücretinin içinde yer aldığını, çalışma saatlerini kendisinin ayarladığını, sunulan bordrolarda yer aldığı üzere fazla çalışma yaptığı dönemde ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.03.2016 tarihli ve 2014/341 Esas, 2016/159 Karar sayılı kararı ile; yapılan işin ve işyerinin özellikleri dikkate alındığında, tanık beyanları, puantaj kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacının işyerinde fazla çalışma yaptığı ve karşılığı ücretlerin ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 02.12.2019 tarihli ve 2017/13995 Esas, 2019/21441 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin 22.02.2016 günlü dilekçesi ile alacak taleplerinin tutarını artırmak suretiyle davasını ıslah ettiği, Mahkemece ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden hüküm kurulduğu, Mahkemece ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği ile bu konudaki usuli işlemler tamamlanmaksızın hüküm kurulmasının davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlali olduğu ve bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 19.....2020 tarihli ve 2020/30 Esas, 2020/193 karar sayılı kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 03.03.2021 tarihli ve 2021/1640 Esas, 2021/5481 karar sayılı ilâmı ile; davacı vekili tarafından kısmi dava açılarak 5.000,00 TL fazla çalışma alacağı talebinde bulunulduğu, davacı vekilinin 22.02.2016 tarihli ıslah dilekçesinin davalı vekiline 11.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 13.03.2020 tarihli dilekçe ile ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunulduğu, Mahkemece yasal süresi içinde yapılan ıslaha karşı zamanaşımı savunması dikkate alınarak 22.02.2011 tarihinden itibaren hesaplama yapılması gerekirken, 01.07.2008 tarihinden itibaren yapılan hesaplamaya istinaden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 16.11.2021 tarihli ve 2021/251 Esas, 2021/708 karar sayılı kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada ıslaha karşı zamanaşımı def'i değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 21.03.2022 tarihli ve 2022/2347 Esas, 2022/3793 Karar sayılı ilâmı ile bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücretinde ıslah zamanaşımı itirazı değerlendirilerek hesaplama yapılması yerinde ise de, dava dilekçesinde istenen ve zamanaşımına uğramayan 5.000,00 TL'nin bulunan tutara eklenmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, fazla çalışma ücreti bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda haftalık 13.84 saat üzerinden hesaplanmasına ve hesap yöntemi bozma kapsamı dışında kalmasına rağmen bozma sonrası alınan raporda hesap yöntemi değiştirilerek, haftalık 13.5 saat üzerinden, iki ayda bir bir hafta ise haftalık 16.5 saat üzerinden hesaplanmasının isabetsiz olduğu, ıslah zamanaşımına dikkat edilerek haftalık 13.84 saat üzerinden fazla çalışma ücretinin yeniden hesaplanması ve hesaplama yapılırken usuli kazanılmış haklara riayet edilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; davacının ıslah talebinin esas alınamayacağını, davacının fazla çalışması bulunmadığını, fazla çalışma yaparsa da karşılığı ücretin ödendiğini, imzalı bordrolar varken tanık beyanlarına göre değerlendirme yapılamayacağını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın reddi gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davacı vekili; bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, fazla çalışma iddiasına dair tüm delillerin değerlendirilmediğini, fazla çalışma iddiasının işveren kayıtlarıyla sabit olmasına rağmen tanıkla ispat olduğu gerekçesiyle indirim yapılmasının hatalı olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, davalının zamanaşımı def'ine itibar edilemeyeceğini, yargılama giderlerinde kabul ve ret oranı yanlış hesaplanarak davacı aleyhine olacak şekilde hüküm kurulduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücretinin hesap yöntemi ve yargılama giderleri hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.

3. 6100 sayılı Kanun'un 323, 326 ve 330 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.