"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/560 E., 2023/236 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 10.03.2020 tarihli ve 2019/480 Esas, 2020/153 Karar sayılı kararı ile bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararının davalı vekilli tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait 2. Bölge Yol Bakım Onarım Bölge Müdürlüğünde hemzemin bariyer geçit bekçisi olarak alt işveren nezdinde çalıştığını, aynı bölümde davalının kadrolu işçilerinin bulunduğunu, işin tüm yönetiminin davalı tarafından yapıldığı gibi talimatların da davalı yetkililerince verildiğini, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı işçisi olduğunun tespitine, fark ücret ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacakları ile ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalı ... Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (...) Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; taraf sıfatı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin ihale makamı olup asıl işveren olmadığını, hemzemin geçitlerde müvekkili adına çalışan geçit bekçisi bulunmadığını, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasının müvekkilinin asıl veya yardımcı işi olmadığını, müvekkili tarafından işin niteliği gereği yapılan ... ve işlemlerin muvazaa iddiasını ispatlamaktan uzak olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
... 9. ... Mahkemesinin 09.04.2015 tarihli ve 2014/1288 Esas, 2015/395 Karar sayılı kararı ile; dava konusu alacakların belirsiz alacak davasına konu olamayacağı, belirsiz alacak davasının koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. ... 9. ... Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 22.....2015 tarihli ve 2015/18278 Esas, 2015/21417 Karar sayılı kararı ile; davacının gerçek ücretinin ve dava konusu diğer alacakların gerçek ücret üzerinden miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hâle gelecek olması nedeni ile davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunduğu, işin esasına girilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozma kararından sonra dosyanın tevzi edildiği ... 45. ... Mahkemesinin 18.04.2019 tarihli ve 2016/703 Esas, 2019/219 Karar sayılı kararı ile; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının farklı alt işverenler bünyesinde bariyer geçit bekçisi olarak çalıştığı, 03.07.2014 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Teftiş Kurulu Başkanlığının asıl işveren alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu tespit ettiği, davacının yaptığı işin süreklilik arz etmesi, işin davalının temel işi kapsamında sayılması, işçi alma ve işten çıkarma ile emir ve talimat verme konusunda davalının yetkili olması, davacının çalıştığı sürenin uzunluğu da dikkate alındığında davalının işçisi sayılması gerektiği, davalıya bağlı işyerlerinde alt işverenler nezdinde yapılan çalışmaya yönelik işlemler ile sözleşmelerin muvazaalı ilişkiden kaynaklandığı, sendika üyesi olmayan veya dayanışma aidatı ödemeyen davacının toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacakları talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 16.09.2019 tarihli ve 2019/5776 Esas, 2019/16312 Karar sayılı kararı ile; hemzemin geçitlerin bakımı, işletilmesi, hemzemin geçitlerde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması ve bu kapsamda hemzemin geçit bekçiliği işinin, davalının asıl işleri arasında olmadığı, söz konusu işlerin yardımcı ... niteliğinde olduğu, yardımcı işin bölünerek alt işverene verilmesinde mevzuat açısından bir engel bulunmadığı, farklı hemzemin geçitlerde aynı nitelikteki yardımcı işte çalışan davalı işçilerinin olmasının, asıl işveren alt işveren ilişkisini kanuna aykırı ya da muvazaalı hâle getirmeyeceği, yardımcı işlerin tamamen veya bölünerek alt işverene verilmesinde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme gibi sınırlayıcı bir düzenlemeye de mevzuatta yer verilmediğinden bahisle asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı gibi muvazaaya da dayanmadığı gerekçe gösterilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin 10.03.2020 tarihli ve 2019/480 Esas, 2020/153 Karar sayılı kararı ile; önceki gerekçeye ilaveten ... Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü Ana Statüsü'nün 5 inci maddesine göre demir yolu trafiğini yönetmek görevinin davalıya ait olduğu, davalının bu işi tekel olarak yaptığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda (2918 sayılı Kanun) hemzemin geçidin tarifi yapılarak sorumluluk davalarının açılacağı görevli mahkemenin belirlendiği, Hemzemin Geçitlerin Korunması Bakımı ve Yönetimi ile Geçit Bekçilerinin Görevlerine ait Yönetmelik'in 5 inci maddesinde geçit bekçilerinin görevlerinin düzenlendiği, 22 ve 23 üncü maddelerinde ise geçit bekçisi olmak için koşulların belirlendiği, geçit bekçilerinin temel görevinin demir yolu araçlarının geçmelerinden evvel güvenliği almak ve geçitlerle ilgili düzenleme yapmak olduğu, geçit bekçilerinin 5 yıl hizmet etmiş yol işçileri arasından imtihanla alınacağının tespit edildiği, Demiryolu Hemzemin Geçitlerinde Alınacak Tedbirler ve Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik'in 08.09.2016 tarihli ve 29825 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklikten önceki 5 inci maddesine göre bu geçitlerle ilgili tedbirlerin sorumlu kurum ve kuruluş nam ve hesabına ... Genel Müdürlüğü tarafından yapılarak masrafın karayolunun bağlı olduğu kurum ve kuruluşlara tahakkuk ettirilerek tahsili gerektiğinin ve bu durumun sorumlu kuruluşun 3. kişilere karşı sorumluluğunu ortadan kaldırmadığının düzenlendiği, değişiklikten sonraki 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise raydan itibaren her 2 yönde 5 metre mesafe içinde kalan bölümün ve demir yolu hattı üzerindeki ray devreleri, bariyerler, makiniste yönelik işaretler kaplamalar ve benzeri bileşenlerin yapım, bakım, onarım, işletmeleri ile gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasından demiryolu alt yapı işletmeciliğinin sorumlu olduğunun belirlendiği, her hâlükârda hemzemin geçitler anlamında tedbirlerin alınmasının ... Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirildiği, hemzemin geçitlerin bakımı, yönetimi ve geçit bekçilerinin görevlerine dair ayrıntılı düzenlemenin Yönetmelik ile yapıldığı, hemzemin geçitlerde demir yolu trafiği anlamında ... Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen güvenlik önlemlerinin alınması ve uygulanmasının geçit bekçileri tarafından yapıldığı, geçit bekçilerinin 5 yıl hizmet yapmış olumlu sicile sahip yol işçileri arasında yazılı ve sözlü sınavla seçildikleri, her ne kadar davacının emsal olarak bildirdiği kadrolu işçilerin ünvanı yol bekçisi ise de, davacının yaptığı geçit bekçiliği işinin yol bekçiliği işinden işçilerin bu göreve getirilmesinde aranan şartlar anlamında daha nitelikli sayıldığı, bu sebeple yol bekçilerinin emsal olarak alınması gerektiği, kadrolu yol bekçisi çalıştırılmasına rağmen daha ağır nitelik gerektirdiği mevzuatla tespit edilen geçit bekçiliği için kadrolu çalışma yaptırılmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, yapılan işin hemzemin geçitler anlamında can ve mal güvenliğini sağlamak kapsamında nitelikli ... olduğu, işe alım, işten çıkarma, eğitim ve çalışma koşulları anlamında ... belirleyicinin davalı ... Genel Müdürlüğü olduğu, alt işverenlere verilen işin yardımcı ... sayılamayacağı, işin yapılmasının teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirdiği, asıl işin bir bölümünün teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmesi durumunda alt işverene verilebileceği, taşımacılık işiyle bağlantılı ve ayrılmaz sayılan, tali niteliği olmayan işin asli işin bir bölümü olarak alt işverene verilmesi anlamında zorunluluk bulunduğuna yönelik ispat olmadığı, asıl işveren alt işveren ilişkisi anlamında Yargıtayın belirlediği kriterlerin somut olayda gerçekleşmediği, araç ve gerecin davalı tarafından temin edildiği, gözetim ve denetim yükümlülüğünün tamamen davalıda olduğu, alt işverenin işyerinde bağımsız organizasyonu olduğunun ispat edilemediği dikkate alındığında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
E. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.10.2022 tarihli ve 2020/(22)9-713 Esas, 2022/1247 Karar sayılı ilâmı ile; hemzemin geçitlerin bakımı, işletilmesi ve hemzemin geçitlerde gerekli güvenlik önlemlerinin sağlanmasına yönelik olarak dava dışı alt işverenlere verilen hemzemin geçit bekçiliği işinin davalının asıl işi olmayıp yardımcı ... niteliğinde olduğu, bu itibarla hizmet alım sözleşmelerinin tarafları arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulduğu, yardımcı işlerin tamamen veya bölünerek alt işverene verilmesinde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme gibi sınırlayıcı bir düzenlemenin de söz konusu olmadığı dikkate alındığında, somut olayda davalı ... Genel Müdürlüğü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı gibi muvazaaya da dayanmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Hukuk Genel Kurulu Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.10.2022 tarihli ve 2020/(22)9-713 Esas, 2022/1247 Karar sayılı ilâmı doğrultusunda yardımcı işlerin tamamen veya bölünerek alt işverene verilmesine işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme gibi sınırlayıcı bir düzenlemenin söz konusu olmadığı, somut olayda davalı ... Genel Müdürlüğü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olmadığı gibi muvazaaya da dayanmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Hukuk Genel Kurulu bozma kararının maddi gerçekliğe, olgulara, kanıtlara, temel hukuk kurallarına, mevzuata, yaşamın olağan akışına ve vicdana aykırı olduğunu, hemzemin geçitlerin davalının asli ve zorunlu işi olduğunu, asıl işin ayrılmaz ve zorunlu parçası olan bariyerli hemzemin geçit bekçiliğinin yardımcı ... kabul edilmesi ve davalının işi olmadığı sonucuna varılmasının mümkün olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin 14.03.2023 tarihli kararının kaldırılarak, 18.04.2019 tarihli davanın kabulüne ilişkin önceki kararının onanmasına karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı ... Genel Müdürlüğü ile dava dışı alt işverenler arasında hemzemin geçit bekçiliği hizmet alımı konulu sözleşmeler çerçevesinde geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığı ve aradaki ilişkinin muvazaaya dayalı olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacı işçinin fark ücret ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (mülga 1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 08.10.1984 tarihli ve 18559 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ... Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü Ana Statüsü’nün 4 üncü maddesi, 6461 sayılı ... Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun’un 9 uncu maddesi, 2918 sayılı Kanun'un 1, 3, 7, 9 ve 10 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.