"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/4829 E., 2023/667 K.
DAVA TARİHİ : 24.05.2019
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/566 E., 2021/461 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin davalı işveren nezdinde Etiyopya'da ağır demiryolu projesinde ziraat teknikeri olarak 07.10.2015-30.09.2018 tarihleri arasında net 3.000,00 USD ücretle çalıştığını, hafta içi 6 gün 07.00-18.00 saatleri arasında, pazar günleri 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, ayda iki pazar günü izin kullandığını, Ramazan bayramlarında 1 gün Kurban bayramlarında 2 gün izin kullandığını, diğer tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ileri sürerek yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 07.10.2015-30.09.2018 tarihleri arasında ziraat teknikeri olarak çalıştığını, davacı işçi tarafından imzalanan yurt dışı çıkış yapan işçi bilgilendirme formunda görüleceği üzere ücretin her nevi çalışmasını karşıladığını ve ilgili formda açıkça '"Fazla Çalışma Ücreti: YOK" ibaresine yer verildiğini, davacının 75 gün yıllık ücretli izin kullandığını, hafta tatili yapmadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı yanca işyerine ait puantaj cetveli ya da çalışma çizelgesi gibi yazılı belgeler sunulmadığından, tanık beyanları doğrultusunda davacının haftalık yasal 45 saatlik çalışma süresini aşan 15,25 saat fazla çalışma yaptığı, tanık beyanları ve dosya kapsamından davacının dinî bayramların iki günü dışındaki tüm ulusal bayram ve genel tatil günleri ile ayda iki hafta tatili günü çalıştığı, bu çalışma karşılığı ücretlerin ödendiğinin kanıtlanamadığı, ıslah zamanaşımı def'inin değerlendirildiği, takdiri indirim hususunun gözetildiği, yıllık izin ücreti yönünden ise davacının yıllık izin alacağı bulunmadığından bu talebin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesaplamasında 1,5 katsayısının uygulanması gerektiğini, ıslah zamanaşımı def'i gözetilerek alacakların hatalı hesaplandığını, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunun birinci seçeneği doğrultusunda yapılan hesapların hatalı olduğunu, hükme esas alınan aylık ücret miktarının hatalı belirlendiğini, fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dâhil olduğunu, bir çalışanın hafta tatili yapmadan, ulusal bayram ve genel tatil günleri dâhil olmak üzere sürekli çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, prim ve ücret farkı olarak yapılan ödemelerin fazla çalışma ücretinden mahsubu gerektiğini, %30 oranında takdiri indirim uygulamasının ve alacaklara en yüksek banka mevduat faizi işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde 07.10.2015-30.09.2018 tarihleri arasında ziraat teknikeri olarak çalıştığı, davacının aylık ücretinin iş sözleşmesinde aylık net 3.000,00 USD olarak belirtildiği, bordrolarda da aynı miktarda tahakkuk bulunduğu, fazla çalışma ücretlerinin aylık ücrete dâhil olduğu yönünde herhangi bir düzenleme bulunmadığı, 15.10.2015 tarihli bilgilendirme formunda geçen "Fazla Çalışma Ücreti: YOK" şeklindeki ibarenin yapılan fazla çalışmaların aylık ücrete dâhil olacağı şeklinde değerlendirilemeyeceği, davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışmalarının davacı ve davalı tanıkları tarafından desteklendiği, bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu, davanın kısmi dava olarak açıldığı, ıslah ile artırılan miktarlara karşı zamanaşımı def'i dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesince resen yapılan hesaplamaların yerinde olduğu, bordrolarda tahakkuk ettirilen prim ve ücret farkı olarak yapılan ödemeler fazla çalışmaların karşılığı olmadığından fazla çalışma ücretinden mahsup edilemeyeceği, uygulanan %30 oranındaki indirimin isabetli olduğu, davacı dava konusu alacakları USD cinsinden talep ettiğinden alacaklara işletilen faizin yerinde olduğu, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin doğru olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunun birinci seçeneğinin esas alınmasının ve ücret tespitinin hatalı olduğunu, fazla çalışma ücretinin ücrete dâhil olduğunu, hesaplamaların hakkaniyete aykırı olduğunu, iddia edilen çalışma saatlerinin hayatın olağan akışına ve insan doğasına aykırı olduğunu, bordrolarda tahakkuk ettirilen prim ve ücret farkı gibi ek menfaat ödemelerinin fazla çalışma ücretinden mahsup edilmesi gerektiğini, %30 oranındaki takdiri indirim oranının az olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ücretinin tespiti ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ispatı, hesaplanması ve karşılıklarının ödenip ödenmediğine ve alacaklardan yapılan indirim oranına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.