Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13775 E. 2023/12264 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davaya cevap dilekçesi vermeyen davalının ıslaha karşı zamanaşımı defi ileri sürüp sürüremeyeceği, davacının fazla mesai, yıllık izin, ilave tediye, ikramiye, bayram harçlığı ve resmi tatil alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve vekalet ücretinin miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin niteliği, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları, karar gerekçeleri ve temyiz nedenleri gözetilerek usul ve kanuna uygun olduğu ve davacı ile davalı vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenlerin bozma için yeterli olmadığı değerlendirilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/4980 E., 2023/386 K.

KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi,davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kurşunlu Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2019/23 E., 2022/42 K.

BİRLEŞEN DAVA MAHKEMESİ : Kurşunlu Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2014/79 E., 2014/127 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 23.05.2017 tarihli kararı ile asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 21.03.2019 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesinin 08.04.2022 tarihli kararı ile asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 09.02.2023 tarihli kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.05.2000 tarihinde işe başladığını, davacının zorunlu prim ödemelerinin düzenli yatırılmadığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, hafta sonu ve dinî bayramlarda yapılan çalışmalara karşılık ödenmesi gereken fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, davacının üye olduğu sendikalarca sağlanan çeşitli sendikal hak ve alacakların yerine getirilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; eksik ödenen prim borçları ile fazla çalışma ücretinin en yüksek banka faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; müvekkilinin 2000 yılında Kapatılan Sivricek Belediyesinde çalışmaya başladığını, davacının, işlerin yoğunluğu nedeniyle gece geç saatlere kadar çalıştığını, davacının yapmış olduğu fazla çalışmaya rağmen kendisine bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, aynı zamanda davacının ... bayram ve genel tatil ile dinî bayramlarda da çalıştığını ancak çalışmasının karşılığını alamadığını, davacının çalışmaya başladığı tarihten bu yana yıllık izin kullanmayıp aralıksız çalışmasına devam ettiğini ancak bu çalışmasının da karşılığını alamadığını, davacının Kapatılan Sivricek Belediyesinde çalıştığı süre içerisinde çeşitli sendikalara üye olduğunu ancak güvence altına alınan sendikal hak ve alacakların işverence yerine getirilmediğini belirtilen nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; sendikal hak ve alacak, bayram tatili alacağı ve yıllık izin ücreti alacağının en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve dava dosyasının mahkemenin 2013/155 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı asıl ve birleşen dava için cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 2008 yılında Sivricek Belediyesinde işe başladığı, belediyenin kapatılması nedeniyle 30.03.2014 tarihinde Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atamasının yapıldığı ve dava tarihi itibarıyla hâlen burada çalışmakta olduğu, davaya yasal süresi içerisinde cevap vermeyen davalının 03.....2015 tarihli dilekçesiyle davasını ıslah ettiğini beyanla zamanaşımı def'inde bulunduğu, davalı vekilinin zamanaşımı def'ini ileri sürdüğü 03.....2015 tarihli ıslah dilekçesi geçerli olmadığından Mahkemece dikkate alınmadığı, dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerinin hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdi edilerek birden fazla kez rapor alındığı, son alınan rapor doğrultusunda verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrası 23.02.2022 tarihli ek raporun tarafların itirazlarının değerlendirilmesi nedeniyle hükme esas alındığı, davalı vekili cevap dilekçesi vermemiş olsa da davalının ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunmasının mümkün olduğu, dosyada davacıyla menfaat birliği içinde olan tanık anlatımları dışında fazla çalışma yapıldığını ispata yarar başkaca bilgi ya da belge bulunmadığı, bu nedenle davacının fazla çalışma alacağına ilişkin alacak talebi yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği, prim kaybının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesinde gerçekleştiği ve devletin gelir vergisi kaybına neden olabileceği nazara alındığında, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun (5510 Sayılı Kanun) "Primlerin Ödenmesi" başlıklı 88 inci maddesi gereği, SGK'ya işveren tarafından yatırılması gerekli prim borçlarını takip ve tahsil yetkisinin SGK'ya ait olduğu ve dolayısıyla sigortalıların işverence adı geçen kuruma yatırılması gereken prim tutarlarının eksik yatırıldığından bahisle kendilerine ödenmesini talep haklarının bulunmadığı, davalı tarafça puantaj cetvellerinin sunulmadığı ancak dosyada nöbet çizelgelerinin bulunduğu, ücret bordrolarında ise tahakkuk bulunmadığı anlaşılmakla dosyada mevcut nöbet çizelgelerine göre davacının bayramlarda çalıştığı zaman dilimlerine göre ... bayram ve genel tatil alacağının bulunduğu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan ve davacının talepleri arasında yer alan alacak ve haklardan ilave tediye, akdi ikramiye ve bayram harçlığının davacıya ödenmesinin koşullarının oluştuğu ve fakat ödendiği hususunun davalı işveren tarafından ispatlanamadığı, davacının ... sözleşmesinin devam ediyor olması nedeniyle yıllık izin alacağının bulunmadığı gerekçeleri ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf başvurusunda; davalı tarafın gerek asıl dava yönünden gerekse birleşen dava yönünden hiçbir suretle cevap dilekçesini Mahkemeye sunmadığı hâlde zamanaşımı def'inin dikkate alınmasının hatalı olduğu, fazla çalışma alacağının davacı ile menfaat birliği içindeki tanık beyanları gerekçe gösterilerek reddedilmesinin hatalı olduğu, hükme esas alınan 23.02.2022 bilirkişi raporunda sendikal hak ve alacak hesaplamasına ilişkin olarak yapılan hataya itirazlarının dikkate alınmadığını, 27.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda hesap edilen sendikal hak ve alacaklarının hükme esas teşkil eden rapordan daha yüksek olduğu, raporlar arasındaki çelişki yeterince giderilmeden 23.02.2022 tarihli hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınmasının hatalı olduğu, eksik ödenen prim borçları yönünden de davanın reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporlarının itirazlarını karşılar nitelik taşımadığı, ... bayram ve genel tatil ile dini bayram çalışma ücreti açısından davacı tarafça hiçbir yasal delil sunulmadığı, yalnızca beyan deliline dayanılarak hesaplama yapılmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacı tarafça davanın ilk açıldığı süreçte sendikal hak ve alacakların verilmediği iddia edilmiş ise de hangi hak ve alacakların ödenmediği belirtilmediği gibi, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra bu açıklamanın davacı tarafından davanın açılma tarihinden itibaren 6 yıl sonra yapılmasının hem zamanaşımının uygulanması açısından hem de hakkaniyet açısından usul ve kanuna aykırı olduğu, açıklamanın yapıldığı tarihten itibaren zamaaşımının değerlendirilmesi gerektiği, ücret bordroları dikkate alındığında sendikal hak ve alacakların ücret içinde ödendiğini ileri sürerek istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... bayram ve genel tatil çalışması alacağının dosyadaki nöbet çizelgelerine, tanık beyanlarına göre ve davacının izinli olduğu günler gözetilerek hesaplandığı, dava dilekçesindeki “sendikal hak ve alacaklar için 300 TL” şeklindeki talep hesaplama bakımından somutlaştırmaya muhtaç ise de içerdiği muğlaklığın zamanaşımı savunmasının ileri sürülmesine engel olmadığı, örneğin “ikramiye” olarak ifade edilmesi ile “sendikal alacak” olarak ifade edilmesi arasında zamanaşımı süresi ve zamanaşımı savunmasının yapılabileceği süre bakımından bir fark bulunmadığı, bu nedenle taleplerin somutlaştırıldığı 14.10.2019 imza tarihli dilekçe tarihinin zamanaşımına esas alınması gerektiği yönündeki itirazın yerinde olmadığı, dosyadaki bilirkişi raporlarına göre davacının toplu ... sözleşmesine göre hak ettiği ilave tediye, ikramiye ve bayram harçlığı alacaklarının ödendiğinin ispatlanamadığı, SGK’ya eksik ödendiği ileri sürülen primler bakımından, bu primleri tahsil yetkisinin Kanun gereği SGK’ya ait olduğu, bu primlerin SGK’ya ödenmemesi hâlinde işçiye ödeneceğine dair bir yasal düzenleme bulunmadığı, davaya cevap dilekçesi verilmemiş olmasının ıslaha karşı zamanaşımı savunması yapılmasına engel olmadığı, ıslaha karşı süresinde yapılan zamanaşımı savunmasının gözetilmesi gerektiği, 27.04.2021 tarihli rapor ile 23.02.2022 tarihli raporlar arasındaki farkın ıslah zamanaşımının gözetilmesinden kaynaklandığı, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımının gözetilmesinin ise yerinde olduğu, davacı vekilinin 08.12.2020 tarihli dilekçesi dikkate alındığında sendikal alacak olarak birleşen dava dilekçesinde istenen alacak kalemlerinin sadece ilave tediye, ikramiye ve bayram harçlığı olduğu, diğer alacak kalemleri bakımından miktar belirtilmediği ve bu dilekçede diğer alacak kalemlerinin de yer almadığı, istinaf dilekçesinde bahsi geçen diğer alacak kalemlerinin dava konusu kabul edilmemesi ve hüküm altına alınmaması gerektiği ancak ortadan kaldırma kararında fazla çalışma ücretinin haftalık 3 saat olarak ispatlandığı, zamanaşımına uğramayan fazla çalışma ücretinin hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiğinin açıkça belirtildiği, bu nedenle Mahkemece, davacı tanıklarının davalıya karşı davaları olduğundan bahisle bu alacak talebinin reddedilmesinin hatalı olduğu, bu yöndeki davacı istinafının yerinde görüldüğü gerekçeleri ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun ise fazla çalışma alacağı yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle asıl dava ile birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davaya karşı cevap dilekçesi sunamayan davalının ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunamayacağını, davacının fazla çalışma alacağının eksik hesaplandığını, yıllık izin alacağının reddinin hatalı olduğunu, Mahkemece davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının ... bayram ve genel tatil alacağının reddi gerektiği, davacı tarafça davanın ilk açıldığı süreçte sendikal hak ve alacakların verilmediği iddia edilmiş ise de hangi hak ve alacakların ödenmediği belirtilmediği gibi, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra bu açıklamanın davacı tarafından davanın açılma tarihinden itibaren 6 yıl sonra yapılmasının hem zamanaşımının uygulanması açısından hem de hakkaniyet açısından usul ve kanuna aykırı olduğu, açıklamanın yapıldığı tarihten itibaren zamanaşımının değerlendirilmesi gerektiği, ücret bordroları dikkate alındığında sendikal hak ve alacakların ücret içinde ödendiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davaya cevap dilekçesi vermeyen davalının ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunup bulunamayacağı ile davacının fazla çalışma, yıllık izin, ilave tediye, ikramiye, bayram harçlığı, ... bayram genel tatil alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ve vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 47 ve 59 uncu maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz nedenlerine göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.