Logo

9. Hukuk Dairesi2023/13859 E. 2023/11757 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı okul müdürünün davranışları nedeniyle işyerinde psikolojik tacize uğradığı iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, hükmedilen tazminat miktarı ile davalı okul müdürü lehine hükmedilen vekâlet ücretinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından davalı okul müdürüne karşı sadece manevi tazminat talebinde bulunulmuş olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesince diğer işçilik alacakları yönünden de davalı lehine husumetten ret kararı verilmesi ve buna göre vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu değerlendirilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/405 E., 2023/838 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında ... 2. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 28.772,96 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Şirkete ait lisede 08.08.2014-31.08.2015 tarihleri arasında müdür yardımcısı/biyoloji öğretmeni olarak sözleşmede belirtilen ücret ile çalıştığını, 04.07.2015 tarihinde haksız ve kötüniyetli olarak işten çıkartıldığını, davalı işyerinde öğretmenler ile yapılan toplantıda bizzat davacıya da okulun 26.....2015 tarihinde tatile girdiği, sözleşmesi yenilenecek olanların 17.08.2015 tarihinde gelmeleri gerektiği, sözleşmesi yenilenmeyecek olanların ise o tarihten sözleşme sonuna kadar izinli sayılacaklarının belirtildiğini, davacının kanser hastası olması nedeni ile 29.....2015, 30.....2015 ve 01.07.2015 tarihlerinde ...'da hastanede kontrollerini yaptırdığını, bu durumun okul yönetimi tarafından bilinmesine rağmen davalı işveren vekillerinden ... tarafından davacının 29.....2015 ile 03.07.2015 tarihleri arasında işe gelmediği gerekçesi ile tutanak tutulduğunu ve davacının 04.07.2015 tarihinde işten çıkartıldığını, davacıya işten çıkartılmasına ilişkin herhangi bir bildirim yapılmadığını, bu nedenle davacının ... sözleşmesinin feshinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacıya 11 aylık ücret ödemesi yapılması gerekirken 10 aylık ücret ödemesi yapıldığını, bu nedenle eksik ödenen ücret taleplerinin olduğunu, davacının ... sözleşmesinin 31.08.2015 tarihinde sona ermesi gerektiği hâlde sözleşme bitimi beklenmeksizin ... sözleşmesinin 04.07.2015 tarihinde haksız ve kötüniyetli olarak davalı işveren tarafından feshedildiğini, bu nedenle bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat taleplerinin olduğunu, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ödenmediğini, ... sözleşmesi gereği davacının aylık ücreti içerisinde haftada 6 saat ders vermesi ve ayrıca ders ücreti karşılığı 6 saat de ek derse girebileceğinin kararlaştırıldığını, bu durumda yasal olarak 12 saat derse girmesi mümkün iken okul müdürünün programlaması nedeni ile haftada 21 saat derse girdiğini, 15 saatlik ders ücretinin davacıya ödenmediğini, fazla çalışma yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, davacının çalıştığı dönem içerisinde 4 pazar günü veliler ile iletişim için pazar kahvaltısı düzenlendiğini ancak işveren tarafından davacıya hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini, davalı işveren tarafından müdür yardımcısı olarak görevlendirilerek Milli Eğitim Müdürlüğüne de bu görev tanımı ile bildirilmesine rağmen işveren vekili okul müdürü davalı ... tarafından davacıya karşı öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin önünde sürekli hakaret edildiğini ve kişilik haklarının ihlal edildiğini, davacıya müdür yardımcılığı görevini yaptırmamak için bir çok olumsuzluğa maruz bırakıldığını, davacıya ağır ithamlarda bulunulduğuna ve hakaret edildiğine ilişkin Öğretmenler Kuruluna katılan öğretmenler ve davacı tarafından tutanak tutulduğunu, davalının davacı üzerindeki bu psikolojik tacizlerinin okul dışındaki özel hayatına kadar uzandığını, tüm bu yaşanan olayların davacı tarafından işveren Şirket sahibine defalarca iletilmesine rağmen davalı Şirket sahibinin hiçbir önlem almadığını ve davalı ...’in davacıya karşı ağır hakaretlerinin, psikolojik tacizlerinin ve kişisel haklarını ihlal eden davranışlarının engellenmediğini belirterek kötüniyet tazminatı, manevi tazminat, öğretim yılına hazırlık ödeneği, eksik ödenen ücret alacağı, bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat, ders saati ücreti, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirket ile kendi aralarında imzaladıkları sözleşme gereği biyoloji öğretmeni/müdür yardımcısı görevi ile 08.08.2014 tarihinde çalışmaya başladığını, bu sözleşmenin süresinin 08.08.2014-31.08.2015 tarihleri arası belirli olduğunu, davacının çalışma süresi içerisinde görevlerini gereği gibi yerine getirmediğini, çoğu zaman çalışma saatlerine uymadığını, diğer öğretmenler ve çalışanlarla geçimsizlik yarattığını, öğrenciler arasında ayrımcılık yaptığına ilişkin şikâyetler alındığını, son olarak davacının 25.....2015 tarihinde akşam üzeri saat 18.00-18.30 saatleri civarında okul kapandıktan sonra okula gelerek müdür yardımcısının odasını dağıttığını, bu durumun tutanak ve fotoğraflarla tespit edildiğini, davacının 29.....2015 Pazartesi gününden itibaren işe gelmediğini, eğitim-öğretim döneminin 12.....2015 tarihinde sona ermesine rağmen öğretmenlerin 1 ay kadar daha seminerler için okula devam etmek zorunda olduklarını, davacının iddia ettiği gibi okulun 26.....2015 tarihinde tatile girdiği hususunun doğru olmadığını, davacının dava dilekçesinde hasta olduğunu ve kontrole gittiğini beyan ettiğini ancak bu konuda okul idaresine haber vermediğini ve izin talebinde bulunmadığını, bu nedenle işe gelmediği günler bakımından tutanak tutulduğunu ve ... sözleşmesinin 04.07.2015 tarihinde davalı işveren tarafından haklı olarak feshedildiğini, davacıya çalıştığı süre boyunca tüm ücretlerinin banka kanalıyla ödendiğini, bu nedenle davacının eksik ödenen ücret talebinin haksız olduğunu, davacının haftalık ders saatinin hiçbir zaman 21 saat olmadığını, kendisinin sağlık yönünden rahatsızlığı bulunması nedeni ile kendisine yardımcı olması ve ... yükünün azaltılması açısından yeni biyoloji öğretmeninin işe alındığını, davalı ... tarafından davacıya hakaret edilmesinin mümkün olmadığını, bir olayın psikolojik taciz (mobbing) tanımına girebilmesi için sistematik bir şekilde yapılması ve işyerinden uzaklaştırmayı amaç edinmesi gerektiğini, davacının durumu göz önüne alındığında sözleşme süresinin bitmesinin amaçlandığını ancak davacının, davranışları neticesinde ... sözleşmesinin feshedilmesine yol açtığını, davalı ...’in Şirkette yetkili, işveren veya vekili olmadığını, onun da davacı gibi çalışan konumunda bulunduğunu, bu nedenle davalı ... açısından husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 2. ... Mahkemesinin 26.09.2019 tarihli ve 2016/16 Esas, 2019/171 karar sayılı kararı ile; davacının talep ettiği manevi tazminat bakımından davalı M. Ü'nün davalı Şirket yetkilisi veya işveren ya da vekili konumunda olmaması nedeniyle davalı işveren Şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun söz konusu olmayacağı, tüm tanık beyanlarından okul içerisinde huzursuzluk ortamının olduğu ancak bunun davacı veya davalılardan kaynaklı olup olmadığının ve bu durumun manevi olarak davacıyı yıpratarak psikolojik taciz aşamasına geldiği konusunda kesin ve tereddütsüz olarak ispatlanamadığı, davacının haftada 16 saat derse girdiği, bunun 6 saatlik ders ücretinin ücretine dâhil olduğu ancak 10 saatlik ders ücretinin ödenmediği, tüm tanık beyanlarından davacının yasal haftalık 45 saati aşan bir çalışmasının olduğu tespit edilemediği, sözleşmenin bitim tarihine göre davacının bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat alacağının bulunmadığı, dinlenen bir kısım tanık beyanlarına göre yılda 4 kez iki saatten pazar günü veli toplantısı yapılması amacıyla çalışma yapıldığı iddia edilse de toplantının pazar günü düzenlenmesinin zorunlu olmadığı, davacının hafta içi de bu toplantıyı tertipleyebileceği, pazar günleri düzenlenen kahvaltı programının ... süresinden sayılmayacağı, dinlenen tanıkların feshe ilişkin beyanlarına göre işverenin fesih hakkının kötüye kullanıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı M.Ü. bakımından davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalı Şirket bakımından ise davanın kısmen kabulüne verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.....2022 tarihli ve 2020/126 Esas, 2022/1800 Karar sayılı kararı ile; davacının öğretmen olarak çalıştığı, çalışma dönemin ilişkin olarak tüm ücretlerinin ödendiği hususunun ispat külfeti üzerinde olan davalı işveren tarafından ispatlanamadığı, davacı tarafından hafta sonu çalışmalarının yapıldığının, psikolojik taciz uygulandığının, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından kötüniyetli olarak sonlandırıldığının ispatlanamadığı, bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat hususunun yasal şartlarının oluşmadığı, davacı öğrenim hazırlık ödeneğine hak kazandığı, net ders saati ücreti talebinin ispatlandığı ve doğru olduğu, davalı kurumun temerrüde düşürüldüğü hâlde kabul edilen ücret alacağı net ders saat ücreti alacağı, öğretim yılına hazırlık ödeneği alacağına temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğu, davalılardan M.Ü. hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesine rağmen davalı vekili yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğu, alınması gereken harcın hatalı hesaplandığı gerekçesiyle davacı ve davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı M. Ü. yönünden davanın husumetten reddine, davalı İlke Eğitim Yatırımları ve İşletmeleri AŞ yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin ....12.2022 tarihli ve 2022/14587 Esas, 2022/16048 Karar sayılı ilâmı ile; davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilerek, davacının davalı işveren vekili olan okul müdürü tarafından gerçekleştirilen davranışlar nedeniyle işyerinde psikolojik taciz ve baskıya uğradığı, bu nedenle işverenin işçiyi gözetme borcuna aykırı davrandığı ve işçinin kişilik hakkının ihlali nedeniyle manen zarar gördüğü, bu nedenle uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılamada davacının davalı okul müdürü tarafından gerçekleştirilen davranışlar nedeniyle işyerinde psikolojik taciz ve baskıya uğradığı, işverenin işçiyi gözetme borcuna aykırı davrandığı ve işçinin kişilik hakkının ihlal edildiği, açıklanan nedenle tarafların sosyo-ekonomik durumları, paranın alım gücü, olay tarihi de dikkate alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat tutarının çok düşük olduğunu, işçilik alacakları bakımından davalı M. Ü'den bir taleplerinin olmamasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince bu yönde husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, buna göre belirlenen vekâlet ücretinin de doğru olmadığını, belirli süreli ... sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesine göre bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın hüküm altına alınması gerektiğini, ... sözleşmesinin kötüniyetli olarak feshedildiğini, yılda dört hafta sonu çalışmanın devam ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; hükmedilen manevi tazminat tutarının miktarı ve davalı M.Ü. lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 371 inci maddeleri.

2. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı tarafın dava dilekçesinde davalı M.Ü. bakımından sadece manevi tazminat talebinde bulunmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince diğer alacaklar yönünden bu davalı bakımından husumetten ret kararı verilmesi ve reddedilen miktara göre davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalılar Temyizi Yönünden

Davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davacı Temyizi Yönünden

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (a) bendinin tümü ile (d) bendinin 5 inci fıkrasının (b) alt bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak sonraki bendin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.