"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/851 E., 2023/678 K.
DAVA TARİHİ : 17.03.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 27. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/90 E., 2023/16 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 07.05.2019 tarihli ve 2017/123 Esas, 2019/256 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 08.02.2022 tarihli ve 2019/2473 Esas, 2022/174 Karar sayılı karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işveren ile davacının üyesi olduğu Çimse İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin 37 nci maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, 2016 yılının ilk yarısı için asgari ücrete gelen zam oranına ilaveten 1 puanlık zam oranında, yılın ikinci yarısı için ise yine asgari ücrete gelen zam oranına ilaveten 1 puanlık zam oranında ücret artışı yapılması gerektiğini; ancak davalı işverenin 01.01.2016 tarihinde uygulaması gereken zam oranını toplu iş sözleşmesinde kararlaştırıldığı şekilde uygulamadığını, davalı işverenliğin uyguladığı düşük zamma dayanak gösterdiği protokolün yetkili kişiler tarafından imzalanmaması sebebiyle geçerliliğinin olmadığını iddia ederek ücret farkı, ikramiye farkı ve sosyal yardım farkı alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ücrete ilişkin maddeleri yeniden düzenleyen protokolün geçerli olduğunu ve bu protokolün yetkisiz kişilerce imzalandığı iddiasının yersiz olduğunu, nitekim protokolü imzalayanların davalı Şirket ile imzalanan 04.06.2014 tarihli ek protokolü de imzaladıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 14.03.2016 tarihli ek protokolün geçerli olduğu, toplu iş sözleşmesinin süresi dışındaki hükümlerde tarafların yazılı olarak anlaşarak değişiklik yapabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; işverenin sendika bünyesinde yer almakla birlikte yasal olarak herhangi bir protokol yapmaya, sözleşme imzalamaya veya değiştirmeye yetkili olmayan kişilerle imzaladığı bir protokol çerçevesinde; işçi ücretlerine bu protokolde yer alan zammı yaptığını, yetkili olmayan kişiler tarafından imzalanan söz konusu protokolün hiçbir yasal geçerliliğinin bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplu iş sözleşmesinin ilgili maddelerinin tarafların rıza ve iradeleri sonucunda ek protokol imzalanmak suretiyle değiştirildiği, 14.03.2016 tarihli ek protokolün geçerli olduğu, tarafların yazılı olarak anlaşarak süre dışındaki toplu iş sözleşmesi hükümlerinde değişiklik yapabilecekleri gözetildiğinde davacının söz konusu protokolün geçersiz olduğundan bahisle fark ücret, fark ikramiye ve sosyal yardım alacağı talep edemeyeceğine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar etmiş, kararın hatalı olduğunu savunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesini değiştiren 14.03.2016 tarihli ek protokolün geçerli olup olmadığına ve buna bağlı olarak fark alacakların talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 35 inci maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.