Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14308 E. 2023/11581 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş kazası sonucu vefat eden işçinin mirasçılarının açtığı davada, işçinin hizmet süresinin tespiti, davalıların sorumluluğu, alacakların davacılara dağıtımı ve yargılama giderlerinin belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, işçinin hizmet süresini ve davalıların sorumluluğunu doğru şekilde tespit ettiği, ancak hüküm fıkrasında, alacakların davacılara miras payları oranında dağıtımı ve yargılama giderlerinden sorumluluğun belirlenmesinde eksiklik bulunduğu, ayrıca arabuluculuk ücreti olmamasına rağmen hüküm altına alındığı gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin 2. fıkrası uyarınca uygulanmaya devam eden 1086 sayılı HMK'nın 438. maddesinin 7. fıkrası gereğince düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2019/656 E., 2023/149 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacılar murisinin 2009 yılı Eylül ayından itibaren davalılar nezdinde belirsiz süreli olarak çalışmaya başladığını, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğunu, ... sözleşmesinin ... kazası neticesinde ölüm ile son bulduğunu, davacılar murisi işçinin ... kazası sonucu vefat ettiğini, kaza soncunda Aliağa Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/44 Esas sayalı dosyasında alt işveren davalı ... Nakliyat Gıda İnşaat Malzemeleri San. Tic. AŞ (... Şirketi) yetkilisi ve asıl işveren ... (... Demir AŞ) teknik emniyet müdürü hakkında mahkumiyet hükmü verildiğini, ...'ın vefat tarihine kadar da aralıksız şekilde elektrik ustası olarak çalışmaya devam ettiğini, ücretinin aylık 1.300,00 TL olduğunu ancak sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden ödenmediğini, davalı işyerinde fazla çalışma yapan müteveffa işçinin, hem dinî hem de resmî bayramlarda çalıştığını, genel tatil günlerinde izin verilmeyerek çalıştırıldığını, ancak bu çalışmaların karşılığı zamlı ücretlerinin ödenmediğini, hak etmiş olduğu yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, her iki davalının da müteveffa işçinin işçilik alacaklarından müştereken sorumlu olduklarını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, ceza yargılaması sonucu verilen kararın henüz kesinleşmediği için ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, müteveffa işçinin müvekkili Şirketin işçisi olmayıp davalı ... Şirketinin işçisi olduğunu, davalı ... Şirketi ile müvekkili Şirket arasında anahtar teslimi sözleşme imzalandığını ve iki Şirket arasında 4857 sayılı ... Kanunu hükümleri gereği asıl işveren alt işveren ilişkisinin de bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Nakliyat Gıda İnşaat Malzemeleri San. Tic. AŞ tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.10.2015 tarihli ve 2014/10 Esas, 2015/316 Karar sayılı kararı ile; dosyada mevcut hizmet döküm kayıtlarına göre davacının davalı işyerinde 02.11.2009-03.12.2011 tarihleri arasında toplam 824 gün süreyle çalıştığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Kayıtlarına göre, müteveffa işçinin 3 ayrı Şirketten çalışmalarının bildirildiğinin anlaşıldığı, bu şirketlerin aynı kişiye ait olduğu, çalışma dönemleri arasında gün kaybı olmaksızın SGK'ya bildirim yapıldığı, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacıların murisi ...'ın, davalı işyerinde 03.12.2011 tarihinde geçirdiği ... kazası sonucunda vefat ettiği bu itibarla davacıların mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi gereğince kıdem tazminatına hak kazandığı, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının haftada 23,5 saat fazla çalışmasının olduğu, resmî tatillerin tamamında, dinî bayramlarda ise 2 gün hariç çalışma yaptığına kanaat edildiği, davalı tarafça yıllık izinlerin kullandırıldığı veya kullandırılmayan izin sürelerine ilişkin ücretlerin ödendiğinin ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... Demir Çelik AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 29.05.2019 tarihli ve 2017/21508 Esas, 2019/12019 Karar sayılı kararıyla; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Mahkemenin hizmet süresine ilişkin kabulünün eksik incelemeye dayalı olduğu, zira davacıların murisi işçinin sigorta hizmet cetveline göre, kabul edilen dönemde 18.11.2011 tarihinden önce çalışmasının bulunduğu işverenler ile ilgili dosya kapsamında yeterli bilgi bulunmadığı, bu tarihten önce işveren olarak görünen şirketler ile davalı ... arasında hizmet alım ilişkisinin bulunup bulunmadığı, davacıların murisi işçinin belirtilen dönemde davalıya bağlı işyerinde çalışması olup olmadığının araştırılması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar murisinin ilk olarak 02.11.2009 tarihinde dava dışı asıl işveren ... Demir Çelik AŞ (... Şirketi) ve alt işveren dava dışı ... İnş. Gıda San.Tic.Ltd.Şti.'ye (... Şirketi) ait işyerinde çalışmaya başladığı, fasılasız olduğu görünen işe giriş çıkış kayıtlarına göre ayrılış kodunun nakil olarak göründüğü, davacının ... kazası geçirdiği işyerinin, davalı ...'ye ait olduğu dosya getirtilen ticaret sicili kayıtlarından dava dışı ... İnşaat Taah Ltd.Şti'nin (... Şirketi) unvan değişikliğine gittiği, davacılar murisinin imzaladığı ... sözleşmelerinin işveren adına aynı kişi tarafından imzalandığı, Şirket ortaklarının aynı kişiler olduğu, SGK kayıtlarından da anlaşılacağı üzere "nakil" sebebi ile 18.11.2011 tarihinde davalı ... Şirketinden ... Demir Çeliş AŞ'ye devredildiği, davacı işçinin asıl işveren davalı ...'ye ait işyerinde çalışmaya başladığı, bu nedenle devralan işveren davalı ...'nin toplam hizmet süresi ve işçinin son ücreti üzerinden hesaplanacak kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinin tamamından sorumlu olduğu ve davacılar murisinin hizmet süresinin 02.11.2009 - 03.12.2011 tarihleri arasında 2 yıl 1 ay 1 gün olduğu belirtilerek ve bozma öncesi gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... Demir Çelik AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; arabulucuk ücretinin taraflarına yükletilmesine dair hüküm fıkrasının hatalı olduğunu, müteveffa işçinin hükme esas alınan çalışma sürenin tamamından asıl işveren olarak sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, bozma ilâmı gereği dosyaya getirtilen ticaret sicil kayıtlarının hatalı değerlendirildiğini, söz konusu kayıtlar ve SGK kayıtları yeterince tetkik edilseydi müvekkili Şirketin sorumlu tutulamayacağının anlaşılacağını, SGK müzekkere ekinde ibraz edilen tüm belgeler ile işten çıkış bildirgelerinde yer alan bilgilerin birbirleriyle bire bir örtüştüğünü, davacıların murisi ...'ın bünyesinde çalıştığı ... San Şirketi ile davalı ... Şirketi arasında organik bağ olduğu yönündeki değerlendirmelerin sonuca etkili olmadığını, zira bir alt işverenin birden fazla asıl işverenden ... alabileceğini, asıl işveren alt işverenin kendisine ait işyeri sınırları dışında ister kendi adına olan işyeri ister başka bir asıl işverene ait işyeri olsun başka bir işyerinde çalıştırdığı işçilerin işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağını, Mahkemece müteveffa işçi ...'ın çalıştığı işyerlerinin müvekkili Şirkete ait bir işyeri olup olmadığı araştırılmadan, iki alt işveren arasında organik bağ bulunduğu ve yine iki alt işveren arasında işyeri devrinin söz konusu olduğu gerekçesiyle karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet süresinin tespiti ile hüküm altına alınan alacakların davacılara dağıtımı ve yargılama giderlerinin doğru olarak belirlenip belirlenmediği konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 3 üncü maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (6325 sayılı Kanun) 1vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, dava 08.01.2014 tarihinde açılmış olup dava tarihi itibarıyla, 7036 sayılı Kanun yürürlükte değildir. Diğer taraftan dava tarihinde uygulanmakta olan 6325 sayılı Kanun gereğince arabuluculuğa başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Dosya kapsamından taraflar arasında herhangi bir arabuluculuk faaliyeti sürdürülmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda arabuluculuk ücretinden söz edilmeyeceğinden yargılama gideri olarak hüküm altına alınacak herhangi bir arabuluculuk ücreti de söz konusu değildir. Buna rağmen Mahkemece hüküm fıkrasının (10) uncu bendinde "680,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul red oranı dikkate alınarak 175,37 TL'sinin davacıdan, 504,63TL'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına," şeklinde hüküm kurulması hatalıdır.

3. Diğer taraftan eldeki dava, müteveffa işçinin mirasçıları tarafından ikame edilmiş olup hüküm altına alınan alacakların davacılara miras payları oranında ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca yargılama giderlerinden sorumluluk belirlenirken de davacıların miras payları oranında sorumluluğu gözetilmedir. Bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi hatalı olup bozma sebebidir.

Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1), (2), (3), (4), (6) ve (9) numaralı bentlerinde yer alan "davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," ibarelerinin çıkartılarak yerine "davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine" ibarelerinin yazılması, (7) ve (11) numaralı bentlerindeki "davacıdan" ibaresinin çıkartılarak yerine "miras payları oranında davacılardan" ibarelerinin yazılması,

Arabuluculuk ücretine ilişkin (10) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılması ve diğer bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ... Demir Çelik AŞ'ye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

04.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.