Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14309 E. 2023/11566 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından başka bir Vakfa geçişi nedeniyle kıdem tazminatı ve ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu, kamu kurumu vasfında olmadığı ve 6772 sayılı Kanun kapsamında da bulunmadığı, ayrıca davacının Vakıflar arasında geçiş yapması nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmediği gözetilerek, davacının kıdem ve ilave tediye alacağı taleplerinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2023/215 E., 2023/501 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında

verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve ... Anadolu ... Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

... Anadolu ... Mahkemesince bozmaya uyularak mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş; bu kararın kesinleşmesi ve talep üzerine dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk (...) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında 11 yıl, 6 ay, 1 gün çalıştıktan sonra ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına geçiş yapmak isteğinin davalı tarafça kabul edildiğini, davacı ile davalının karşılıklı anlaşması sonucu davacının ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına geçiş yaptığını, burada fiili istifanın söz konusu olmadığını, davacının 11 yıllık personel olarak ücret aldığını ve ...'deki Vakfa geçiş yapıldıktan sonra da 11 yıllık personel olarak ücret almaya devam ettiğini, kıdem tazminatı alacağına hak kazandığını ileri sürerek ilave tediye alacağı ile kıdem tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iddia ettiği gibi iki işveren, birbirinin devamı olarak kabul edilseydi bu durumda işten ayrılma gerçekleşmediği için kıdem tazminatına hak kazanılamayacağını, kaldı ki davacının talebi üzerine davalının muvafakatıyla işyeri değişikliği olduysa da kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının çalıştığı Kurumun statüsü itibarıyla ilave tediye alacağına da hak kazanmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... Anadolu 25. ... Mahkemesinin ....07.2019 tarihli ve 2016/422 Esas, 2019/5772 Karar sayılı kararıyla; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının; sosyal adaleti pekiştirici tedbirlerin alınması, gelir dağılımının adilane bir şekilde tevzi edilmesinin sağlanması, sosyal dayanışma ve yardımlaşmayı teşvik etmesi için 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun (3294 sayılı Kanun) 7 nci maddesi uyarınca kurulduğu, mülki idare amirinin vakfın başkanı olup diğer kamu görevlilerinin de vakfın mütevelli heyetini oluşturduğu, vakfın gelirlerinin bir kısmının Başbakanlığa bağlı fondan ve bütçeye konulacak ödeneklerden karşılanacağının Kanun'da belirtildiği, vakfın birtakım vergi muafiyetlerinden yararlandırılmasının da düzenlendiği, vakfın harcamalarının, ... ve işlemlerinin incelenmesi, izlenmesi ve denetlenmesinin 5263 sayılı Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışma Genel Müdürlüğü Teşkilât ve Görevleri Hakkından Kanun (5263 sayılı Kanun) ile kurulan ve Başbakanlığa bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirildiği, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünün genel bütçe kapsamındaki bir kamu idaresi olduğu, Vakfın kanundan alınan yetki ile kurulduğu, devlete bağlı olduğu, kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlandığı, bu niteliği itibarıyla 6772 Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 inci maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) kapsamında sayılan Devlete bağlı bir kuruluş olduğu gerekçesiyle ilave tediye alacağı talebinin kabulüne, çalışmaya devam eden davacının ... sözleşmesi feshedilmiş sayılmadığından kıdem tazminatı talebinin ise reddine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının davalı Vakıfta 11,5 yıl çalıştığını ve davalı Vakıftaki çalışma hayatını, tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere çocuklarının eğitimi ve aile birliğinin devamı için sonlandırdığını; hem davalı Vakfın hem de ...’da bulunan ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının karşılıklı anlaşması/onay vermesi üzerine adı geçen Vakfa transfer olarak aynı işine devam ettiğini, aile birliğinin daha sağlam temellere dayanarak ayakta kalması ve dağılmaması için kendisinin de eşi ile birlikte aynı şehire gelmesinin zaruri olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda Fon Kurulu tarafından alındığı belirtilen kararda "başka bir vakıfta görev almak isteyen personel, (...) hali hazırda çalıştığı ve görev yapmak istediği vakıf mütevelli heyetlerinin uygun görüşüyle vakıf değişikliği yapabilir. Bu şartlara dayanarak geçiş yapan personele kıdem tazminatı ödenmez" şeklinde ifadaye yer verilmiş ise de; Fon Kurulu'nun kanunun aksine karar almasının söz konusu olmadığını, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 28.02.2019 tarihli ve 2019/25 Esas, 2019/72 Sayılı kararı ile sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları arasında personel geçişlerinde işçilik hak ve alacakları ile birlikte geçişlerin yapılacağı ve bir vakıftan başka bir vakıfa geçişlerde hem kıdeme bağlı hakların hem de işçilik hakları bakımından herhangi bir kayıp olmaksızın geçişin yapılacağının açıkça karara bağlandığını, ayrıca 02.08.2006 tarihli ve 2006/4 sayılı kararla uygun görülen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları Personelinin Norm Kadro Standartları, Nitelikleri, Özlük Hakları ve Çalışma Şartlarına İlişkin Esaslar'ın "Çalışma Şartları" başlıklı 10/3. maddesinde "Eş durumu, kendisinin veya aile fertlerinden birinin sağlık sorunu ve eğitim gibi zorunlu nedenlerle başka bir yerdeki vakıfta görev almak isteyen personele, görev almak istediği vakfın personel ihtiyacına göre öncelik verilir" hükmüne, "Kıdem Tazminatı" başlıklı 15. maddesinde ise "Personelin kıdem tazminatı ödemeleri ... Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılır" hükmüne yer verildiğini, davacıya ilave tediye ödenmesi gerektiği noktasında da duraksama bulunmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmek üzere kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 9.6.2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/4 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararında açıkça sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğunun karara bağlandığını, bu karar ile sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 6772 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinde belirtilen Devlet ve ona bağlı kurumlardan olmadığı ve içtihadı birleştirme kararının bağlayıcı niteliği dikkate alınarak davacıya ilave tediye ücreti ödenemeyeceğini, emsal kararların da bu doğrultuda olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesinin 16.....2022 tarihli ve 2020/3006 Esas, 2022/1424 Karar sayılı kararıyla; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2016/(22)9-2292 Esas, 2021/1494 Karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere vakıfların, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü bünyesinde kamu işyerleri olup davacının ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışması devam ettiğinden ... sözleşmesi feshedilmiş sayılmayacağı gibi davacının ilave tediye hakkının da bulunduğu ve İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.10.2022 tarihli ve 2022/12785 Esas, 2022/12765 Karar sayılı ilâmı ile; davacının uyuşmazlık konusu ilave tediye alacağını davalı ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı nezdinde çalıştığı dönem için talep ettiği ve aynı şekilde bu işyerinden ayrılmasını dayanak gösterek kıdem tazminatı talebinde bulunduğu, davalı ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ayrı tüzel kişiliği haiz özel hukuk tüzel kişisi olup dava dilekçesinde belirtildiği üzere adresinin ... ilinde olduğu, davalının ... il merkezinde şube veya temsilciliği bulunmadığı gibi işyerinin de bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda Mahkemece, ... mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere ... Asliye Hukuk Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın yetkisiz Mahkemede açıldığı göz ardı edilerek işin esasına girilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. Yetkili İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1. ... Anadolu 25. ... Mahkemesinin 2022/842 Esas, 2023/68 Karar sayılı kararı ile Mahkemenin yetkisizliğine dosyanın talep hâlinde yetkili ... Asliye Hukuk (...) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Yetkili Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışmaya devam etmesi nedeniyle ... sözleşmesinin feshedilmiş sayılmayacağı, sözleşme devam ettiğinden kıdem tazminatı ödenmesi de gerekmeyeceği, ilave tediye alacağı talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.09.2021 tarihli ve 2021/9869 Esas, 2021/13464 Karar sayılı bozma ilâmında da belirtildiği gibi sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 12 üyesinden 6'sının seçilerek gelen kişiler olması, vakıf statüsü, mevcut hukuki yapısı, gelirleri dikkate alındığında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı bir özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu, kamu kurumu vasfında olmadığı, Vakıf çalışanlarının da fon personeli olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla 6772 sayılı Kanun kapsamındaki kamu kurumlarından olmadığı, her bir vakfın özel hukuk tüzel kişiliğini haiz, ayrı ve bağımsız işveren olduğu, kamu tüzel kişiliğinin bulunmadığı, davacının ilave tediye talep edemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuruusnda; dava dilekçesi ile istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere ek olarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 12.10.2015 tarihli ve 2015/19639 Esas, 2015/28166 Karar sayılı kararı uyarınca davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı hususunda tereddüt bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamayacağı ve davalı Vakıftan dava dışı Vakfa geçerek çalışmasını sürdüren davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası'nın 123 üncü maddesi, 6772 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 1 ila 5 inci maddeleri ile 7 ve 8 inci maddeleri, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 2 ve 36 ncı maddeleri, 7144 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 09.....2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/4 Karar sayılı kararı.

4. Dairemizin 19.01.2022 tarihli ve 2022/16 Esas, 2022/583 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.