Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14325 E. 2023/11598 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının davalı kuruma usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve buna bağlı olarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri uyarınca, davalı kurumu temsile yetkili kişinin bağlı bulunduğu birime elektronik tebligat yapılması gerekirken, davalı vekilinin adresine yapılan tebligatın usulüne uygunluğunun araştırılmamış olması ve bu hususun davalı vekilinin istinaf başvuru süresine etkisinin değerlendirilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3804 E., 2023/2039 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun süreden reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 42. ... Mahkemesi

SAYISI : 2019/1052 E., 2020/644 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar yer verilmesine yer olmadığın karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... bünyesinde Fen İşleri Müdürlüğünde kadrolu işçi olarak çalıştığını, üyesi olduğu sendika ile davalı Kurum arasında bağıtlanan toplu ... sözleşmesinde fazla çalışma, gece vardiyası, ... bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının 2,5 yevmiye olarak ödenmesi kararlaştırılmasına rağmen eksik ödendiğini ileri sürerek fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yapılan alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı için usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden ise davacının talep konusu alacaklara hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteminden ibaret olduğu, yargılama aşamasında taraflar arasında anlaşmaya varıldığına ilişkin arabuluculuk son tutanağının ibraz edildiği, konuya ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 313 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir." şeklindeki düzenleme ve aynı Kanun'un 315 inci maddesinde yer alan "(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir." şeklindeki düzenlemesi gereğince ve davanın niteliği itibarıyla toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu da gözetildiğinde, tarafların imzalarını içerir ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesi kapsamında tarafların arabulucuya başvuru konusu yapılan tüm hususlarda karşılıklı kabul ile anlaşmaya vardıkları, davanın konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilerek dava açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine gideri ile vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvurusunda; önemli olanın, davanın açılmasına kimin sebebiyet verdiği değil, tarafların karşılıklı anlaşmasıyla davanın sona erdiği hususu olduğunu, zira arabuluculuk anlaşmasının davanın ... taraflı ikrarı (kabulü) anlamına gelmeyip Mahkemece davanın kabulüne, kısmen kabulüne ya da reddine karar verilebileceğini, karar içeriğine göre vekâlet ücreti ve yargılama giderinin ne oranda taraflara yükletileceğinin açık olduğunu, dolayısıyla tarafların karşılıklı anlaşmasıyla sona eren eldeki davada vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden davanın kabulüne karar verilmişçesine hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının yargılama gideri ve vekâlet ücreti tayinine ilişkin değerlendirmesi yönünden hatalı olduğunu savunmuş ve kararın bu yönden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gerekçeli kararın davalı vekiline 08.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, istinaf dilekçesinin ise 25.10.2021 tarihinde UYAP ile oluşturulan elektronik ortama girildiği, istinaf başvuru ve karar harçlarının da bu tarihte ödendiği ve 2 haftalık istinaf süresinin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvurusunda; karar tebliğinin usulüne uygun olmadığını, salgın hastalık nedeniyle yargı ve tüm kamu/özel çalışmalarının askıya alındığı bir dönemde karar verildiğinden gerekçeli kararın tebliğinde de gecikmeler yaşanabileceğinin anılan dönem için olağan olduğunu, gerekçeli kararın isim benzerliği nedeniyle müvekkili ... ile ilgisi bulunmayan Av. Sevim Şahin'e tebliğ edildiğinin tesadüfen görüldüğünü, adı geçen avukatın Kurum vekili olması nedeniyle baro kaydı ve elektronik tebligat adresi bulunmadığını, taraflarına 15.10.2021 tarihinde geçerli olarak tebliğ olunan karara karşı yasal süresi içinde 25.10.2021 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduklarını ve süre aşımı söz konusu olmadığını beyanla kararın, hukuka ve usule aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı ... Başkanlığına usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilmediği ve buna göre davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 345 ve 346 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) "Elektronik Tebligat" kenar başlıklı 7/a maddesi şöyledir:

" Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.

1. 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar.

2. 5018 sayılı Kanunda tanımlanan mahallî idareler.

3. Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları.

4. Kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri.

5. Sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar.

6. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları.

7. Kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.

8. Noterler.

9. Baro levhasına yazılı avukatlar.

10. Sicile kayıtlı arabulucular ve bilirkişiler.

11. İdareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birim.

Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.

Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.

Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.

Bu Kanun uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen ... Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülür. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, sistemin güvenliğini ve bu sistemde kayıtlı verilerin muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri alır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir."

3. Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin "Tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olanlar" kenar başlıklı 5 inci maddesi şöyledir:

" (1) Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur:

a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cet-vellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar.

b) 5018 sayılı Kanunda tanımlanan mahallî idareler.

c) Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları.

ç) Kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri.

d) Sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar.

e) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları.

f) Kanunla kurulanlar da dâhil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.

g) Noterler.

ğ) Baro levhasına yazılı avukatlar.

h) Sicile kayıtlı arabulucular ve bilirkişiler.

ı) İdareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birim.

(2) Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur."

4. Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin "Elektronik tebligatın hazırlanması ve muhataba ulaştırılması" kenar başlıklı 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası ise şu şekildedir:

"Elektronik yolla tebligat, idareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birime yapılır. Temsile yetkili olan kişilerin ayrı bir elektronik tebligat adresinin bulunması bu kuralın uygulanmasına engel olmaz."

3. Değerlendirme

1. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararı, davalı ... adına vekiline elektronik tebligat yoluyla tebliğ edilmiştir.

2. Kararın İlgili Hukuk kısmının (2) numaralı paragrafında belirtilen 7201 sayılı Kanun'un 7/a maddesinin on birinci fıkrası ile (3) ve (4) numaralı paragraflarında açıklanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5 ve 9 uncu maddelerine göre, gerekçeli kararın elektronik yolla ve davalı ... Başkanlığını vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birime tebliğ edilmesi gerekmektedir.

3. Şu hâlde yapılması gereken ..., davalı ... Başkanlığının ... Elektronik Tebligat Sistemi'nde (...) kayıtlı adresi yerine davalı vekili adına yapılan tebligatın, usulüne uygun olup olmadığının araştırılması ile tebligat yapılan adresin aynı zamanda davalı Kurumun ...'de kayıtlı tebligat adresi olup olmadığının tespit edilmesi ve aynı adres olduğunun tespiti hâlinde şimdiki gibi süreden ret kararı verilmesi, aksi hâlde davalı tarafın istinaf başvurusunun süresinde olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesinden ibarettir.

4. Mahkemece yapılacak araştırma sonucunda, tebligatın usulsüz yapıldığı sonucuna ulaşılması hâlinde, İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı ... vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği kabul edilmeli ve davalı tarafın istinaf başvurusu esastan incelenmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının talep hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.