Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14497 E. 2023/12536 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sendikanın yetki tespiti tarihinden sonra üye sayısının dörtte üçünden fazlasını kaybetmesi sebebiyle yetkisinin düştüğünün tespiti davasının kabul edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 75/6. maddesinin uygulanabilmesi için fiilen uygulanmakta olan bir grevin varlığı şart olduğundan, dava tarihi itibarıyla henüz grev olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/920 E., 2023/1282 K.

KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/121 E., 2022/372 K.

Taraflar arasındaki işçi sendikasının yetkisinin düştüğünün tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; her ne kadar Sendikaya kayıtlı 181 işçi olduğundan bahisle yetki tespitine itiraza ilişkin hüküm onanarak kesinleşmiş ise de bugün itibarıyla davalı Sendikanın, yetki tespit başvurusu tarihindeki üye sayısının dörtte üçünden fazlasını kaybettiğini, bu sebeple işçileri temsil gücü ve işyeri çoğunluğunu kaybeden bir sendikanın geçerli bir yetkisinden ve buna bağlı olarak toplu görüşme yapma hakkından bahsedilemeyeceğini, işyerinde tabanı kalmayan ve artık işyerindeki işçiler adına hareket etme gücünü yitiren bir sendikanın toplu ... sözleşmesi imzalamasında herhangi bir hukuki yararı olmayacağını, bu nedenle yetki belgesinin iptali ve/veya yetki belgesinin düşürülmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davalı ... Sendikasının yetkisizliğinin tespiti ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 99162 sayı ve 25.02.2022 tarihli yetki tespitinin iptaline ve/veya Sendikanın yetkisinin düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; mahkeme kararıyla davacı işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi kesinleşmiş olan davalı Sendikanın yetkisinin düşmesinin ancak 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nda (6356 sayılı Kanun) tahdidi olarak sayılmış durumların gerçekleşmesi hâlinde mümkün olabileceğini, 6356 sayılı Kanun'un hiçbir yerinde sendikanın üye kaybının yetki belgesinin geçerliliği üzerinde ve toplu ... sözleşmesi prosedürünün yürütülmesi konusunda olumsuz bir etkisi olacağına dair bir düzenleme olmadığını, Mahkeme kararıyla kesinleşmiş olan davalı Sendikanın yetki belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilebilecek herhangi bir sebep bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın, Bakanlığa başvuru tarihi itibarıyla toplu ... sözleşmesi yapmak için yeterli üye işçi sayısına sahip olduğunu, müvekkili Sendikanın başvuru tarihi itibarıyla davacı Şirket işyerinde yetkili sendika olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararı ile tespit edildiğini, davacının amacının müvekkili Sendikanın işyerinde toplu ... sözleşmesi yapma sürecini uzatmak olduğunu, Bakanlık tarafından kesinleşmiş mahkeme kararı uyarınca müvekkili Sendikaya verilen yetki belgesinin usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendikanın yetki tespiti için başvuru yaptığı tarihteki üye sayısının dörtte üçünden fazlasını kaybettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı Sendikanın davacı işveren nezdindeki toplu ... sözleşmesi yapma yetkisinin düştüğünün tespitine ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 25.02.2022 tarihli yetki belgesinin hükümsüz kılınmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; yetki tespitine itiraz davasının reddine ilişkin hükmün Yargıtay kararı ile kesinleşmiş olması nedeni ile aynı konuda ve aynı taleple açılmış bulunan bu davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, gerek Kanun hükmünde gerekse Yargıtay ilâmında başvuru tarihindeki hukuki duruma göre yetki tespiti yapılması gerektiği belirtilmiş iken Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; yetki tespitine itiraz davasının reddine ilişkin hükmün Yargıtay kararı ile kesinleşmiş olması nedeni ile aynı konuda ve aynı taleple açılmış bulunan bu davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, yetkili sendikanın tespiti konusunda sendikanın Bakanlığa başvuru tarihindeki sayıların esas alınacağının açıkça düzenlendiğini, müvekkili Sendikanın, Bakanlığa başvuru tarihi itibarıyla toplu ... sözleşmesi yapmak için yeterli üye sayısına sahip olduğunu, davacı Şirketin davasında hiçbir haklılık payı bulunmadığını, Yargıtay kararları ve doktrindeki görüşler dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin değerlendirmesinin doğru olmadığını ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bakanlığın kendisine ve Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimler ile başvuru tarihi itibarıyla değerlendirme yapılacağı, yetki tespitine ilişkin kararın iptali talebi ile açılan davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararı ile onanarak kesinleşmesi karşısında davanın reddi gerekmesine rağmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yetki tespit tarihindeki sendika üyeliklerinin dörtte üçünün sona erdiği iddiasıyla işçi sendikasının yetkisinin düştüğünün tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6356 sayılı Kanun'un “Grevin tanımı” kenar başlıklı 58 inci maddesi şöyledir:

“(1) İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denir.

(2) Toplu ... sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması hâlinde, işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla, bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denir.

(3) Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grev kanun dışıdır.”

2. 6356 sayılı Kanun’un “Kanuni grev ve lokavt kararının alınması ve uygulamaya konulması” kenar başlıklı 60 ncı maddesi de şöyledir:

“(1) Grev kararı, 50 nci maddenin beşinci fıkrasında belirtilen uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden itibaren altmış gün içinde alınabilir ve bu süre içerisinde altı ... günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya konulabilir. Bu süre içerisinde, grev kararının alınmaması veya uygulanacağı tarihin karşı tarafa bildirilmemesi hâlinde toplu ... sözleşmesi yapma yetkisi düşer.

(2) Uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden itibaren altmış gün içinde lokavt kararı alabilir ve bu süre içerisinde altı ... günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya koyabilir.

(3) Grev ve lokavt kararları, kararı alan tarafça işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir.

(4) Bildirilen tarihte başlamayan grev hakkı veya lokavt düşer. Süresi içinde grev kararı uygulamaya konulmamışsa ve alınmış bir lokavt kararı da yoksa veya lokavt da süresi içinde uygulamaya konulmamışsa yetki belgesinin hükmü kalmaz.

(5) Grev ve lokavt kararlarının uygulanacağı tarih, kararı alan tarafça karşı tarafa tebliğ edilmek üzere notere ve bir örneği de görevli makama tevdi edilir. Uygulama tarihi, kararı alan tarafça ayrıca işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir.

(6) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 22/10/2014 tarihli ve E.: 2013/1, K.: 2014/161 sayılı Kararı ile.)

(7) Kanuni grev kararı alınan bir uyuşmazlıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı uyuşmazlığın çözümü için bizzat arabuluculuk yapabileceği gibi bir kişiyi de arabulucu olarak görevlendirebilir.”

3. 6356 sayılı Kanun’un "Grev ve lokavtı sona erdirme kararı" kenar başlıklı 75 inci maddesinin altıncı fıkrası şu şekildedir:

“Grevi uygulayan sendikanın, yetki tespiti için başvurduğu tarihte işyerindeki üyesi işçilerin dörtte üçünün sendika üyeliğinden ayrıldıklarının tespiti hâlinde, ilgililerden biri grevin sona erdirilmesi için mahkemeye başvurabilir. Mahkemece belirlenecek tarihte grevin sona ereceği ikinci fıkradaki usule göre ilan edilir.”

4. Anayasa Mahkemesinin 22.10.2014 tarihli ve 2013/1 Esas, 2014/161 Karar sayılı kararının 169 uncu paragrafı şöyledir:

“Bir grevden söz edebilmek için işçilerin topluca çalışmamak suretiyle işi bırakmaları gerekmektedir. Topluca işi bırakmanın, işyerinde işi veya üretimi ve böylece çalışma barışını önemli ölçüde aksatmış bulunup bulunmaması önem taşımaktadır. Bu anlamda ... bir işçinin işi bırakması grev olamaz, zira grev toplu bir harekettir. Bununla birlikte işçilerin topluca işi bırakmış bulunmaları da yeterli değildir. Topluca işi bırakmak suretiyle, o işyerinde işi durdurma veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatma amacının da bulunması gerekir. Son olarak grev için işçilerin aralarında anlaşması veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği bir karara uyması gerekmektedir.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriğinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 16.05.2018 tarihli ve 37443 sayılı yetki tespit kararı ile davalı Sendikanın davacı işverene ait 1071095 ve 1137026 sicil numaralı işyerlerinde toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiği, yetki tespitine itiraz edildiği, itirazın reddine ilişkin kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesince onandığı ve bunun üzerine ... tarafından 25.02.2022 tarihli ve 99162 sayılı yetki belgesi düzenlendiği görülmektedir. Davacı işveren tarafından ise yetki belgesinin düzenlenmesinden hemen sonra 11.03.2022 tarihi itibarıyla eldeki dava açılmıştır.

3. 6356 sayılı Kanun’un 75 inci maddesinin altıncı fıkrasının uygulanabilmesi ve anılan hükümdeki şartların mevcut olduğu gerekçesiyle grevin son bulduğunun tespitinin talep edilebilmesi için, öncelikle fiilen uygulanmaya başlamış bir grevin söz konusu olması gerekmektedir (Fevzi Şahlanan, Toplu ... Hukuku, ..., 2020, s.634; Aziz Can ..., ... ... ..., Toplu ... Hukuku, ..., Yedinci Baskı, 2019, s.512). Nitekim anılan maddenin başında açık bir şekilde "grevi uygulayan sendikanın" ibaresi kullanılmakla bu hususa vurgu yapılmıştır.

4. Bu anlamda olmak üzere dava tarihinin, grev uygulama tarihinin öncesindeki bir tarih olduğu dikkate alındığında, somut olayda dava tarihi itibarıyla 6356 sayılı Kanun'un 75 inci maddesinin altıncı fıkrasının uygulanmasının şartları oluşmamıştır.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş; kararın, ilâmın Değerlendirme bölümünün (2), (3) ve (4) numaralı paragraflarında yer alan ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.