Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14536 E. 2023/19611 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşten çıkış kodunun düzeltilmesi ve bu düzeltmeye bağlı olarak işsizlik ödeneğinin ödenmesi talebiyle açılan davada husumetin kime yöneltileceği ve davacının işsizlik ödeneğine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İşten çıkış kodunun düzeltilmesi davasının muhatabının işveren olduğu, işsizlik ödeneği talebiyle açılan davada ise arabuluculukta kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesinin iş sözleşmesinin 4447 sayılı Kanun'un 51. maddesinin (c) bendindeki sebeplerle sona erdiğinin kabulünü gerektirmesi ve mahkemenin işsizlik ödeneğine hak kazanmak için gerekli diğer şartları da değerlendirmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1060 E., 2023/882 K.

DAVA TARİHİ : 10.01.2022

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 31. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/22 E., 2022/318 K.

Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; işveren tarafından yapılan feshin haksız olduğunu, müvekkilinin haksız feshe bağlı işçilik hak ve alacaklarının işverenden tahsili için yasal süreç başlatıldığını, dava şartı arabuluculuk sürecinde işverence yapılan feshin haksız olduğu, çalışana kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti alacağı ödenmesi konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin arabuluculuk son tutanağı ile birlikte davalı Kuruma başvurarak işsizlik ödeneği bağlanmasını talep ettiğini, ancak Kurumun müvekkilinin ilk çıkıştaki fesih kodunu gerekçe göstererek talebi reddettiğini, oysa müvekkilinin işsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının tümüne sahip olduğunu, kendi isteği olmadan ve kusuru dışında işsiz kaldığını, iş sözleşmesinin sona ermesinden önceki son 120 gün iş sözleşmesine tâbi olarak çalıştığını, son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödendiğini ve yasal süre içinde davalı Kuruma başvurduğunu, 46 olan fesih kodunun arabuluculuk tutanakları doğrultusunda 4 kod olarak düzeltilmesini, müvekkilinin işsizlik ödeneği almaya hak kazandığının tespiti ile davalı ...'na (İŞKUR) yapılan başvuru tarihinden itibaren işlemiş işsizlik ödeneklerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... (SGK) vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ve tespitini istediği hususlarda talep edilen işlemi yerine getirmesi gereken kurumun İŞKUR olduğunu, davanın İŞKUR'a yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili Kurumun ilgili olayda bir husumeti bulunmadığını, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı İŞKUR vekili cevap dilekçesinde; her ne kadar arabuluculuk tutanağında ihbar ve kıdem tazminatı alacağı hususunda anlaşılmışsa da fesih nedeninin güncellenmesi gerektiğini gösterir bir ibare bulunmadığını, bu durumda işsizlik ödeneğinin hak etme koşulları yerine gelmediğinden davacının başvurusunun reddedildiğini, yapılan işlemlerde mevzuata aykırı bir hususun söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işsizlik ödeneği ve çıkış kodunun düzeltilmesine ilişkin davanın SGK'ya yöneltilemeyeceği, İŞKUR'un ise mezkur talebe ilişkin sınırlı bir inceleme yetkisinin bulunduğu, Kurumun yetkisinin sınırının arabuluculuk tutanağındaki anlaşma hususunun teyidi ve işverenin çıkış kodunun değiştirilmesine yönelik herhangi bir bildirimde bulunup bulunmayacağına ilişkin işverenden bilgi talebinden ibaret olduğu, işverenden gelecek olan cevaba göre işlem yapılacağı, verilen bilginin yerindeliği konusunda herhangi bir değerlendirme yapamayacağı, davacının kodun değiştirilmesi için işverene veya işveren ile birlikte SGK'ya başvuruda bulunmadığı, işverenin cevabi müzekkeresine göre iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin belirtildiği, arabuluculuk tutanağında ise kodun değiştirileceğine yönelik anlaşma sağlandığına yönelik herhangi bir ifade bulunmadığı gerekçeleriyle davanın SGK yönünden husumet yokluğundan reddine, İŞKUR yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin haksız feshe bağlı işçilik hak ve alacaklarının işverenden tahsili için yasal süreç başlatıldığını, arabuluculuk sürecinde taraflar arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve bir kısım alacağın ödenmesi konusunda anlaşma sağlandığını, anlaşma dâhilinde ödeme yapıldığını, müvekkilinin arabuluculuk anlaşma tutanakları ile yasal süre içinde davalı Kuruma başvurarak işsizlik ödeneği bağlanmasını talep ettiğini, ancak Kurumun müvekkilinin çıkış kodunun, işverence fesih aşamasında ilk olarak 29 kod gösterildiği gerekçesiyle müvekkilinin talebini reddettiğini, oysa arabuluculuk aşamasında tarafların kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödenmesi noktasında anlaşmasının artık feshin işveren açısından haklı bir fesih olmadığını gösterdiğini, müvekkilinin yasal diğer koşulları sağlaması hâlinde işsizlik ödeneği almaya hak kazandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usule, kanuna ve dosya içeriğine uygun olduğunu, aksine itirazlarının hiçbirisinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, SGK işten ayrılış bildirgesinde yer alan işten çıkış kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davasında husumetin kime yöneltileceğine, davacının işsizlik ödeneğine hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 106 ncı maddesi, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile 115 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 51 inci maddesi.

3. 2020/1 sayılı Pasif İşgücü Hizmetleri Genelgesi'nin "A) İşsiz Ödeneği" başlığı altında düzenlenen (3.6) maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

" Sigortalı işsizlerin mahkeme kararı ile birlikte Kurumumuza başvurmaları halinde aşağıda belirtildiği üzere işlem yapılmalıdır.

a. Sigortalı işsizin işveren aleyhine açmış olduğu, Kurumumuzun taraf olmadığı davanın işçi lehine sonuçlanması halinde,

1. Mahkeme kararında; ihbar ve/veya kıdem tazminatına hükmedilmiş veya 4447/51 inci madde kapsamında fesih işleminin yapıldığı yönünde bir ifadeye yer verilmiş olması halinde yasa kapsamında fesih işlemi yapıldığı kabul edilir ve diğer koşulları sağlayanlar İS hizmetlerinden yararlandırılır.

2. Mahkeme kararı kesinleşmiş olmalıdır. Mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği; ilgili mahkeme tarafından karara eklenen kesinleşme ibaresi veya yasal süresinde temyiz edilmediğine dair bir yazıdan anlaşılmaktadır."

4. Dairemizin 26.09.2022 tarihli ve 2022/8185 Esas, 2022/10424 Karar sayılı ilâmının ilgili kısmı şöyledir:

"...

1.Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilâmın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması gerekir.

2. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hâkim tarafından da resen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir.

3. Görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. Aynı şekilde eda davası açılabilecek hâllerde tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur.

4. İşveren tarafından SGK'ya bildirilen işten ayrılış kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davalarında güncel hukuki yararın varlığı, her somut olayın özelliğine göre ve dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak tespit edilmelidir. ...

...

7. Ayrıca belirtmek gerekir ki işten ayrılış kodunun düzeltilmesine yönelik tespit davalarının yasal muhatabı işveren olup SGK ya da İŞKUR'a husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde, ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer verilen Yönetmelik'in 25 inci maddesine atıfla SGK'ya husumet yöneltilebileceği kabul edilmiş ise de bu madde, SGK'nın işten çıkış ve/veya işten çıkarılış durumlarında hangi bildirim kodunun uygulanacağına ilişkin düzenleme yapma yetkisini ifade etmektedir. Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesince sözü edilen madde hükmüne atıfla SGK'ya husumet yöneltilebileceğinin kabul edilmesi isabetsizdir. Davalı SGK'ya yönelik davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekmektedir.

..."

3. Değerlendirme

1. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer alan Dairemiz kararında belirtildiği üzere, işten ayrılış kodunun düzeltilmesine yönelik tespit davalarının yasal muhatabı işveren olup bu davalarda SGK'ya husumet yöneltilmesi yerinde değildir. Bu bakımdan Bölge Adliye Mahkemesince davalı SGK yönünden husumetten ret kararı verilmesi yerindedir.

2. İŞKUR bakımından ise öncelikle işten ayrılış kodunun düzeltilmesi ve işsizlik ödeneğinin tahsili taleplerinin iki ayrı davanın konusu olduğu dikkate alınarak somut olay değerlendirilmelidir.

3. Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde; işten ayrılış kodunun işten ayrılma bildirgesinde 46 (İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması) olarak bildirildiği ancak arabuluculuk aşamasında işverenin kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yaptığı, bu nedenle fesih kodunun hatalı olduğu ileri sürülerek kodun düzeltilmesi ve işsizlik ödeneğinin ödenmesi talep edilmiştir.

4. İşten ayrılış kodunun düzeltilmesine yönelik tespit davalarının yasal muhatabı işveren olduğundan Mahkemece işten çıkış kodunun düzeltilmesi talebi yönünden davalı İŞKUR hakkında husumetten ret kararı verilmesi gerektiğinin gözden kaçırılması hatalı olmuştur.

5. Diğer taraftan davacının işsizlik ödeneğine hak kazandığının tespiti ve ödeneğin tahsiline ilişkin dava bakımından davanın İŞKUR'a yöneltilmesi isabetli ise de Mahkemece varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır.

6. Mahkemece İŞKUR'un yerindelik denetimi yapamayacağı, Kurumun sunulan belgelere göre verdiği kararda hata bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmiştir. Ancak davacı ile davalı işveren arasında düzenlenen 22.10.2021 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağına göre davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılmış olup böylece davacının kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazandığı kesin olarak belirlenmiştir. Bu durumda iş sözleşmesinin 4447 sayılı Kanun'un 51 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sebepler kapsamında sona erdiğinin kabulü gerekir. Mahkemece işsizlik ödeneğine hak kazanmak için gerekli diğer şartların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davalı İŞKUR yönünden davanın esastan reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.