"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/261 E., 2022/608 K.
DAVA TARİHİ : 19.11.2014
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacıya ait işyerinde çalıştığını, Belediyeye ait araçla kusurlu eylemi ile meydana gelen trafik kazasında ölüme sebebiyet verdiğini, vefat edenin mirasçıları tarafından açılan ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/418 Esas sayılı dava dosyasında hükmedilen tazminat miktarından davalı ile birlikte Belediyenin de müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu, söz konusu dosya ile hüküm altına alınan tazminatı miktarının davacı tarafça ödendiğini ileri sürerek ödenen bu tazminat miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, aynı sebeple daha önce açılan dava hakkında Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, meydana gelen kazada davacının da kusurunun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.11.2018 tarihli ve 2017/347 Esas ve 2018/666 Karar sayılı kararı ile davacı tarafça davalının kusuruna denk gelen tazminat miktarının istihdam eden sıfatı ile dava dışı vefat edenin mirasçılarına ödendiğini, kusuru bulunmayan davacının sorumluluk hükümleri gereğince ödediği miktarın tamamını davalıya rücu edebileceğini belirterek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 24.02.2020 tarihli ve 2020/321 Esas, 2020/3337 Karar sayılı ilâmı ile eldeki dava ile ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/165 Esas 2013/666 Karar sayılı dosyasında görülen davanın dayanağını teşkil eden vakıaların aynı olduğunu, bahsi geçen dosyada açılmamış sayılmasına karar verildiği ancak söz konusu kararın taraflara tebliğ edilmediği bu sebeple davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece 07.10.2020 tarihli ve 2020/176 Esas, 2020/350 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davanın usulden reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.02.2021 tarihli ve 2020/9138 Esas, 2021/3701 Karar sayılı ilâmı ile derdestliğin dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç aylık süre ile sınırlı olduğu, davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile davanın kendiliğinden ortadan kalkarak derdest olmaktan çıktığı göz önüne alındığında eldeki dava tarihi olan 19.11.2014 tarihi itibari ile derdest bir davanın bulunmadığı, Yargıtayca maddi hata sonucunda verilen bir karara mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı gerekçesiyle işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ....10.2021 tarihli ve 2021/446 Esas, 2021/945 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Mahkemenin 07.11.2018 tarihli ve 2017/347 Esas ve 2018/666 Karar sayılı kararında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 10.03.2022 tarihli ve 2022/464 Esas, 2022/3248 Karar sayılı ilâmı ile dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle birlikte zamanaşımı süresinin dolmasını ileri sürerek mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; zamanaşımı süresine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 6100 sayılı Kanun'un 150 nci maddesi.
3. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 73 üncü maddesi.
4. 6101 sayılı ... Borçlar Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.