"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2023/10 E., 2023/46 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... nezdinde 1990 yılından ... sözleşmesinin davalı işverence haksız şekilde feshedildiği 29.08.2019 tarihine kadar çalıştığını, davalı aleyhine açılan işe iade davasının kabul edildiğini ve kesinleştiğini, yasal süresi içerisinde müvekkili tarafından işe iade için başvuruda bulunulmasına rağmen davalı işverence işe başlatılmadığını ileri sürerek müvekkili davacının yeniden işe başlatılmadığı tarih itibarıyla belirlenecek çalışma süresi ve ücret miktarı dikkate alınarak fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark yıllık izin ücreti, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, ilave tediye ile toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan öğrenci yardımı, giyim yardımı, yakacak yardımı, sorumluluk zammı alacağı, gıda yardımı, ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın işe başlatılma talebinin samimi olmadığını, davacı işçinin müvekkili Belediyenin işe başlatma talebine karşılık işe başlamadığını, dolayısıyla davacının talep konusu işçilik alacaklarına hak kazanamadığını; ayrıca ... sözleşmesi feshedilirken davacıya ihbar önelinin kullandırıldığını ve kıdem tazminatı alacağının da ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.09.2021 tarihli ve 2019/71 Esas, 2021/97 Karar sayılı kararı ile; davacının işe iade davası sonrası yasal süre içinde işe başlatılmak talebi ile davalı Belediyeye başvuruda bulunmasına rağmen davalı işverenin işe iadeye yönelik davetinin samimi olmadığı, işe başlatılmak için belirlenen bir aylık yasal süresinin sonu itibarıyla ... sözleşmesinin feshedilmiş sayıldığı, buna göre de davacının talep konusu işçilik alacaklarına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin ....07.2022 tarihli ve 2021/2758 Esas, 2022/1239 Karar sayılı kararı ile; davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre belirlenen hizmet süresinde ve davalının davacıyı işe başlatma konusunda samimi olmadığı kabul edilerek boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatına hükmedilmesinde hata bulunmadığı, ödeme belgelerine göre belirlenen ücret miktarının yerinde olduğu, yıllık izinlerin kullanıldığı konusunda ispat yükü davalı işverene ait olup sunulan belgelere göre davacının kullanıldığı kanıtlanamayan yıllık izninin bulunması karşısında yıllık izin ücretinin hüküm altına alınmasında isabetsizlik olmadığı, bedel artırım dilekçesinin brüt tutarlar üzerinde verilmesi nedeniyle alacaklara brüt tutarlar üzerinden hükmedilmesinin yerinde olduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.12.2022 tarihli ve 2022/14044 Esas, 2022/16006 Karar sayılı ilâmı ile; davacı tarafça imza inkarı ya da irade fesadı iddiası ileri sürülmeyen 24.11.2017 tarihli fesih bildirimine göre davacıya 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanındığından, dava konusu ihbar tazminatı talebinin reddine hükmedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davacıya ait hizmet döküm cetvelinin incelenmesinden ... sözleşmesinin işverence feshedildiği 09.03.2018 tarihinden sonra da sigorta primlerinin davalı işverence bildirilmeye devam edildiği ve davacı işçinin çıkışının 25.07.2018 tarihinde yapıldığı, dosya içeriğinde 2018 yılının 4, 5, 6 ve 7 nci aylara ilişkin imzasız ücret bordrolarının bulunduğu hususları dikkate alındığında, işçinin bu süre içerisinde fiilen çalışıp çalışmadığı ve bu süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının ödenip ödenmediği araştırılarak işçinin boşta geçen süre ücreti ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan diğer haklara hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi gerektiği, dava dilekçesinde talep edilen miktarların açıkça net miktarlar olduğu hususu vurgulandığından alacakların net miktarlar üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken brüt miktar üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı sonrasında kapsama alınan 03.04.2023 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda ve dava dilekçesinde alacaklarının net miktar üzerinden hüküm altına alınmasına ilişkin davacı talebi göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının davalı ... tarafından işe davet edilmesine rağmen işe başlamadığını, bu sebeple işe iadenin maddi sonuçlarından yararlanamayacağını, davacının 4 aylık kıdemi eklendikten sonra çıkışının 09.07.2018 tarihinde yapıldığını, fesih tarihindeki ücretinin 3.582,00 TL olduğunu, giydirilmiş brüt ücretin hatalı tespit edildiğini, fahiş ücret üzerinden yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, davacının geçici işçi statüsünde çalıştığı sürenin kıdemine eklenmesinin hatalı olduğunu, ayrıca geçici işçilikte geçen sürenin yıllık izin ücreti alacağının hesabında da dikkate alınmaması gerektiğini, sadece son dönem toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak yapılan yıllık izin ücreti hesabının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan diğer haklara hak kazanıp kazanmadığı, hüküm altına alınan alacakların net mi brüt mü olacağı hususu ile aleyhe hüküm yasağına aykırı hüküm kurulup kurulmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı Kanun'un 17 ve 21 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dairemizin 05.12.2022 tarihli bozma ilâmı doğrultusunda, davacı tarafça imza inkarı ya da irade fesadı iddiası ileri sürülmeyen 24.11.2017 tarihli fesih bildirimine göre davacıya 4857 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanındığından ihbar tazminatının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmaktadır. Yine bozma sonrası yapılan araştırma neticesinde, davacının 2018 yılının 4, 5, 6 ve 7 nci aylarında çalışmadığı hususu sabit olduğundan davacının bu dönem bakımından boşta geçen süre ücreti ile diğer haklara hak kazandığı kabulü de yerindedir.
3. Ne var ki bozma sonrası İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu, aleyhe bozma ve hüküm kurma yasağı ile usuli kazanılmış haklar dikkate alınmaksızın hazırlanmış olduğundan birçok husus bakımından hatalıdır. Örneğin, bozma öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, öğrenim yardımı alacağı boşta geçen süre içerisinde hak kazanılan ücret ve diğer haklara ilişkin hesaplamada dikkate alınmamasına, İlk Derece Mahkemesince de bozma öncesinde öğrenim yardımı alacağının reddine karar verilmesine ve davacının bu konuda temyizi olmamasına rağmen, bozma sonrasında öğrenim yardımı alacağı hem boşta geçen süre ücreti tespit edilirken dikkate alınmış hem de ayrı bir alacak kalemi olarak İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınmıştır. Yine bozma öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda hak edilen izin süresi 681 gün olarak kabul edilmesine rağmen, davalı temyizi üzerine verilen bozma kararı sonrasında yapılan yargılamada İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı aleyhine olacak şekilde hak edilen izin süresinin 712 gün olarak kabul edildiği görülmektedir. Diğer yandan, bozma öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda işe başlatmama tazminatı hesabında aylık brüt ücret 3.551,40 TL kabul edilmiş iken ve davacı temyizi de bulunmamasına rağmen, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda söz konusu tazminat alacağının aylık brüt 4.035,70 TL üzerinden hesaplanması temyiz edenin aleyhine olmuştur. Dolayısıyla bozma ilâmı sonrası aldırılan bilirkişi raporu hükme esas alınabilir nitelikte değildir.
4. Benzer şekilde, bozma sonrasında İlk Derece Mahkemesince boşta geçen süre ücreti hüküm altına alınırken toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan diğer haklar da söz konusu ücret içerisinde değerlendirilmiş olmasına rağmen, ayrı ayrı ilgili alacakların yeniden hüküm altına alınması da mükerrer tahsile sebebiyet vermiştir.
5. Hâl böyle olunca bozma gerekleri ile davalı lehine bozma ile usuli kazanılmış hak oluşturan hususların dikkate alınması buna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.