"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/1398 E., 2023/125 K.
DAVA TARİHİ : 24.07.2013
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 16.11.2009 tarihinde garson olarak işe başladığını 15.08.2011 tarihine kadar çalıştığını, davalı işveren tarafından haksız bir şekilde ... sözleşmesinin feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin, asgari geçim indirimi, kötüniyet tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... (... Ltd.Şti) vekili, davacının 14.08.2011 tarihinden itibaren izinsiz ve haber vermeden işe gelmediğini, buna dair tutanak tutulduğunu, 18.08.2011 tarihinde devamsızlık gerekçesinin sunulması için davacıya ihtarname gönderildiğini, ....09.2011 tarihinde de haklı nedene dayalı fesih bildiriminde bulunulduğunu davacının işçilik alacaklarını ödediklerini, kıdem tazminatı hakkı olmadığını savunarak haksız olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.12.2013 tarihli ve 2013/281 Esas, 2016/298 Karar sayılı kararı ile; toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak sigortalı işten çıkış bildirgesinde ayrılış nedeni olarak işveren tarafından işçinin ahlâk ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeniyle fesih kodunun (kod 29) işaretlendiği, her ne kadar davalı tarafca devamsızlık tutanakları sunulmuş ise de, bu tutanakların işveren tarafından her zaman tutulması mümkün tutanaklardan olduğu, davacının sebep bulunmaksızın tazminat haklarını bertaraf edecek şekilde işe gelmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının davalı işveren hakkında verdiği şikayet dilekçesi üzerine işten çıkarıldığı kanaatine varıldığı davacının kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davalı ... Anonim Şirketi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 25.11.2020 tarihli ve 2016/32474 Esas, 2020/16687 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece kötüniyet tazminatına hükmedilmişse de bu sonuca ulaşılmasına yol açan Çalışma İl Müdürlüğüne yapılan şikayet olayı fesihten önce değil davalı işverence yapılan fesihten sonra gerçekleştiğinden şartları oluşmayan kötüniyet tazminatının reddi yerine kabulünün hatalı olduğu, asgari geçim indirimi alacağının ödenmediği gerekçesiyle bu istemin kabulüne karar verildiği ancak kök bilirkişi raporunda davacıya asgari geçim indirimi ödemesi yapıldığı tespitinde bulunulduğu ve bordro içerikleri ile banka ödemeleri karşılaştırıldığında davacıya asgari geçim indirimi ödemesi yapıldığı izleniminin edinildiği buna göre Mahkemece asgari geçim indirimi alacağının ödenmediği sonucuna nasıl varıldığının karar gerekçesinde denetime elverişli olarak açıklanması gerektiği, dosyada hizmet süresinin de tartışmalı olduğu ve devam eden bir hizmet tespit davasının bulunduğunun anlaşıldığı, hizmet tespit davasının sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma sonrası yapılan yargılamada, hizmet tespiti davasının sonucu beklenilmiş ve kesinleşen hizmet tespit davasına göre belirlenen yeni hizmet süresi üzerinden 03.10.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre yapılan hesaplamalara itibarla, şartları oluşmadığı gerekçesiyle kötüniyet tazminatı, bordro içerikleri ve banka ödemeleri karşılaştırıldığında davacıya ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle asgari geçim indirimi ve bozma kapsamı dışında kalan hafta tatili ücreti alacakları reddedilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; hizmet süresinin eksik belirlendiğini, kötüniyet tazminatı ile asgari geçim indirimi alacaklarının reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık hizmet süresi, kötüniyet tazminatı ile asgari geçim indirimi alacakları noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile 6100 sayılı Kanun'un 204 üncü maddenin birinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.