Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14919 E. 2023/12232 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, işverenin tek taraflı olarak pozisyonunu ve ücretini düşürmesine rağmen uzun süre çalışmaya devam etmesi nedeniyle ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının pozisyon ve ücret değişikliğine uzun süre ses çıkarmadan çalışmaya devam etmesinin değişikliği zımnen kabul ettiği anlamına geldiği, bu nedenle dürüstlük kuralı gereği ücret farkı talebinde bulunamayacağı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2023/13 E., 2023/185 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 01.09.2010 tarihinde eğitim müdürü olarak göreve başladığını, 26.01.2012 tarihinde davalı Şirket tarafından gönderilen yazı ile müvekkilinin pozisyonunun eğitim şefliği olarak belirlendiğini ve ücretinin de düşürüldüğünü, sonrasında 05.07.2012 tarihinde yeniden müvekkilinin ücretinin rızası olmaksızın düşürüldüğünü, ... sözleşmesinin davalı Şirket tarafından 05.08.2016 tarihinde sona erdirildiğini, davacının esaslı değişiklik teşkil eden mevcut görevinden daha alt seviyeye atanması ve ücretinin düşürülmesi işlemlerine herhangi bir yazılı ya da sözlü kabul beyanı olmadığını, davalı Şirketin 2016 yılında eğitim müdürlerine de ikramiye vermeye başladığını, davalı Şirketçe her yıl TEFE-TÜFE ortalaması baz alınarak %7 oranında zam yapıldığını; ancak müvekkilinin davalının hukuka aykırı eylemi nedeniyle müdürlere ödenen ücretten, uygulanan ikramiye farkı ve zam farkından mahrum kaldığını ileri sürerek ....02.2012-05.08.2016 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının ... sözleşmesinin feshi tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 01.09.2010-05.08.2016 tarihleri arasında çalıştığını, 01.....2012 tarihinden geçerli olmak üzere eğitim şefi olarak istihdam edilmesine karar verildiğini, aynı tarihten itibaren 3.900,00 TL olan ücretinin 2.912,00 TL olarak belirlendiğini, bu hususun davacıya 14.....2012 tarihinde tebliğ edildiğini, davacıdan kararını 6 gün içinde bildirmesinin istendiğini, davacının bu süre içinde teklifi yazılı olarak kabul etmediğine dair bir bildirimde bulunmadığını, görevi ve ücreti kabul ederek işine devam ettiğini, fiilen 4 yıl daha Şirketteki işine devam ederek eğitim şefi görevini sürdüren davacının uzun süre sessiz kaldıktan sonra değişikliği yazılı olarak kabul etmediğini beyan etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacının 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesi gereğince geçerli sebeple ... sözleşmesini feshetme imkânı var iken ... sözleşmesini sonlandırmayarak işe devam etmesi durumunda rızasının bulunduğunun kabulü gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.....2018 tarihli ve 2017/49 Esas, 2018/204 Karar sayılı kararı ile; davacının eğitim müdürü olan ünvanının eğitim şefi olarak değiştirildiği ve ücretinin de düşürüldüğü, davacının unvanının ve ücretinin düşürülmesine muvafakat ettiğine dair ... sözleşmesi veya benzeri bir belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesinin 09.....2022 tarihli ve 2020/1274 Esas, 2022/854 Karar sayılı kararı ile; işçi tarafından yazılı olarak kabul edilmeyen değişikliğin işçiyi bağlamayacağı, davacının değişikliğe ses çıkarmayarak ve itirazda bulunmayarak çalışmasına devam etmiş olmasının değişikliğe zımnen rıza gösterdiği anlamına gelmeyeceği, bu nedenlerle davalı vekilinin değişikliğin davacı tarafça kabul edildiğine ve geçerli olduğuna yönelik istinaf itirazının yerinde olmadığı, ayrıca davacının talebinin ücret farkı alacağının tahsili istemine ilişkin olup ikramiye adı altında yapılan ödemenin ücret ödemesi olarak kabulü ile bu ödemenin ücret farkı alacağından mahsubunun mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 31.10.2022 tarihli ve 2022/11071 Esas, 2022/13684 Karar sayılı kararı ile; davacının, uzunca bir süre alt görevde çalışmasına ve bu görev gereği ödenen ücrete ve eklerine ses çıkarmamasına rağmen fesih tarihinden sonra işbu dava ile 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesindeki yazılı şekil şartına aykırılığı gerekçe göstererek ücret farkı alacağını talep etmesi dürüstlük kuralına aykırı olduğu; ayrıca davacının fiilen çalışmadığı bir işin karşılığı ücrete de hak kazanması mümkün olmadığından işyerindeki emsal eğitim müdürlerinin aylık ücretleri gözetilerek fark ücret alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 2012 yılı Şubat ayından ... sözleşmesinin feshedildiği 05.08.2016 tarihine kadar fiilen eğitim şefi görevinde çalışması ve bu görev gereği ödenen ücrete ve eklerine yönelik fesih tarihine kadar itirazının bulunmaması karşısında, 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesindeki yazılı şekil şartına aykırılığı gerekçe göstererek ücret farkı alacağını talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu; ayrıca davacının fiilen çalışmadığı bir işin karşılığı ücrete hak kazanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince 4857 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin ihlal edildiğini, işçinin esaslı değişikliği 6 ... günü içerisinde kabul etmeyerek çalışmaya devam etmesinin davalı tarafından yapılan değişikliği kabul manasına gelmeyeceğini, ücretin işverenin ... taraflı uygulaması ile keyfî olarak düşürülemeyeceğini, müvekkilinin ücretinin iki kere düşürüldüğünü, bu durumun onaylanmadığını, ikinci ücret düşüşünün müvekkiline yazılı olarak dahi bildirilmediğini, müvekkilinin evli ve iki çocuk babası olduğundan ailesini geçindirmesi için çalışmaya devam ettiğini, işverence yapılan değişikliğin göstermelik bir değişiklik olduğunu ve müvekkili işçinin çalıştığı süre boyunca aynı işi yaptığını, Yargıtayın emsal kararlarının İlk Derece Mahkemesince verilen kararın aksi yönünde olduğunu savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulü istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ücret farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi., 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 62 nci maddeleri.

3. Dairemizin 09.11.2020 tarihli ve 2016/31338 Esas, 2020/15284 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.