"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1715 E., 2022/2143 K.
DAVA TARİHİ : 28.....2018
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/216 E., 2022/118 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin kablo ve boru imalat işkolunda faaliyet gösterdiğini, Şirket merkezinin "Yukarıdudullu İçerenköyü Yolu Caddesi Keyap San. Sit No:82 Ümraniye/..." adresinde bulunduğunu, ayrıca "Org. San. Bölgesi 3. Cadde No: 32 Bolu" adresinde faaliyet gösterdiğini, davalı Sendikanın 07.....2018 tarihinde yaptığı başvuru üzerine davalı Bakanlık tarafından yapılan inceleme neticesinde, müvekkili Şirketin 41 çalışanı ve davalı Sendikanın 23 üyesi olduğu kabul edilerek olumlu yetki tespiti kararı verilmiş ise de müvekkilinin iki ayrı işyeri bulunduğunu, toplam çalışan sayısının 41'den fazla olduğunu, davalı Sendikanın üye sayısının 23 olmadığını ve olumlu yetki tespiti kararının yerinde olmadığını iddia ederek yetki tespiti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davalı Sendikanın 07.....2018 tarihli başvurusu üzerine Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan verilere göre yapılan inceleme neticesinde, davacı işyerinde 41 kişinin çalıştığını ve 23 işçinin sendika üyesi olduğunun tespit edildiğini ve yapılan işlemde hata olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın 07.....2018 tarihinde Bakanlığa başvurduğunu, 13.....2018 tarihli ve 45952 sayılı karar ile yetkili Sendika olduğuna karar verildiğini, davacı Şirketin üretim adresinin Bolu ve merkezinin ... olduğunu, bu durumda birden çok işyerine sahip olma koşulunun gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bolu'daki üretim tesisinin tâbi olduğu işkolu ile davalı Sendikanın aynı işkolunda olduğu, çalışan sayısı ve sendikalı işçi sayısı ile ilgili bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 09.03.2022 tarihli dilekçeleri ile hatalı değerlendirmeler ve hesaplamalar içeren bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçelerini sunduklarını, itirazları giderilmeden karar verildiğini, müvekkili Şirketin olumlu yetki tespiti için hesaplamaya dâhil edilen işyerindeki işçi sayısından daha fazla işçisi olduğunu, bu gerçeğin göz ardı edilerek karar verildiğini, müvekkili Şirketin, kablo ve boru imalat işkolunda faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin merkezinin "Yukarı Dudullu İçerenköy Yolu Cad. Keyap San. Sit. No: 82 Ümraniye/..." olduğunu, müvekkilinin ayrıca "Org. San. Bölg. 3. Cad. No: 32 Merkez/Bolu" adresinde de faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin hem Ümraniye/... hem de Merkez/Bolu adreslerinde faaliyet gösteriyor olması nedenleriyle olumlu/olumsuz yetki tespiti değerlendirmesinde, her iki işyerindeki sendikalı ve sendikasız çalışanlarının sayısının tespiti ve bu tespite göre bir sonuca varılması gerektiğini, davalı Sendikanın başvuru tarihi itibarıyla davalı Sendikaya üye işçi sayısının da 23 olmadığını, müvekkili Şirketin merkezinin Ümraniye/... adresinde olmasına rağmen yalnızca müvekkilinin faaliyet gösterdiği alanlardan bir tanesi olan Bolu ilindeki işyeri adresine ilişkin olarak yetki tespiti kararı verilmesinin de hatalı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına dair madde gerekçesinde “... İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacaktır. Bu hüküm ile işkolu itirazlarının toplu sözleşme yapma sürecini gereksiz şekilde uzatması ve zaman zaman bu itirazların toplu sözleşme sürecini kilitlemek için kötüye kullanılması önlenmek istenmiştir. ...” denildiği, başvuru tarihi itibarıyla davacı Şirketin 43 işçisi olduğu, 23 işçinin davalı Sendikaya üye olduğu, dolayısıyla davalı Sendikanın yetki için gerekli çoğunluğu sağladığının anlaşıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf kararında itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, rapora itirazları giderilmeden davanın reddine karar verildiğini, çalışan ve üye sayısının hatalı olduğunu, müvekkili Şirketin merkezi Ümraniye/... adresinde olmasına rağmen yalnızca faaliyet gösterdiği alanlardan bir tanesi olan Bolu ilindeki işyeri adresine ilişkin olarak yetki tespiti kararı verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işyeri düzeyindeki olumlu yetki tespitine itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Toplu ... sözleşmesi kavramı Anayasa'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. Toplu ... sözleşmesi yetkisi ise toplu ... sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir :
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
5. Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.