"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/98 E., 2022/695 K.
DAVA TARİHİ : 26.11.2013
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket nezdinde mimar mühendis olarak 20.05.1992-08.02.2013 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak sonlandırıldığını, davacının hizmet süresi boyunca ağır çalışma koşulları altında çalıştırıldığını, yıllık izin kulandırılmadığını, cumartesi ve pazar günleri de dâhil olmak üzere haftanın 7 günü çalışmasına ve fazla çalışma yapmasına rağmen yasal karşılıklarının ödenmediğini, ... sözleşmesinin feshi ile birlikte kısmi ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 12.08.2011 tarihinde istifa ederek işten ayrıldığını, hak etmemiş olmasına rağmen kendisine kıdem tazminatının ödendiğini, çalışma süresinin 19 yıl, 6 ay, 11 gün olduğunu, davacıya kıdem tazminatı olarak brüt 53.354,55 TL, net 53.002,41 TL ödendiğini, ibraname ve feragatname imzalayan davacının talep ettiği alacaklarının dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.....2015 tarihli ve 2013/885 Esas, 2015/739 Karar sayılı kararıyla; davacının birinci dönem çalışması tasfiye ile sona ermiş olmasına ve yapılan ödeme ikinci döneme ilişkin hesaplanan fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarından fazla olmasına göre davacının fazla çalışma ve tatili ücreti alacağının kalmadığı gerekçesiyle bu yöndeki alacak taleplerin reddine, yıllık izin ücreti alacağına yönelik davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 19.02.2018 tarihli ve 2015/25541 Esas, 2018/3918 Karar sayılı ilâmı ile; davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, dosya kapsamında yer alan 19.07.2011 tarihli ibranamenin mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte iken düzenlendiği, ibraname içerik yönünden değerlendirilmeden önce ... sözleşmesi devam ederken alınan bir ibraname olup olmadığının ortaya konulmasının gerektiği, söz konusu ibranamenin 20.05.1992-12.08.2011 tarihleri arasındaki davacının ilk dönem çalışması sona ermeden düzenlendiği anlaşıldığından geçersiz olduğu, ancak kıdem tazminatı ve ücret alacağı yönünden miktar ihtiva eden bu ibranamenin makbuz hükmünde olduğu, davacının tüm çalışma süresi nazara alınarak hafta tatili ve fazla çalışma alacaklarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 23.....2020 tarihli ve 2018/223 Esas, 2020/195 Karar sayılı kararıyla; ödemeye ilişkin belgeler dosya kapsamında bulunmasa da davacı tarafın bu ödemelerin fazla çalışma ve diğer işçilik alacakları için yapıldığını kabul ettiği, bozma kararı doğrultusunda davacının tüm çalışma süresi nazara alınarak hafta tatili ve fazla çalışma alacaklarının bulunup bulunmadığının tespit edildiği, haftalık fazla çalışma süresinin 18 saat olduğu, tanık beyanları ile sonuca gidilmesinden dolayı %30 oranında indirim uygulandığı, işveren tarafından yapılan ödemelerin hesaplanan alacak tutarlarından mahsubunun gerektiği, davacının hafta tatili ücreti alacağına hak kazandığı yönündeki iddiasını da tanık beyanları ile ispatlamasından dolayı %30 oranında indirim yapıldığı, yıllık izin alacağına ilişkin talebe dair bozma konusu bulunmadığı, dava açılmadan önce davalı işverenin temerrüde düşürüldüğü, denetime elverişli 07.05.2019 tarihli bilirkişi ek raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 27.10.2020 tarihli ve 2020/6856 Esas, 2020/13575 Karar sayılı ilâmı ile; davacının tüm davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davalının kanuni süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunduğu, davaya karşı zamanaşımı def'i değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisinin hatalı olduğu ve ayrıca Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği'nin 5 inci maddesine atıfla 17,5 saatlik çalışma süresi 18 saate tamamlanarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 13.07.2021 tarihli ve 2021/195 Esas, 2021/905 Karar sayılı kararıyla; ... sözleşmesi devam ederken düzenlenen ibranamenin geçersiz olduğu, davacının 2007-2012 yılları arasında ücret bordrolarında belirtilen ücret miktarları doğrultusunda çalıştığı, 2007 yılından önceki dönemde ise 1.400,00 TL net ücretin dönemin asgari ücretine oranlanması ile bulunan 3474 kat sayısı üzerinden hesaplanan ücretle ile çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.01.2022 tarihli ve 2021/13120 Esas, 2022/480 Karar sayılı ilâmı ile; diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, ... sözleşmesinin 08.02.2013 tarihinde feshedildiği, dosyaya ibraz olunan ödeme belgelerinden fesih tarihinden sonra, ancak dava tarihinden önce olmak üzere ödemeler yapıldığı, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmakla birlikte davacıya fazla çalışma ve benzeri alacaklar için ödeme yapıldığını da savunduğu, dosyaya yeni sunulan mevcut ödeme belgelerinin değerlendirilmesinden, dava konusu fazla çalışma ve hafta tatili alacakları için geçerli olan 5 yıllık zamanaşımı süresinin hâricen yapılan bu ödemeler nedeniyle dava tarihinden önce kesildiği, uyuşmazlık konusu fazla çalışma ve hafta tatili alacağına yönelik taleplerin buna göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve saysı belirtilen kararıyla; ... sözleşmesinin fesih tarihinden sonra, ancak dava tarihinden önce olmak üzere davacıya ödemeler yapıldığı, davalı tarafından yapılan kısmi ödeme nedeni ile zamanaşımının kesildiği, bu doğrultuda bilirkişiden ek rapor aldırıldığı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, fazla çalışma alacağı yönünden taleple bağlı kalındığı, usuli kazanılmış müktesep hakların gözetildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Mahkemece zamanaşımını kesen sebeplerin dikkate alınmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, davalı tarafça yapılan kısmi ödemelerin hangi döneme ait olduğu belirtilmemesine rağmen 07.10.2012-15.03.2013 tarihleri arasındaki dönem için kısmi ödeme yapıldığının kabul edildiğini, ayrıca kısmi olarak yapılan bu ödemelerin tüm işçilik alacaklarından muacceliyet tarihine göre ve tüm çalışma süresi dikkate alınmak suretiyle oranlanma yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, muacceliyet tarihine göre sıralama yapılmadığından mahsup işleminin hatalı olduğunu, şartları oluşmamasına rağmen indirim uygulandığını, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının zamanaşımına uğramayan fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının tespiti ile hesabı ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 41 ve 46 ncı maddeleri, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 149, 150, 151, 152 ve 154 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.