"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2181 E., 2023/2663 K.
DAVA TARİHİ : 07.02.2022
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/4 E., 2023/164 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 26.12.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılması için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Sağlık Bakanlığına bağlı işyerinde, hastanenin ve hastaların ve aletlerin sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetlerini ihale ile alan Şirkette hâlen çalışmakta olduğunu, davacının Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasının üyesi olduğunu, davacının üyesi olduğu Sendika ile 2020, 2021 ve 2022 yıllarındaki ihaleyi alan Dunaysır adlı Şirket arasında, işyerinde çalışan üyeler adına Yüksek Hakem Kurulunun 30.06.2021 tarihli ve 2021/317 Esas, 2021/474 Karar sayılı kararı ile 01.01.2021-30.06.2022 tarihleri arası 1 yıl, 6 ay süreli toplu iş sözleşmesinin karara bağlandığını, toplu iş sözleşmesinden doğan alacakları toplu iş sözleşmesi yürürlük tarihi olan 01.01.2021 tarihinden arabulucuya başvuru tarihine kadar talep ettiklerini, davalı Bakanlığın tüm işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili İdarenin asıl işveren sıfatı bulunmadığını ve sadece ihale makamı olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, toplu iş sözleşmesi taraflarının Şirket ile Sendika olduğunu, İdarenin taraf sıfatı bulunmadığını, davacının Sendika üyesi olup olmadığının, üye ise sendikaya üyelik tarihinin, iş sözleşmesinin sona erip ermediğinin ve dayanışma aidatının ödenip ödenmediğinin tespiti gerektiğini, toplu iş sözleşmesinde bahsi geçen temerrüt tarihlerini kabul etmediklerini, davayı kabul etmemekle birlikte faiz oranlarını ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettikleri savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hizmet alım sözleşmesinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine ilişkin olmadığı belirlendiğinden davalının alacaklardan sorumluluğunun asıl işveren olmasından kaynaklandığı gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, davalı müvekkilinin alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını, asıl işveren de olmadığını, davalının ihale makamı olduğunu, husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, faiz başlangıçlarının ve türünün hatalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi yedinci fıkrası uyarınca davalının dava dışı alt işveren ile sorumluluğu müteselsil sorumluluk olduğundan İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu ile tespit edilen alacaklardan sorumlu tutulmasında bir aykırılık bulunmadığı, hüküm altına alınan alacak kalemlerine yürütülen faiz türlerinde faiz başlangıç tarihlerinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ile talep edilen alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.