"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı nezdinde 01.08.2010 - 30.06.2015 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesi üzerine işe iade davası açıldığını, işe iade davasının kabul ile sonuçlandığını, süresi içinde işe iade talebinde bulunduğu hâlde işveren tarafından samimi olarak işe davet edilmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile 4 aylık boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı, ücret, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ile hafta tatili ücreti, ilave tediye, ikramiye ve kıdem teşvik primi alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, husumet itirazlarının olduğunu ve davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işe iade kararı sonrasında davacının süresi içerisinde davalıya başvurduğu ancak işe başlatılmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücretinin tanık beyanlarına göre hesaplanarak hüküm altına alındığı, davalı işyerinde yürürlükte bulunan personel yönetmeliği dikkate alınarak kıdem teşvik priminin hesaplandığı belirtilerek 17.02.2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; cevap dilekçesinde belirttiği hususların yanında ücretin hatalı tespit edildiğini, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücretinin hatalı hesaplandığını, davacının yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağının hesaplanmasının hatalı olduğunu, ilave tediye ücretinin hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, davacının ikramiye ve kıdeme teşvik primi alacaklarını hak etmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince belirtilen gerekçelerle birlikte davalı ile dava dışı işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun işe iade kararıyla ... olduğu, giydirilmiş brüt ücretin tespitinde hata bulunmadığı, davacının ücretinin içinde ikramiyenin bulunmadığının kabul edilmesinin doğru olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının işe iade kararı sonrasında işe başlatılmaması sebebiyle ödenmesi gereken alacakların tespiti ile bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı ve dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2, 18, 21, 32, 41, 44, 46, 47, 53 ve 59 uncu maddeleri.
2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının işe başlatılmadığı tarihteki ücreti, geçersiz sayılan fesih tarihindeki ücretinin asgari ücrete göre oranlanması suretiyle hesaplanmıştır. Davacıya tam olarak emsal olabilecek işçi, taraflardan sorularak tespit edilemediği takdirde geçersiz fesih tarihindeki ücretten hesaplama yapılmalıdır. Davalı tarafça mahkemeye davacıya emsal olabilecek iki işçinin bordroları gönderilmiştir. Davacının da gönderilen işçilerin emsal işçi olmadığına yönelik itirazı bulunmamaktadır. Bu hâlde kararın davalı vekili temyizi üzerine bozulması sebebiyle davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek davacının işe başlatılmadığı tarihteki ücreti emsal işçi dikkate alınarak belirlenmelidir.
3. Somut uyuşmazlıkta, işverence işçilere servis tahsis edildiği anlaşılmakta olup Mahkemece bu servis yardımının parasal değeri boşta geçen süre ücretine ilave edilmiştir. Ancak işçinin fiilen çalışmadığı dört aylık dönemde servis ile işe götürülüp getirilmesi söz konusu olmayacağından bu hâlde işçinin pozitif manada bir gelir kaybı olmadığı gibi tasarruf edemediği yahut malvarlığından eksilen bir miktar da bulunmamaktadır. Bir örnek vermek gerekirse, aynı durum yemek yardımı için söz konusu değildir. İşverence işyerinde işçilere yemek verilmesi hâlinde işçinin dört aylık boşta geçirdiği süre içinde bu yemek yardımından yararlanması mümkün olamayacaktır. Bu durumda işçi, dört aylık zaman dilimindeki yemek ihtiyacını kendi maddi imkanları ile sağlamak, yemek yardımının eksilmesi ile oluşan boşluğu kendisi ikame etmek zorundadır. Oysa işçi fiilen işe gitmediği takdirde, herhangi bir gelir kaybı olmadığı gibi, yararlanamadığı yol yardımını ikame edecek bir harcama yapmak zorunda da değildir. Servis yardımı yönünden geçerli olan bu kurallar, barınma yardımı için de geçerlidir. Bu itibarla işverence sağlanan servis yardımının ve barınma yardımının parasal karşılığının boşta geçen süre ücretine ilave edilmesi isabetli değildir.
4. Davalı işyerinde geçerli olan 15.08.2007 tarihli Personel Usul ve Esaslarının “İşe Girişte Ücret Tesbiti” başlığını taşıyan 20 nci maddesinde “(2) Personel ücretleri, “... Ücret” ve “Piyasa Denge ve Performans Ücretleri”nden oluşur. ... ücret; personelin yer aldığı kategori, eğitim, deneyim, görev ve yabancı dil (kategori A hariç) seviyesine bağlı olarak belirlenen ... ücretlerdir. Tespit edilen ... ücrete, mevzuatın gerektirdiği sosyal yardımlar (yemek, çocuk, aile, öğrenim, kira) yan ödemeler (MM-Derece-Tahsil tazminatı, Meslek tazminatı) yıllık iki çıplak ücreti tutarında ödenen ilave tediye ile yılda iki kez aylık çıplak ücret tutarında ödenen ilave tediye ile yılda iki kez çıplak ücret tutarında ödenen ikramiye dahildir.” hükmü bulunmaktadır. Benzer bir düzenleme 30.11.2016 tarihli Personel Usul ve Esaslarının 43 üncü maddesinde de yer almaktadır. Davalıya ait işyerinde çalışan işçilere uygulanan esasların mahkeme kararı ile başlangıçtan itibaren davalının işçisi olarak kabul edilen davacı için de, uygun düştüğü ölçüde, uygulanabileceği hususunda tereddüt yoktur. Ancak anılan düzenlemede işçilere ikramiye ödemesi yapılacağına dair ayrı ve bağımsız bir madde bulunmamakta olup sadece “ücretin belirlenmesi”ne ilişkin hükümlerde bu alacak kalemine yer verilmiştir. İkramiye ödemesinin ... ücrete dâhil olduğuna dair düzenlemelerin, davacıya bu alacak kalemleri ile ilgili ayrıca bir talep hakkı vermeyeceği dikkate alınmalıdır. Davacının işyerinde uygulanan esaslar çerçevesinde ikramiye alacağına hak kazanması mümkün değildir. Bu hâlde Mahkemece ikramiye alacağının reddine karar verilmesi gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.