Logo

9. Hukuk Dairesi2023/15332 E. 2023/19075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, kadroya geçiş esnasında yapılan iş sözleşmesindeki ücret hükmünün yorumlanması ve davacı tarafından talep edilen ücret farkının ödenip ödenmeyeceği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay brüt asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasının ileriye etkili bir hüküm olduğu, bu sebeple davacının sözleşmede belirlenen ücretine ek olarak toplu iş sözleşmesi zammının da uygulanması gerektiği ve hesaplanan fark ücret alacağının denetime elverişli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1579 E., 2023/2640 K.

DAVA TARİHİ : 08.03.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 49. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/1155 E., 2023/77 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı İdare bünyesinde alt işveren şirketler aracılığıyla çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna atandığını ve ücretinin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak belirlendiğini ayrıca davacıya her altı aylık dönemde %4 oranındaki ücret zammı yapılması gerektiğini, davacıya iş sözleşmesinde yer alan oran uygulanmadan sadece %4 oranında ücret zammı uygulandığını ve bu şekilde ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu olan alacaklarının zamanaşımına uğradığını, alt işveren işçisi olarak çalışırken sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin ilgili mevzuat hükümleri ve sözleşme uyarınca belirlenerek eksiksiz ödendiğini, dava konusu taleplerin haksız olduğunu, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalıştırılan işçilerin 696 sayılı KHK kapsamında, 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ve diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacak toplu iş sözleşmesinin "Ücret zammı" başlığı altında ücret zamlarının belirlendiğini, toplu iş sözleşmesinin ücret zammı maddesinde %4 oranında zam yapılacağının belirtildiğini, davacıya sözleşme ve mevzuat hükümleri kapsamında tüm ücretlerin ödendiğini, bakiye alacağın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacak kalemleri ve miktarları açıkça talep edilen veya talep edilmesi için yasal zemini oluşturulan arabuluculuk görüşmeleri itibarıyla görüşmelerin gizlililiği de gözetilerek temerrüt şartlarının oluştuğu, dava konusu alacakların arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan dönem için hesaplandığı, dava konusu alacakların zamanaşımına uğramadığı, davacının imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında 696 sayılı KHK'ya göre sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, geçiş öncesi alt işveren işçisi iken asgari ücretin belirli bir miktar fazlası ücretin ödendiği, bu oranın davalı ile alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin eki niteliğinde olan teknik şartnamede kayıt altına alındığı, sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan ve 02.04.2018 günü yürürlüğe giren belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde işçiye yapılacak ödemelere ilişkin her ay brüt asgari ücretin oransal fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılacağının düzenlendiği, davalı Kurum tarafından davacıya ödenen ücretin mahsubu üzerine bakiye ücretin bulunduğu, ücret artışlarının hatalı uygulanmasından dolayı davacının bakiye ilave tediye alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) "Toplu iş sözleşmesinin hükmü" başlıklı 36 ncı maddesinde yer alan düzenleme ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun konuya ilişkin emsal kararı gereğince bireysel iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiğini, bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, toplu iş sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, kaldı ki davacıya ait bordrolar incelendiğinde aylık ücrete yanında ikramiye, ilave tediye, iş güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı gibi sürekli nitelikte tahakkuk eden ücret ve ücret ekleri ilave edildiğinde iş sözleşmesinde belirlenen ücretin üstünde bir ücret ödendiğini, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu gibi her yıl belirlenen asgari ücrete bireysel sözleşmede belirtilen oranın eklenmesi, üstüne toplu iş sözleşmesinde belirlenen oranın eklenmesi ve hatta toplu iş sözleşmesi ile belirlenen tüm ücret kalemlerinin eklenmesi hâlinde sürekli işçi kadrolarında görev yapan personellerin ücretlerinin fahiş bir hâl alacağını, bu ücretin de işçilerin kadroları ve özlük hakları ile bağdaşmayacağını, diğer çalışan personellerin aldığı ücretlerle arasında büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik oluşacağını, hüküm altına alınan alacaklara uygulanan faiz oranının hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı ... arasında imzalanan sözleşmenin 7 nci maddesinde sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin % fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağı şeklindeki düzenlemeyle taraflarca artış oranının açıkça belirlendiği, 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinin altıncı fıkrasında yer alan düzenlemeler uyarınca davacının sözleşmede belirlenen ücretine ek olarak toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulanması gerektiği, bilirkişi raporu ile hesaplanan fark ücret alacağı denetime elverişli şekilde belirlendiği, ücretinin sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği eksik belirlendiği ve ödendiği tespit edildiğinden davacının bu eksiklikten kaynaklanan fark ücret, ikramiye, ilave tediye alacaklarına hak kazandığı, alacaklara uygulanan faiz türlerinde ve faiz başlangıç tarihlerinde bir aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar etmiş ve 2021 yılı için yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, müvekkili İdarenin bilgi ve onayı olmadan imzalanan sözleşmenin müvekkili yönünden bağlayıcı olmadığını savunarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.