"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1822 E., 2023/2652 K.
DAVA TARİHİ : 09.05.2022
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 34. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/267 E., 2023/161 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa ait Manisa Şehir Hastanesinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, sendika üyesi olduğunu, üyesi olduğu sendika ile davalı arasında toplu iş sözleşmesi bağıtlandığını, davacının sözleşmelerin imza tarihlerinde taraf sendika üyesi olduğu için toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, yaptığı iş nedeniyle mali açıdan sorumluluk taşıdığını ve toplu iş sözleşmesinin konuya ilişkin hükmü uyarınca mali sorumluluk tazminatından yararlanması gerektiğini, kamuya geçişi sonrasında da belirlenen şartları taşıdığından, her ay çıplak ücretinin %25'i oranında mali sorumluluk tazminatının ödenmesi gerektiğini, emsal davalarda verilen kabul kararlarının kesinleştiğini ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan mali sorumluluk tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, ayrıca hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, müvekkili Kurumun ihtiyaç duyduğu alanlardaki hizmetleri alt işverenlerden temin etmesi dolayısıyla davacının kadroya geçişi öncesi imzalanan toplu iş sözleşmelerine taraf olmadığını, kadroya geçtikten sonra hangi birimde görev aldığı belirli olmayıp mali sorumluluk tazmınatını gerektirecek bir görevlendirme yapılmadığını, faiz türüne ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, davacının mali sorumluluk tazminatına hak kazanmadığını, ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde kadrolu işçi olarak çalışmaya devam ettiği, toplu iş sözleşmelerinde fiilen nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlusu görevinde bulunanların geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmamak kaydıyla bu görevi yaptıkları sürece toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden itibaren mali sorumluluk tazminatından yararlandırılacağının düzenlendiği, 2019 ve 2020 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesinin geçici ikinci maddesinde ve 2021 ve 2022 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesinin ek ikinci maddesinde de görev devam ettiği sürece ödenen mali sorumluluk tazminatından yararlanmanın devam edeceğinin düzenlendiği, davacı gelir tahakkuk birim sorumlusu olarak çalıştığından mali sorumluluk tazminatına hak kazandığı, ücret bordrolarından işverence sendika kesintisi yapıldığı belirlenen tarih ile arabuluculuk son tutanak tarihi arasındaki dönem için alacak hesabı yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 53 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından ödeme günü açıkça kararlaştırılmış olanlar bakımından belirlenen ödeme tarihi, ödeme günü tespit edilmemiş olanlar yönünden ise işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine karar verilmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta dava konusu alacak talebi toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığından, anılan alacağa en yüksek işletme kredi faizi işletilmekle birlikte ödeme tarihi ve vadesi kesin olarak belirtilmediğinden dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütüldüğü belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacı vekilinin usulüne uygun yetki belgesi ibraz etmediğini ve temsil yetkisinin bulunmadığını, davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacının, dava dışı şirketler bünyesinde ihale sonucu imzalanan hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışmakta iken 696 sayılı KHK gereğince müvekkili Kurum bünyesinde kadrolu işçi olarak çalışmaya başladığını, Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası ile Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası arasında bağıtlanan 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli işletme toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümlerinde, mali sorumluluk tazminatının nakit veya nakit yerine geçebilecek kıymetlerin sorumluluğu üzerinde olanlara ödeneceğinin düzenlendiğini, söz konusu görevlendirmelerin görevlendirilen birimin yapmış olduğu işin asıl mahiyetinden yani nakit veya nakit yerine geçebilecek kıymetlerin takibi, taşıması, muhafazası, korunması gibi belirli riskleri beraberinde taşıyanlara şahıslarına bağlı olarak bu görevi yaptıkları sürece ödenmekte olduğunu, işletme toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesi gereğince işveren veya işveren vekili tarafından davacıya mali sorumluluk tazminatı ödenmesini gerektirecek bir görevlendirme yapılmadığını, davacının yapmış olduğu işin mali sorumluluk tazminatına hak kazandıracak nitelikte olmadığından, davacının dava konusu alacağa hak kazanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 01.01.2011-31.12.2012 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 52 nci maddesinin “Nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına aylık çıplak ücretlerinin %25'i oranında mali sorumluluk tazminatı verilir.” hükmünü içerdiği, daha sonra bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinin ilgili hükümlerinde de mali sorumluluk tazminatı ödenen nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularının münhasır olarak bu görevi yaptıkları sürece süresi sona eren toplu iş sözleşmesine göre ödenen mali sorumluluk tazminatından yararlanmaya devam edeceklerinin düzenlendiği, davalı tarafından ibraz edilen belgelerden davacının görevlendirme ile fiilen mali sorumluluk tazminatı kapsamından yararlanmasına uygun, nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlusu olarak görev yaptığının belirlendiği, talep ettiği alacağın hüküm altına alınmasında bir aykırılık bulunmadığı, talep konusu alacağının arabuluculuk son tutanak tarihi aşılmadan hesaplanıp hüküm altına alındığı, alacağına dava ve ıslah tarihinden faiz yürütüldüğünden istinafa gelen davalının sıfatı dikkate alındığında davalı vekilinin faize yönelik istinaf sebebinin dayanaksız olduğu, dava konusu alacak toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığından 6356 sayılı Kanun uyarınca işletme kredi faizinin işletilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf başvuru dilekçesindeki sebepleri tekrar etmiş ve davacının yaptığı işin mali sorumluluk tazminatı ödenmesini gerektirecek işlerden olmadığını savunarak ve resen gözetilecek sair nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalının görevlendirmesi ile fiilen yaptığı iş nedeniyle, davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmelerinde düzenlenen mali sorumluluk tazminatından yararlanıp yaralanamayacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davalı işveren işyerinde uygulanan 01.01.2011-31.12.2012 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 52 nci maddesi “Nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına aylık çıplak ücretlerinin %25'i oranında mali sorumluluk tazminatı verilir.” düzenlenmesini içermektedir.
2. 01.01.2013-31.12.2014 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin geçici 4 üncü maddesinde “Süresi sona eren toplu iş sözleşmesinin, mali sorumluluk tazminatı, başlıklı 52. maddesi imza tarihinden itibaren Toplu İş Sözleşmesinden çıkarılmıştır. Ancak süresi sona eren toplu iş sözleşmesinin 52. maddesi gereğince mali sorumluluk tazminatı ödenen nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına, şahıslarına münhasır olarak bu görevi yaptıkları sürece süresi sona eren toplu iş sözleşmesine göre ödenen mali sorumluluk tazminatından yararlanmaya devam ederler.” düzenlemesi mevcuttur.
3. 01.01.2015-31.12.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin geçici 2 nci maddesine göre “Süresi sona eren Toplu İş Sözleşmesinin geçici 4. maddesi gereğince mali sorumluluk tazminatından yararlanan nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumluları ile 17.09.2013-04.08.2015 tarihleri arasında her ne şekilde olursa olsun mali sorumluluk tazminatı ödenen nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına şahıslarına bağlı olarak bu görevi yaptıkları sürece sona eren toplu iş sözleşmesi döneminde ödenen mali sorumluluk tazminatından yararlanmaya devam ederler.”
4. 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin geçici 2 nci maddesi ise "Süresi sona eren Toplu İş Sözleşmesinin geçici 2. maddesi gereğince mali sorumluluk tazminatından yararlanan nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına, şahıslarına bağlı olarak bu görevi yaptıkları sürece ödenen mali sorumluluk tazminatından yararlanmaya devam ederler. Ayrıca 31.12.2016 tarihi ile bu sözleşmenin imza tarihi arasındaki fiilen bu işi yapan nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına 01.01.2011- 31.12.2012 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin mali sorumluk tazminatı başlıklı 52. maddesinde belirtilen oran tutarında geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmamak kaydıyla şahıslarına bağlı olarak bu görevi yaptıkları sürece bu sözleşmenin imza tarihinden itibaren mali sorumluluk tazminatından yararlandırılır." hükmünü içermektedir.
5. 2019-2020 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesinin geçici 2 nci maddesinde “Süresi sona eren TİS'in geçici 2. Maddesi gereğince mali sorumluluk tazminatından yararlanan nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına, şahıslarına bağlı olarak bu görevi yaptıkları sürece ödenen mali sorumluluk tazminatından yararlanmaya devam edecekleri” düzenlenmiştir. 2021-2022 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesinin ek 2 nci maddesinde is “07.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli işletme TİS in geçici 2. maddesi gereğince mali sorumluluk tazminatından yararlanan nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlularına, şahıslarına bağlı olarak bu görevi yaptıkları sürece ödenen mali sorumluluk tazminatından yararlanmaya devam edecekleri” belirtilmiştir.
6. Dosyada mübrez Manisa Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün bila tarihli ve E-67427165-929 sayılı yazısı ekinde yer alan listede davacının gelir tahakkuk birim sorumlusu olarak görevlendirildiği belirtilmiş ise de, yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere; davacının mali sorumluluk tazminatına hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi için, nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlusu olup olmadığının ve öyleyse hangi tarihlerde bu görevi yaptığının tespiti önem arz etmekte olup bu konularda yapılan araştırmanın yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.
7. İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken iş; davacının hangi tarihte, hangi birimde çalıştığı ve ne iş yaptığı, davacının yaptığı iş itibarıyla hatalı/yanlış iş yapması hâlinde mali sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, ücretinden kesinti yapılıp yapılmadığı açıklığa kavuşturularak davacının görevlendirme ile fiilen mali sorumluluk tazminatı ödenmesini gerektiren nakit veya nakit yerine geçen kıymet sorumlusu olarak görev yapıp yapmadığının belirlenmesi ve bundan sonra toplu iş sözleşmelerinin ilgili maddeleri de dikkate alınıp değerlendirilmek suretiyle hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama yapılan dönem için davacının mali sorumluluk tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda bir karar verilmesidir. Bu noktada davacı lehine mali sorumluluk tazminatı hakkı doğması için yaptığı işin ünvanı değil, fiili olarak niteliğinin mali sorumluluğu gerektirir mahiyette olması gerektiği de gözetilmelidir. Belirtilen yönler üzerinde durulmadan eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.