Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1535 E. 2023/10937 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesine uygulanacak hukuk, hizmet süresi, ücret, kıdem ve ihbar tazminatı hak edilip edilmediği ve zamanaşımı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafça yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itiraz edilmemesi sebebiyle Türk hukukunun uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/3212 E., 2022/3697 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 21. ... Mahkemesi

SAYISI : 2019/576 E., 2020/232 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde 2009-2012 yılları arasında kalıpçı olarak çalıştığını, son aylık net ücretinin 2.000,00 USD olduğunu, ... sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı def'inde bulunarak davacı işçi ile müvekkili Şirketin aylık 2.000,00 USD ücretle çalışılması konusunda anlaşmadıklarını, davacının müvekkili Şirket nezdinde 21.02.2010-10.08.2010 ve 03.05.2011-26.09.2011 tarihleri arasında kesintili çalıştığını, çalışma süresi bir yılı doldurmadığından kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının isim ve imzasının bulunduğu ibraname ile müvekkili Şirketin ibra edildiğini, davacının müvekkili Şirket nezdinde ödenmemiş hak ve alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ispat yükü kendisinde olan davalı işveren davacının ... sözleşmesini kendisinin feshettiğini iddia etmiş ise de bu konuda herhangi bir ibraname veya istifa dilekçesi ibraz etmediği, aynı ülkede ve aynı işte çalışan altı davacı tarafından altı dava açıldığı, sadece üç dava dosyasında davacıların kendilerinin işten ayrıldığına dair ifadenin yer aldığı ibraname ibraz edildiği, davalı tanığının da bazı davacıların kendilerinin ayrıldığını, bazı davacıların ise ... bittiği için işten çıkartıldığını beyan ettiği, davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının işyerinde kesintili olarak 2 yıl 2 ay 16 gün çalıştığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiğinin aksine davacının aylık 2.000,00 USD ücretle çalışmadığını, brüt ücret tespitinin de hatalı olduğunu, ibraname ve ibraname içeriğindeki davacı beyanı dikkate alınarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken işverence davacının imzasını taşıyan istifa ve ibraname sunulmadığı gerekçesiyle eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya ait sigorta sicil dosyası, hizmet cetveli ve dosya içeriğine göre davacının davalı Şirket bünyesinde, 15.....2009-04.01.2010 ve 22.04.2010-22.10.2012 tarihleri arasında 3 yıl 21 gün çalıştığı, banka hesap dökümüne göre davacıya gerek yurt dışında çalıştığı sürede, gerekse yurt dışından ...'ye dönüp çalışmasını sürdürdüğü dönemde fesih tarihine kadar aylık 2.000,00 USD üzerinde ücret yatırıldığı, davalı tarafından sunulan ibranamenin elektronik ortamda hazırlandığı ve sadece davacının adı, soyadı, adres ve telefon bilgilerinin el yazısı ile yazılarak imzalandığı, sebep içermeyen, matbu hâlde imzalanan ve davacı tarafça işveren egemenliği altında imzalatıldığı beyan edilen belgeye değer verilmemesinin yerinde olduğu, bu sebeple ... sözleşmesinin ihbar öneli verilerek ya da haklı sebeple feshedildiği hususunda ispat yükü işveren üzerinde olup dosyada bu yönde delil de bulunmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hüküm altına alınmasının yerinde olduğu, 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelere götürülen ... işçileri hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanacağı, Cezayir ile ... Arasındaki Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması bulunduğu, %5 genel sağlık sigortası primi ile ücretin brütleştirilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının hizmet süresi ve aylık ücretinin hatalı belirlendiğini, dosyada mevcut ibraname incelendiğinde görüleceği üzere davacının ... sözleşmesini ... taraflı olarak kendisinin feshettiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, Yargıtay kararları gereğince mutad işyeri hukuku olan Cezayir ... hukukunun dava konusu talepler bakımından değerlendirilmesi gerektiğini, tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ... sözleşmesine uygulanması gereken hukuk, hizmet süresi ve aylık ücret miktarının tespiti, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, taleplerin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 24 ve 27 nci maddeleri.

3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17 ve 32 nci maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun 420 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir ... sözleşmesinin varlığı karşısında, ... hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun ... hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.