Logo

9. Hukuk Dairesi2023/15521 E. 2023/16318 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması ve ispatı konusunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun şekilde davacının yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını hesaplayıp hüküm altına almasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/463 E., 2022/187 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 01.11.1994 - 27.01.2011 tarihleri arasında çalıştığını, davacının kuyumcu ustası olduğunu, gerçekte eline geçen net ücretin 1.100,00 TL olduğunu, kayıtlarda 600,00 TL civarında gösterildiğini, sigorta primlerinin bu tutar üzerinden ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullanamadığını, yaptığı fazla çalışma ve tatil çalışmaları karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının görev aldığı işlerde yaşanan sorunlar sebebiyle 27.01.2011 tarihinde karşılıklı anlaşma suretiyle ... ilişkisinin sona erdirildiğini, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ile 2011 yılı Ocak ayı ücretinin ödendiğini, 27.01.2011 tarihinde davacının işvereni ibra ettiğini, zamanaşımı def'inde bulunduğunu, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında görüldüğü üzere davalı işyerindeki çalışmasının 01.11.1999 tarihinde başladığını, brüt ücretinin 838,10 TL olduğunu, davacının usta olmadığını, cila işçisi olduğunu, ustalık belgesi bulunmadığını, sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden yatırıldığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını, davalı işyerinde fazla çalışmanın genel bir uygulama olmadığını, fazla çalışma yapılan günlerde karşılığı ücretlerin ödendiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.07.2015 tarihli ve 2014/85 Esas, 2015/266 Karar sayılı kararı ile; davacının birinci dönem çalışmasının askerlik nedeniyle sona erdiği, ikinci dönem çalışmasının karşılıklı mutabakatla sona erdirildiğinin anlaşıldığı, yapılan ödemelerin değerlendirilmesinden sonra kalan kıdem ve ihbar tazminatı ile karşılığı ödenmeyen ücret alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.02.2019 tarihli ve 2015/30433 Esas, 2019/4363 Karar sayılı ilâmı ile; dosyaya sunulan bazı bordrolarda gün gün yıllık izin tahakkuku ve davacıya atfen imzalar bulunduğu, bu bordroların bilirkişi raporunda değerlendirilmediği, yıllık izin tahakkuku içeren bordroların tamamı davacı asıla gösterilerek bu izinleri kullanıp kullanmadığı bizzat sorulup dosya kapsamı ile birlikte irdelenmesi gerektiği, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücreti hesaplamalarında, kullanılan yıllık izin günlerinin takdiri indirim ile karşılanamayacağı, kullanılan yıllık izin günlerinin dışlanması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bozma ilâmı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, davacının tüm hak ve alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini, bilirkişi raporunun hatalı tespitler içerdiğini, fazla çalışma ücretinin çok fazla hesaplandığını, davacının tüm yıllık izinlerini kullandığını, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, ücret tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yıllık izin, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin ispatı ve hesap yöntemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası

2.4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 47, 53 ve 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.