"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3664 E., 2023/2151 K.
DAVA TARİHİ : 06.03.2013
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 57. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/1217 E., 2022/510 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.07.2019 tarihli ve 2014/800 Esas, 2019/581 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili, davalılar İlci Patlayıcı Maddeler San. ve Tic. AŞ (İlci AŞ) ve .... 11 Zade Layout Brahat Nagar Nagpur INDIA (.... Şti.) vekilleri ve davalılar ..., ..., ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 24.06.2021 tarihli ve 2019/1524 Esas, 2021/943 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle dosyanın görevli Ankara İş Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili, davalılar İlci AŞ ve .... Şti. vekilleri ve davalılar ..., ..., ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili, davalılar İlci AŞ ve .... Şti. vekilleri ve davalılar ..., ..., ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.12.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacılar adına vekili Avukat .... ve ... .... ile karşı taraf adına davalı İlci AŞ ve .... Şti. adına vekili Avukat ..., davalı ..., ..., ... ve ... adlarına Avukat ... geldiler.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin, patlayıcı maddeler sektöründe faaliyet gösteren diğer müvekkili ... Şirketinin iştiraki olduğunu ve bu Şirketin ürettiği patlayıcı maddeleri Türkiye’de pazarladığını, davalılardan İlci AŞ’nin aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, Şirketin çoğunluk paylarının 2011 yılında diğer davalı ... India Ltd. Şti. tarafından edinildiğini ve bu pay edinimini müteakiben Türkiye’deki pazar payını artırmak amacıyla çeşitli girişimlerde bulunduğunu, davalılardan, ...’ın müvekkil Şirketin eski pazarlama ve satıştan sorumlu genel müdür yardımcısı olduğunu, 2012 yılının ikinci yarısı içinde müvekkil Şirketle iş sözleşmesi sürerken Solar Industries India Ltd. Şti. nezdinde genel müdürlük görevini yürütmeye başladığını, müvekkili Şirketin ticari sır niteliğindeki bilgilerini davalı Şirketlerin kullanımına sunduğunu, davalı ...'ın, ... ve ...'in müvekkili ... Kimya Sanayii AŞ’nin (... AŞ) müşterileriyle, iş ortaklarıyla ve çalışanlarıyla temasa geçerek, bu kişileri davalı şirketlerin saflarına çekmeye çalıştığını, müvekkili Şirketin bu dönemde gerçek kişi davalıların ücretlerini ödediğini ve bu suretle rakibinin yeniden yapılanmasını bilmeden finanse etmek durumunda kaldığını, davalı ...’ın müvekkili Şirketin Gulf Oil firmasından hangi tarihte hangi miktarda malı, hangi tutara satın aldığını .... India Ltd. Şti. yöneticisine bildirdiğini, gerçek kişi davalıların müvekkili Şirketle olan iş sözleşmeleri devam etmesine rağmen, davalı Şirketlere hizmet ettiklerini belirterek; davalıların müvekkili Şirkete karşı haksız rekabet eylemi işlediklerinin tespitine ve mevcut haksız rekabet eylemlerinin durdurulmasına, müstakbel haksız rekabet eylemlerinin ise önlenmesine, davalılar hakkında tesis edilecek Mahkeme kararının, masrafları davalılara yüklenmek suretiyle Türkiye çapında yüksek cirolu bir gazetede ve üç sektör dergisinde ilanına, maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı İlci AŞ vekili cevap dilekçesinde; ... AŞ'nin sadece ... Şirketinin ürettiği patlayıcı maddeleri Türkiye’de pazarladığını, ... Şirketinin dava açmasında hukuki menfaatinin bulunmadığını, müvekkilinin haksız rekabete sebebiyet vermediğini, İlci AŞ’nin, Hintli ve Hollanda menşeli yabancı yatırımcılar ile birleşme sonrasında patlayıcı sektöründeki ticari faaliyetini Türkiye içerisinde üretim yapıp, kendi ürettiği ürünlerini yine Türkiye pazarında satışa sunmak şeklinde geliştirdiğini, yabancı yatırımcılar ile birleşmesi sonrasında ithalat ve satış faaliyetine son verdiğini, diğer davalı şahısların müvekkili nezdinde çalışmaya başladıkları tarih olan 2012 Temmuz ayı itibarıyla belirtilen patlayıcı madde üretim ve depolama fabrika inşaatının sadece 1/3’lük kısmının (depo inşaatı) tamamlanmış olduğunu, inşaatın hâlen devam ettiğini, müvekkilinin 2012 yılı Haziran ayı sonrasında ticari faaliyeti neticesinde, 31.12.2012 tarihine kadar yapılan satış tutarının davacı ... AŞ'nin cirosu ile karşılaştırıldığında cirosunun 50’de 1’i civarında olduğunu, davacıların müşterileri ile ticari bir ilişkiye girilmediğini, müvekkilinin davalı şahısları istihdam etmekteki tek gayesinin patlayıcı sektöründe tecrübesi olan personel ile çalışmak istemesi olduğunu, ticari sırların müvekkiline aktarılması gibi bir amacın söz konusu olmadığını, ... ile ...’ın, 24.04.2012 tarihinde fesih bildirimi yaparak davacı ile olan iş sözleşmelerini 8 haftalık ihbar süresi sonunda (18.06.2012 tarihinde) geçerli olacak şekilde sonlandırdığını, bu şahıslar tarafından Nisan 2012 tarihinde fesih bildirimi yapılması üzerine davacılardan ... AŞ'nin 8 haftalık ihbar süresi içerisinde bu şahısların Şirkete gelmemelerini engellediğini, müvekkilinin söz konusu şahıslarla olan iş ilişkisinin 01.06.2012 tarihi itibarıyla başladığını, davacıların kendi kanuni mükellefiyeti gereği işçisine ve ilgili kuramlara yaptığı olan bu ödemeleri müvekkilinden “zarar” adı altında talep etmesinin uygun olmadığını, davacıların manevi zarar talebinin de yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... India Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin Hindistan kanunları uyarınca kurulduğunu, diğer davalı İlci AŞ’nin hiçbir zaman hissedarı olmadığını, Türkiye içerisinde doğrudan veya dolaylı hiçbir yatırımının bulunmadığını, müvekkili Şirketin İlci AŞ'nin faaliyetleri nedeniyle elde edeceği menfaati veya menfaat beklentisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı gerçek kişiler vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin davacılardan ... AŞ’de uzun süre çalıştıklarını, 10.08.2010 tarihinde davalı Şirket yönetiminde değişiklik olduğunu, bu tarihten itibaren işyerinde devamlı surette huzursuzluklar yaşanmaya başladığını, müvekkillerinden ... ile ...'ın, işyerinde giderek artan olumsuzluklar nedeni ile 24.04.2012 tarihinde haklı nedenle işten ayrıldıklarını, davacı Şirket tarafından kendilerine ödeneceği belirtilen kıdem tazminatlarının ödenmediğini, davacı ... AŞ tarafından müvekkillerinin iş sözleşmelerini feshettiklerini bildirmeleri üzerine, müvekkillerinin izni ve/veya rızası olmaksızın, herhangi bir yargı kararma dayanmaksızın kişisel e-posta hesaplarında inceleme yaptırıldığını, dava dilekçesinde müvekkilleri tarafından gerçekleştirildiği iddia olunduğu gibi diğer davalı Şirketlerin yapılanmalarına dair herhangi bir işlemlerinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ... AŞ nezdinde iş sözleşmesiyle çalışmakta olan davalılardan ... ve ... Elmacının 13.07.2012, ... ve ...'in 01.06.2012 tarihinden itibaren davalı İlci AŞ'de işe başladıkları, dosyaya sunulan ve davalılarca varlığı inkâr edilmeyen e-posta yazışmalarından davalı ... dışındakilerin davacı ile iş sözleşmeleri devam ederken davalı ... İndia Ltd. Şti.nin iştiraklerinden olan İlci AŞ'nin faaliyete geçirilmesi konusunda Solar Industries İndia Ltd. Şti.nin yetkilileriyle çeşitli yazışma ve toplantılar yaptıkları, yazışmalar kapsamında davalıların İlci AŞ'nin Türkiyedeki pazar payının artırılması konusunda çeşitli görüş ve önerilerde bulundukları, davacı firma nezdindeki iş yerinden ayrılıp İlci AŞ nezdinde çalışmaya başlayacakları tarihleri ve pozisyonları planladıkları, davalılardan ...'in bu toplantı ve çalışmalara katıldığına dair dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, adı geçenin ... AŞ'den ayrılarak 01.06.2012 tarihinde İlci AŞ'de çalışmaya başladığı, bu davalının eyleminin iş ve çalışma hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davalı İlci AŞ'nin büyük hissedarı konumunda olan Solar Overseas Netherlands Co firmasının davalı ... India Ltd. Şti.nin iştiraki olduğu, bu kapsamda davalı ... India Ltd. Şti. ile İlci AŞ yetkililerinin davacı ... AŞ'nin satış ve pazarlama departmanında çalışan ..., ... ve ... ile irtibata geçerek davalı İlci Patlayıcı AŞ'nin faaliyete geçirilmesi Türkiyedeki pazar payının artırılması konusunda yaptıkları toplantı, yazışma ve faaliyetlerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 55 inci maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği, davacı Şirket tarafından davalı gerçek kişilere yapılan ödemelerin ise davalıların çalışmalarının karşılığı olduğu, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihe kadar davalıların işe gelmediği, işlerini aksattığı yönünde herhangi bir tespit bulunmadığı, davalı ... yönünden ise yukarıda açıklandığı üzere davalının haksız rekabet teşkil eden bir eyleminin olmadığı, davacıların kâr kaybı talebiyle ilgili olarak davacılar vekili tarafından sunulan 20.09.2013 havale tarihli dilekçede; isim ve ünvanlarını belirttiği 6 adet firmanın davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle davalı İlci AŞ ile çalışmaya başladıklarını ve bu nedenle davacı Şirketin 1.060.718 TL ciro kaybına uğradığını belirttiği, bilirkişi tarafından davacı ... AŞ ve davalı İlci AŞ'ye ait ticari defterler üzerinden yapılan incelemede ise daha önce ... AŞ müşterisi iken 30.06.2012-31.12.2012 tarihleri arasında İlci AŞ'den mal alımı yapan 19 adet firmanın toplam alış miktarının 3.221.242 TL olduğunun tespit edildiği, hâl böyle olmakla birlikte davacı ... AŞ kayıtları üzerinde yapılan incelemede Akça Hazır Beton AŞ ve ATT İnş. Ltd. Şti. dışındaki firmaların aynı dönemde ... AŞ ile çalışmaya devam ettikleri, alım tutarlarının 30.06.2012 tarihi dönemi öncesindeki tutarlara yakın olduğunun tespit edildiği, her ne kadar bilirkişi raporunda haksız rekabet nedeniyle davacının uğradığı kâr kaybının (3.221.242,65 TL x %14,59) = 469.979,30 TL olduğu hesaplanmış ise de, hesaplamaya dâhil edilen 19 şirketten sadece 5 adediyle ilgili olarak davacı vekiline kâr kaybı iddiasında bulunduğu, diğer 14 adet şirketle ilgili olarak ciro kaybı iddiası ileri sürülmediği, davacı vekiline 20.09.2013 havale tarihli dilekçesinde yer alan şirketlerden Danış Yapı, Kora Tekstil, Ortaş Orhangazi ve Yahya ... ...'ın ise 30.06.2012-31.12.2012 döneminde ... AŞ ile çalışmaya devam ettikleri, alım tutarlarının 30.06.2012 öncesindeki tutarlara yakın olduğu, bu durumda bu firmalarla ilgili olarak davacının ciro kaybı iddiasının yerinde olmadığı, bu firmaların davacı ile ticari ilişkilerinin yıllara sair olarak artış gösterdiği yönünde de bir tespit yapılmadığı, davacı vekiline 20.09.2013 tarihli dilekçede belirttiği şirketlerden sadece Akça Hazır Beton AŞ'nin davacı ile olan ilişkisini keserek davalı İlci AŞ'den mal alımı yaptığı, mal alım tutarının 315.303,60 TL olduğu, bilirkişi raporunda saptanan %14,59 kârlık oranı üzerinden davacının ciro kaybının (315.303,60 TL x %14,59) = 46.002,79 TL olduğu, davacı vekilince müvekkili ... AŞ'nin ... Şirketinin kontrolü altında bağlı Şirket olduğu iddiasına karşın 18.03.2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi örneğine göre davacı ... AŞ ortakları arasında ... Şirketinin yer almadığı, ayrı bir tüzel kişiliği olan ... Şirketinin ... AŞ'ye karşı yapılan haksız rekabet eylemlerinden ne şekilde zarara uğradığının kanıtlanamadığı, bu nedenle bu davacı yönünden ileri sürülen taleplerin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı ... Şirketi tarafından açılan davanın reddine, diğer davacı Şirket bakımından açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalılar İlci AŞ ve .... Şti. vekilleri ve davalılar ..., ..., ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili; davalı İlci AŞ'nin haksız rekabet eylemleri neticesinde elde ettiği tüm kazanç ve cironun müvekkili ... AŞ'nin kâr kaybı olarak talep edildiğini, Mahkemece bilirkişi raporlarındaki kâr kaybı hesaplamasına dâhil edilen 19 şirketten sadece 5'i hakkında talepte bulundukları, bu 5 şirketten sadece Akça Hazır Beton AŞ'nin müvekkil ... AŞ ile ilişkisini keserek davalı İlci AŞ ile çalışmaya başladığını, bu Şirket bakımından müvekkili ... AŞ'nin uğradığı kâr kaybının ise 46.002,79 TL olabileceği gerekçesi ile alacağın tespit edilmesinin taleple bağlılık ilkesini ihlal ettiğini, bunun sonucunda 469.979,40 TL'lik maddi tazminat talebi dikkate alınmadan hiçbir somut dayanağı olmayan bir hesaplamayla kâr kaybının 46.002,79 TL olduğuna hükmedildiğini, davalı İlci AŞ ile çalışmaya başlamış şirketlerin, müvekkili ... AŞ ile ilişkilerini tamamen kesmeden davalı İlci AŞ'den mal aldıkları gerekçesiyle bu alımların davacıların kâr kaybına neden olmayacağının kabulününde hatalı olduğunu, 20.09.2013 tarihli dilekçeyle talebin, davalı Şirketin 5 müşteriden elde ettiği menfaatle sınırlandırılması söz konusu olmadığını, İlk Derece Mahkemesinin kâr kaybına ilişkin belirsiz alacak olan taleplerini kısmi dava olarak ve 04.04.2018 tarihli talep sonucunu belirledikleri dilekçelerini de hatalı şekilde ıslah dilekçesi olarak nitelendirdiğini, 17.01.2019 tarihli faize ilişkin ıslah dilekçesinin değerlendirme dışında bırakıldığını, somut olayın özellikleri, davalıların kusur dereceleri ve haksız rekabet sonucunda elde ettikleri menfaat, müvekkilinin büyük zararı da dikkate alınarak 70.000,00 TL tutarındaki manevi tazminat talebinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerekirken 20.000,00 TL olarak belirlenmesinin haksız olduğunu, davalı ...’in de diğer davalılarla birlikte haksız rekabet eylemlerinde aktif rol aldığını, müvekkili ... Şirketinin diğer müvekkili ... AŞ'nin paylarının tamamını yavru şirketleri aracılığıyla elinde bulundurduğunu, onun hâkim Şirketi olduğunu, dolayısıyla, davacı ... Şirketinin diğer davacı ... AŞ'ye karşı gerçekleştirildiği sabit olan haksız rekabet eylemlerinden zarara uğradığının tartışmasız olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar ..., ... ve ... vekili; davacının iddia etmesine rağmen yargılama süresi boyunca herhangi bir ticari sır veya ticari sır niteliğindeki bilginin davalı Şirketlerin kullanımına sunulduğunu gösterir tek bir delil dahi ibraz olunmadığını, haksız rekabetin oluştuğunun ispatı için işçinin hangi ticari sırlara vakıf olmak suretiyle hangi eylemi yaparak rakip firmanın menfaatine yarar sağladığının açıkça ifade edilmesi gerektiğini, müvekkillerinin anayasal bir hak olan çalışma özgürlüğü kapsamında davacı Şirket ile olan iş ilişkisinin bitmesinden sonra davalı Şirkette çalışmaya başlamış olmalarının haksız rekabet olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı ... AŞ'nin yönetim değişikliğinin ardından 26 vasıflı çalışanın bu Şirketle olan iş ilişkisinin sonlanmış olmasının da davacı Şirket çalışanları için iş ilişkisinin devamının imkânsız hâle geldiğini açıkça gösterdiğini, bu niyetle davalı Şirket ile ileride kurmaları muhtemel iş ilişkisi ile ilgili görüşmeler ve yazışmalar yapmalarının haksız rekabet ortamı yaratacak çalışmalar olarak nitelendirilmesinin hukuken kabulüne olanak bulunmadığını, davacı Şirket tarafından Şirketin ciro kaybından bahisle talep olunan tazminata ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesince 46.002,79 TL'nin tahsiline karar verildiğini, İlk Derece Mahkemesince hükmolunan tazminat miktarının davacı Şirket ile ilişkisini kesen dava dışı bir Şirketin aldığı mal alım bedeline göre hesaplanmak suretiyle belirlendiğini; ancak arzu edilen miktarda satış yapılmadığından hareketle ciro kaybından bahisle maddi tazminata hükmolunmasının hukuki bir dayanağı bulunmadığını, dava dışı bir firmanın davacı Şirketten alım yapmamayı tercih etmesinin davacı Şirket için bir kazanç sağlama sebebi olamayacağını, tüm dosya kapsamı ve davacı ... AŞ'nin dayanaksız iddia ve talepleri birlikte dikkate alındığında, manevi tazminata hükmolunmuş olmasının da hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
3. Davalılar İlci AŞ (Yeni ünvanı Solar Patlayıcı Mad. San. AŞ) ve Solar Industuries India Ltd. Şti. vekili; İlci AŞ ile Solar Industuries India Ltd. Şti. arasında hâkim şirket-bağlı şirket ilişkisi olmadığını, İlk Derece Mahkemesinin “dava dışı Solar Overseas Netherlands B.V. şirketi eliyle İLCİ Patlayıcı’nın, Solar Industries India Ltd.’nin iştiraki olduğu” yönündeki tespitinin herhangi bir somut delile veya araştırmaya dayanmadığını, İlk Derece Mahkemesince haksız rekabetin tespitinde vurgu yapılan hususun “İLCİ Şirketinin Türkiye’deki pazar payının arttırılması” olduğunu, davalı ... India Ltd. Şti.nin İlci AŞ'nin ticari faaliyetleri veya satışları nedeniyle hiçbir menfaat elde etmediğini, davalı ... India Ltd. Şti.nin diğer davalı İlci AŞ'de doğrudan veya dolaylı herhangi bir hâkimiyeti bulunmadığından İlci AŞ'nin Türkiye pazarındaki payını artırmasının davalı ... India Ltd. Şti.ne herhangi bir fayda sağlamasının söz konusu olmadığını, davalı İlci AŞ'nin davalı şahıslarla olan toplantı ve görüşmelerinin kendi ticari faaliyetine yönelik olduğunu, davacının iş ürünlerinden, ticari sırlarından veya müşteri kitlesinden haksız şekilde yararlanmadığını, davacıya ait herhangi bir bilgiyi kullanarak davacı müşterilerini kendisine kaydırmadığını, patlayıcı sektörünün alan olarak sınırlı aktörlerin olduğu bir sektör olduğunu, zaten belli başlı satıcı ve müşterileri olan söz konusu sektörde müşteri kitlelerinin benzer hatta aynı olmasının çok olağan olduğunu, müvekkilin davacı müşterileri ile kendi lehine avantaj sağlayacak şekilde görüşmelerde bulunmadığını, herhangi bir şekilde iletişime geçmediğini, teklif vermediğini, davacının uğradığı bir zarar bulunmadığını, haksız rekabet iddialarına yönelik dosya kapsamında bulunan e-posta yazışmaları incelendiğinde davalı Şirketin hiçbir şekilde davalı şahıslardan “davacılar aleyhine ve zararına olacak şekilde” kendisine ticari ve üretim sırlarının aktarılmasını talep etmediğini, davacıların ticari faaliyetini sekteye uğratacak şekilde davalı şahıslar ile iş birliği içerisine girmediği, bu yazışmaların içeriğinde davalı Şirketin sadece Türkiye pazarında kendi ürünlerini üretecek olması nedeniyle pazar araştırması yapmaya ve güvenli bir şekilde Türkiye içerisindeki yatırımını yönlendirmeye çalışmakta, kendi ticari faaliyetine ve ürünlerine yönelik olarak istihdam edeceği tecrübeli personel ile kendi ticari faaliyeti konusunda planlama yaptığının açıkça görüleceğini, davalı Şirketi ile davalı şahıslar arasında yapılan görüşme ve yazışmaların da istihdam ve İlci AŞ'nin faaliyetleri ile sınırlı olduğunu, davacılarca ticari sır olarak nitelendirilen bayi listesi, paketleme ve maliyet bilgisi ise herkes tarafından bilinen ve herkesin erişiminde olan bilgi mahiyetinde olup davalı şahısların müvekkil nezdinde istihdamı ise anayasal bir hak olan çalışma özgürlüğünün gereği olduğunu, davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının; olayın meydana geldiği tarih, olayın oluş şekli, davalı eyleminin niteliği ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında yerinde olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; incelenen e-posta dökümlerinden, ağırlıklı olarak yazışmaların ... tarafından yapıldığı, 16.04.2016 tarihinde .... Şti yetkilisinin ...AŞ'nin Hindistan’daki Gulf Oil Şirketinden ürün aldığını ve faturaların bir kopyasının gönderilmesini istemesi üzerine davacı ...AŞ'nin maliyet rakamlarının davalı Şirketlere yollandığı, 03.04.2012 tarihli e-posta ile işyerinin müşterisi olması sebebiyle tanıdığı bayii ile ilgili düşüncelerinin ve davacı ...AŞ için ürün hazırlayan bayii BPS'nin ...AŞ ile çalışmak istediğini, onlarla açık açık konuşamadıklarını ancak ilişkilerinin çok iyi olduğunu, onlarla bir anlaşma yaparlarsa ...AŞ'ye karşı büyük bir fırsat elde edileceğini yazdıkları, bu durumda davacının haksız rekabet ile ilgili iddiasını ispatladığı, davacı tarafından verilen 20.09.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinin 14 üncü sayfasında “Buna göre, önceden Müvekkil'den patlayıcı madde satın alırken İlci'nin piyasaya girmesi akabinde Müvekkil'den ayrılıp İlci'ye geçen Davalıların tesiriyle İlci'den patlayıcı almaya başlayan 6 firma olmuştur. Bunlardan 5 tanesi Doğu Marmara Bölgesinde olup şu ana kadar 610.718- TL'lik, 1 tanesi ise Fpe Bölgesi'nde olup şu ana kadar 450 000-TL”lik Müvekkil'in satış kaybı olmuştur. Toplamda 1.060.718-TL ciro kaybı oluşmuştur. Bu değerin yaklaşık;157.032 TI. Korat Tekslil,- 204.219 TL Danış Yapı,- 68.157 TL Bur-Yıl,- 15.4248 TL Yahya ... ...- 25.062 TL Ortaş-450.000-TL Akça Beton adlı firmalar oluşturmaktadır. Toplam: 1.060.718-11 TL’dir. Bu verilere Müvekkil'in bu firmalara yaptığı en son satışın tarihi baz alınarak ve 2013 nisan ayı dahil edilerek ve Müvekkil eğer hu 6 firmaya hala satış yapıyor olsaydı, geçen senenin aynı ayları içerisinde yapılan miktarsal ve cirosal değerleri karşılaştırılarak hesaplanmıştır. Detaylı tablo ektedir (EK-7). Ancak tabloda 450,000-TL'lik Akça Betona ilişkin açıklama yer almamaktadır." içerikli açıklama ile talebini sınırladığı, İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davacı ...AŞ ve davalı İlci AŞ'nin ticari kayıtları incelenerek 3 yıllık cirolarının belirlendiği ve davacı Şirketle ilişkisi devam eden Şirketlerin alımlarının önceki döneme itibarla değişmeyenleri yönünden taleplerin haklı olmadığı, ancak 2012 yılından sonra davacı ile ilişkisini kesen tek şirket yönünden cirosu dikkate alınarak mahrum kalınan ciro kaybı tutarı belirlendiği, İlk Derece Mahkemesince talep daraltmaya değer vererek hüküm kurmasının usul ve yasaya uygun olduğu, dava dilekçesinde davacının tazminat talepleri yönünden faiz talebinin olmadığı, 04.04.2018 tarihli açıklama ve harç tamamlama dilekçesinde “…işleyecek faiziyle birlikte tahsilini” talep ettiği, 22.01.2019 tarihli dilekçe de ise “ maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız rekabetin başladığı tarih olan 01.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte” tahsilini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince alacakların faizsiz olarak tahsiline karar verildiği, ıslah edilen tutarlar kabul edilmeyip dava dilekçesindeki tutarlara hükmedilmesi sebebiyle faiz talebi olmadığının kabulünün yerinde olduğu gerekçesiyle başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, davalılar İlci AŞ ve Solar Industuries India Ltd. Şti. vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekili; istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuşlardır.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı işçinin rekabet etmeme borcuna aykırı davranıp davranmadığı, haksız rekabetin mevcut olup olmadığı, bu bağlamda davacının maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6102 sayılı Kanun'un 55 ve 56 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili, davalılar İlci AŞ ve Solar Industuries India Ltd. Şti. vekili ve davalılar ..., ... ve ... vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalılar ..., ... ve ..., İlci AŞ ve .... Şti.ne yükletilmesine,
Davalılar yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılara yükletilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.