"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2375 E., 2022/342 K.
DAVA TARİHİ : 30.12.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 22. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/883 E., 2022/507 K.
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışmakta iken nakil yoluyla başka bir sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına geçiş yaptığını, nakil yoluyla geçişinin hatalı değerlendirilmesi suretiyle kıdem süresi ve buna bağlı yıllık izin süresinin hatalı tespit edildiğini iddia ederek kıdem ve yıllık izin süresinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının tüzel kişiliğe sahip olup ayrı işyeri olan bağımsız işveren olduklarını, özel hukuk kişiliğine sahip olan bu vakıflar ile müvekkili Bakanlık arasında hiyerarşi ve idari vesayet ilişkisi bulunmadığını, Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfının işçi alması veya çıkarması hususunda müvekkili Bakanlığın herhangi bir yetkisi ve görevi bulunmadığını, dava dilekçesindeki iddiaların da hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının nakil öncesi çalıştığı işyerindeki çalışmalarının yok sayılamayacağı, bu çalışmanın da kıdem süresini ve yıllık izin süresini etkileyeceği tespitinde bulunularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davalı Bakanlığın, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışanların işvereni olmadığını, buna göre davacının da müvekkili Bakanlığın işçisi olmadığını, işe alınma ve çıkarılma işlemlerinin sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı tarafından yapıldığını, bu kapsamda müvekkili Bakanlığın yetkisinin bulunmadığını, karara dayanak alınan bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı birer özel hukuk tüzel kişisi olan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının kamu tüzel kişisi olarak kabulü ile husumetin davalı olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yöneltilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; husumetten ret kararının hatalı olduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesi uyarınca hasım düzeltme yoluna gidilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten ... aleyhine açılan davada davalı Kuruma husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, yargılamaya tarafta yanılmaya ilişkin usul hükümleri çerçevesinde devam edilip edilmeyeceği hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 114 ve 115 nci maddeleri ile 124 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu, 25.05.2018 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7144 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı birer özel hukuk tüzel kişisi olan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfında çalışan davacının kıdem ve yıllık ücretli izin süresinin tespitine ilişkin davasında husumet, davalı olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yöneltilemez. Bölge Adliye Mahkemesi kararı bu noktada isabetli bulunmuştur.
2. 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesinin dördüncü fıkrası “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” şeklinde düzenlenmiştir.
3. Yasal mevzuat ve Dairemizin ilkeleri dikkate alındığında; davanın Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı aleyhine açılması gerekirken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına husumet yöneltilmesi 6100 sayılı Kanun'un 124 üncü maddesine göre kabul edilebilir bir yanılgı mahiyetindedir. Bu durum karşısında davacıya davasını Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfına yöneltmek üzere süre verilip taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekmektedir. bu yön gözetilmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.