Logo

9. Hukuk Dairesi2023/16078 E. 2023/19638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işverenin alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile dava dışı firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği gözetilerek, davalının dava konusu alacaklardan sorumlu olduğu kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/638 E., 2023/1987 K.

DAVA TARİHİ : 16.04.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 26. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/313 E., 2022/724 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikasının (Tes İş Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler bünyesinde çalıştığını, Yüksek Hakem Kurulunun 17.11.2016 tarihli ve 2016/1264 Esas, 2016/1394 Karar sayılı kararı ile 01.04.2016-31.03.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin işyerinde uygulanmaya başlandığını; ancak belirtilen toplu iş sözleşmesi hükümlerinden davacının yararlandırılmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan , yakacak yardımı, bayram yardımı alacakları ile fark ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın iş bölümü, tahkim, yetki, derdestlik, görev, kesin hüküm, husumet ve süre yönünden reddi gerektiğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu, hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, davacı ile aralarında iş ilişkisi bulunmadığını, davacının üyeliğinin işverene bildirilmediğini buna göre toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, dava dışı firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, işyerinde imzalanan toplu iş sözleşmesinin bulunduğu, davacının toplu iş sözleşmesine taraf sendikanın üyesi olduğu ve üyeliğinin işverene bildirildiği belirtilerek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının talep ettiği alacakların Tes İş Sendikası ile ihbar olunan Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulu kararı ile imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığını, davalı ...'ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki fiyat farkından kaynaklı ödemelerin bu madde kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, TEİAŞ'ın ihale ettiği işlerin ise 62 nci madde kapsamında yer almadığını, davalı Kuruma toplu iş sözleşmesinden kaynaklı müteselsil sorumluluk yüklenemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerlerinde davalıdan ihale ile iş alan yüklenici firmalar nezdinde çalıştığı, davalı tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında yapıldığı, 6356 sayılı

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi uyarınca davacının işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği ancak davacının dava konusu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmadığı, davalı ile dava dışı firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davalının bu açıklamalar doğrultusunda dava konusu alacaklardan sorumlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunun arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan dönem yönünden bilimsel esaslara ve yerleşik içtihatlara uygun olduğu ancak bir kısım alacaklar yönünden arabuluculuk son tutanak tarihini aşar şekilde hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe:

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve talep edilen alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası.

3. 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu ve 53 üncü maddesi hükümleri.

4. 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.