"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirkete ait işyerinde 13.12.2012 tarihinden bu yana çalıştığını, daha önce davacı ile aynı görevde çalışan dava dışı E.T'nin bölge müdürlüğüne terfi ettirilmesi sonrası davacıya kötü davranmaya başladığını, davacıyı aşağıladığını ve angarya işler verdiğini, davacının psikolojik baskıya maruz kaldığını ve istifaya zorlandığını, yoğun baskı sonucu istifa dilekçesini vermek zorunda bırakıldığını, ancak dilekçeyi ihtirazi kayıtla imzaladığını, çalıştığı sürece davacının fazla çalışma yapmasına ve tatil günlerinde çalışmasına rağmen karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, istifa etmesi sonrası davacıya kıdem ve ihbar tazminatlarının ödeneceği söylenmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti ve manevi tazminat alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 13.12.2012-09.03.2018 tarihleri arasında müvekkili Şirket nezdinde çalıştığını, kendi el yazısı ile yazıp imzaladığı istifa dilekçesi ile istifa ettiğini, tazminatları ödeneceği yönünde iradesinin fesada uğratıldığı iddiasının doğru olmadığını, prim karşılığı çalışan davacıya fazla çalışma ücreti dâhil tüm alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini, kaldı ki çalışanların daha fazla prim alabilmek için müvekkilinin talimatı olmadan kendi insiyatifi ile fazla çalışma yaptıklarını, manevi tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 31.12.2012-09.03.2018 tarihleri arasında arasında çalıştığı, istifa dilekçesinin baskı altında alındığı ve geçersiz olduğu, ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacak şekilde feshedildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, ... sözleşmesine göre fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğu, davacının çalıştığı tüm dönem itibarıyla yılda 270 saatle sınırlı olarak bu sözleşme hükmüne itibar edildiği, tanık beyanlarına göre davacının ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı, hedefe bağlı prim aldığından sadece ... ücretin üzerinden %150 zamlı olarak yapılan hesaplamaya itibar edildiği, tanık beyanlarından dinî bayramların ilk 2 günü dışında ve resmî tatillerin tamamında çalıştığının anlaşıldığı gerekçesiyle bilirkişi raporu ile hesaplanan alacakların hüküm altına alınmasına, dosya kapsamına göre sübut bulmayan manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; fazla çalışmaya ilişkin onayın her yıl alınması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... sözleşmesinde yer ... fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğuna ilişkin hükmün geçerliliği konusunda iki seçenekli hesaplama yapıldığını, İlk Derece Mahkemesince sözleşmenin geçerli olduğu ihtimaline göre yapılan hesaplamaya itibar edilmesinin yürürlükteki mevzuat hükümlerine ve yerleşik yargı kararlarına aykırı olduğunu, Anayasa Mahkemesince ... sözleşmelerinde yer ... fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğuna ilişkin düzenlemenin mülkiyet hakkının ihlâli olduğunun kabul edildiğini, ücretin prim adı altında ödenen kısmı için yapılan fazla çalışma ve hafta tatili ücreti hesabının nazara alınmamasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının ... sözleşmesinin istifa ile son bulmasına karşın kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, istifa dilekçesinin irade fesadı altında alındığı iddiasının doğru olmadığını, davacının baskı ve tazminatların ödeneceği iddialarını ispatlayamadığını, fazla çalışmaları karşılığının prim olarak davacıya ödendiğini, bu durumun tanık beyanları ile de sübut bulduğunu, müvekkili Şirkette hafta tatili, ... bayramlar ve genel tatil zamanlarında çalışma yapılmadığını, arızi olarak yapılan çalışmalar karşılığının davacıya ödendiğini, yapılan ödemelerin mahsubu gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde, 13.12.2012-09.03.2018 tarihleri arasında satış şefi olarak çalıştığı, Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesinde 25.08.2017 tarihinde yapılan değişiklikle fazla çalışma onayının her yıl başında alınmasına yönelik zorunluluğun kaldırıldığını, fazla çalışma onayının alınmamış olmasının ... sözleşmesinde ... ücret içinde fazla çalışma ücretlerinin ödeneceğine ilişkin düzenlemeye herhangi bir etkisi bulunmadığı ve bunun sonucu olarak ... sözleşmesi hükmünün tüm çalışma dönemi için kabul edilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer ... hesaplamaların denetime elverişli olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kıdem tazminatının kabulüne ilişkin kararının yerinde olduğu; ancak ... sözleşmesinin davacı tarafından feshedilmiş olması karşısında davacının ihbar tazminatına hak kazanmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği hususların yanı sıra ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ve kıdem tazminatı dışındaki alacak talepleri yönünden faiz başlangıç tarihi olarak arabulucuya başvuru veya son tutanak tarihinin esas alınması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ... sözleşmesinin feshi, davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hüküm altına alına alacakların hesaplanma yöntemi ve hesap unsurları noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un 303 üncü maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. 4857 sayılı Kanun'un 17, 24, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.
4. Dairemizin 22.11.2022 tarihli ve 2022/13588 Esas, 2022/14980 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:
"...
2. Sözleşme özgürlüğü kuralı uyarınca yasal sınırlar içinde kalan fazla çalışma ücretinin aylık ücretin içinde olduğuna dair sözleşme hükümleri kural olarak geçerlidir. Dairemiz; yerleşik hâle gelen ilkeleri ile fazla çalışma ücretinin, ücrete dâhil olarak kararlaştırılmış olmasına sınırlı olarak değer vermektedir. Bu bağlamda sözleşme hükümlerinin geçerliliğine getirilen iki ... sınırlama mevcuttur. Bunlardan ilki, 4857 sayılı Kanun'un 41 ... maddesi gereği fazla çalışma süresinin bir yılda 270 saatten fazla olamayacağı; diğeri ise kararlaştırılan aylık ... ücretin asgari ücretin üzerinde olması gerekliliğidir. Bir başka anlatımla Dairemiz, ücret seviyesinin yüksekliğini kaydın geçerliliğinin tespitinde dikkate almaktadır.
3. Diğer yandan ... sözleşmesinin devamı sırasında işçinin bir hakkından feragat etmesi veya hakkından feragat sonucu doğuran bir işlem yapması geçersizdir. Ancak fazla çalışmanın ... ücret içinde ödeneceğinin kararlaştırılmış olması, fazla çalışma ücretinden feragat anlamına gelmez. Fazla çalışma ücreti ödenmeyeceğinin kararlaştırılması ile fazla çalışmanın ... ücret içinde ödeneceğinin belirlenmesi birbirinden farklı kavramlardır. (... ..., ... ..., ... ..., "Anayasa Mahkemesinin Fazla Çalışmaya İlişkin ... Başvuru Kararının Değerlendirilmesi (... ... Başvurusu)", Çimento İşveren, Cilt 36, Temmuz 2022, Sayı 4, 8-35, s.31). Bu bağlamda davacı fazla çalışma ücretinden feragat etmiş değildir.
4. Fazla çalışma onayı alınmasına ilişkin düzenleme, işçinin fazla çalışma yapmaya zorlanamaması bakımından önemlidir. Düzenlemenin amacı, işçiyi işverenin olası haksız feshine karşı korumaktır. Fazla çalışma ücretinin karşılığının kararlaştırılan ... ücretin içinde olduğuna ilişkin kayıtlar ise fazla çalışmanın ücretlendirilmesine ilişkindir. ... sözleşmesindeki kayıt ile taraflar, fiilen yapılan fazla çalışmanın nasıl ücretlendirileceğini belirlemişlerdir. Fazla çalışma ücreti dâhil edilerek belirlenen ücret, işçinin aylık ... ücreti olduğundan ... sözleşmesindeki kayda rağmen yapılmayan fazla çalışmanın karşılığı ücretin, işverence geri istenmesi de mümkün olmaz. Şu hâlde fazla çalışma onayı alınması ile ... sözleşmesinde ... ücret içinde fazla çalışma ücretlerinin ödeneceği kuralı arasında herhangi bir bağlantı bulunmamaktadır.
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.