"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2086 E., 2023/2797 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 18. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/807 E., 2021/243 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1993 yılında çalışmaya başladığı ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ’deki hizmet süreleri göz önünde bulundurulmaksızın davalı İdare yanında yeni işe başlamış bir işçi gibi başlangıç derece ve kademesinden başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ’de geçirmiş olduğu hizmet süreleri de hesaplanarak belirlenecek derece ve kademesine göre fark alacaklarının hesaplanması gerektiğini, davacının Özelleştirme Yüksek Kurulunun kararı ile özelleştirilen şirketteki işinden 2000 yılında çıkarıldığını, nakil işlemlerini beklerken uzun süre işsiz bırakıldığını, 20.08.2002 tarihinde davalı Bakanlıkta düz işçi olarak işe başlatıldığını ve hâlen tarım işçisi olarak çalıştığını, devredilen Kurumdaki çalışma süresinin dikkate alınarak ve toplu ... sözleşmesi hükümleri de değerlendirilerek başlangıç derece ve kademesinin yeniden tespiti ile fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye ve fark yıpranma primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ'nin özelleştirilmesi sonucu ... sözleşmesinin tüm hakları ödenerek feshedilen davacının mağdur olmaması için daha sonra 4857 ... ... Kanunu'na (4857 ... Kanun) tâbi olarak davalı Bakanlık bünyesinde çalışmaya başladığını, tüm ücret ve sosyal haklarının üyesi bulunduğu işçi sendikası ile imzalanan toplu ... sözleşmesi hükümleri doğrultusunda belirlenerek ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalıya ait işyerinde 22.08.2002 tarihinde çalışmaya başlayan davacının talebine dayanak gösterilen toplu ... sözleşmesinin ise 01.01.2015 tarihinde yürürlüğe girdiği, buna göre çalışma süresinin 12 yıl 4 ay 10 gün olduğu, davalı Kurum nezdinde çalışmaya başlamadan önceki hizmet süresi süresi dikkate alındığında çalışma süresinin 18 yıl 6 ay 3 gün olduğu, toplu ... sözleşmesinin geçici 2 nci maddesi uyarınca kamu kurumunda geçen çalışmalarının da dikkate alınarak ücret derece ve kademesinin belirlenmesi ve alması gereken ücretinin de bu doğrultuda hesaplanması gerekirken, daha önce kamu kurumunda geçen hizmet süresi dikkate alınmadan eksik ve hatalı derece kademe belirlenmesi nedeniyle ücretlerinin eksik ödendiği ve davacının ücret farkı, ilave tediye akdi, ikramiye ve sorumluluk primi farkı alacakların doğduğu belirtilerek toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre kadroya atandığı tarihten itibaren uygulanması gereken ücret kademeleri belirlenerek hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını, 2002 yılında atama yolu işe başladığını, ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ'nin özelleştirilmesi sonucu ... sözleşmesinin kıdem tazminatı ve alacakları ödenerek feshedildiğini, daha sonra da mağdur olmaması için tekrar 4857 ... Kanun'a tâbi daimi işçi olarak Bakanlığa atamasının yapılarak bu tarihten itibaren de tüm hak ve alacaklarının toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ödendiğini, zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dışı ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ'de 23.07.1193-30.03.2001 tarihleri arasında çalıştığı, Kurumun özelleştirilmesi nedeniyle ... sözleşmesinin sonlandırıldığı, davalı Kurum nezdinde ise 22.08.2002 tarihinde düz işçi vasfı ile çalışmaya başladığı ve 18.09.2002 tarihinde Tarım ... Sendikasına üye olduğu, 16. Dönem Toplu ... Sözleşmesi'nin geçici 2 nci maddesi de dikkate alındığında davacının önceki hizmet sürelerinin de dikkate alınması gerektiği, hükme esas raporun dosya kapsamında uygun olduğu, faiz tür ve tarihlerinde de hata bulunmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvurusunda; istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu fark alacak taleplerinin belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceği hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6100 ... Kanun'un "Belirsiz alacak davası" kenar başlıklı 107 nci maddesi şöyledir:
“(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.
(3) (Mülga:22/7/2020-7251/7 md.)”
3. Dairemizin 13.03.2023 tarihli ve 2022/18830 Esas, 2023/3525 Karar ...; 14.09.2020 tarihli ve 2016/26476 Esas, 2020/7547 Karar ...; 09.02.2022 tarihli ve 2022/829 Esas, 2022/1542 karar ... ve 27.12.2022 tarihli ve 2022/6872 Esas, 2022/17896 Karar ... ilâmları.
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığı belirtilmiştir. Mahkemece de dava belirsiz alacak davası olarak görülerek sonuçlandırılmıştır.
2. Davacı, dava dışı ... Selüloz ve Kağıt Fabrikaları AŞ’de geçirmiş olduğu hizmet süreleri de dâhil edilerek belirlenecek derece ve kademesine göre fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye ve fark yıpranma primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık konusu alacaklara ilişkin talep içeriğinden de anlaşıldığı üzere davacı; davalı Kurumdan önceki çalışma süresini, en son ödenen ücreti, sendikaya üye olduğu ve toplu ... sözleşmesinden yararlanabileceği tarihi, toplu ... sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, ödenmesi gereken ücret alacağı, ilave tediye, akdi ikramiye ve yıpranma prim tutarlarını işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumdadır. Bu hâlde toplu ... sözleşmesinden kaynaklı söz konusu alacakların, belirsiz alacak olarak kabulü mümkün değildir. Dairemizin, kararın İlgili hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer verilen kararlarında da aynı hususlar vurgulanmış olup dava konusu fark ücret, yıpranma primi, akdi ikramiye ve ilave tediye alacakları, gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğundan belirsiz alacak davasına konu edilemez.
3. Açıklanan sebeplerle belirsiz alacak davasına konu edilmeleri mümkün olmayan alacak taleplerinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın esasına girilmek suretiyle kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.