"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1512 E., 2023/1305 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 15. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/162 E., 2023/105 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sendikanın 30.10.2020 tarihli yazı ile ... ve bağlı 10 No.lu işkolunda faaliyet gösteren işyerlerinde yetkili sendika olduğunun tespiti için Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 05.01.2021 tarihli ve 9917 sayılı yazısı ile "30.10.2020 başvuru tarihi itibari ile 7 işçinin çalıştığı, 1 işçinin sendikanız üyesi bulunduğu, bu sonuca göre yasanın aradığı gerekli çoğunluğu sağlayamadığınız" gerekçesi ile başvuruyu reddettiğini, Bakanlığın, 05.01.2021 tarihli ve 9405 sayılı yazısı ile ... ve bağlı 10 No.lu işkolunda faaliyet gösteren işyerlerinde 7 işçinin çalıştığı, 4 işçinin ... üyesi olduğu gerekçesi ile bahsi geçen işyerlerinde toplu ... sözleşmesi yapmak üzere Koop ... Sendikasının gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, tespitlerin gerçeği yansıtmadığını, 30.10.2020 başvuru tarihi itibarıyla ... ... Kurumu (İŞKUR) aracılığı ile davalı işyerinde çalışan 23 işçi bulunmakta olup 11 işçinin müvekkili Sendikaca, 4 işçinin ise davalı ... Sendikasınca üye kaydedildiğini, toplam çalışan ve üye sayılarına bakıldığında 4 üyesi bulunan Koop ... Sendikasının gerekli çoğunluğu sağlayamadığı; 11 üyesi bulunan müvekkili Sendikanın ise gerekli çoğunluğu sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... ve bağlı 10 No.lu işkolunda faaliyet gösteren ünvanlı işyerlerinde Koop ... Sendikasının çoğunluğu sağladığına dair 05.01.2021 tarihli ve 9405 sayılı olumlu yetki tespit yazısının iptaline; yetki tespit talebinin reddine dair 05.01.2021 tarihli ve 9917 sayılı olumsuz yetki tespiti yazısının iptaline; ... Medeniyet Üniversitesi ünvanlı işyerlerinde toplu ... sözleşmesi yapmak üzere Tez Koop ... Sendikasının yetkili sendika olduğunun, gerekli çoğunluğu sağladığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Sendika yetki sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, 1420896.034 ve 1420897.034 SGK sicil numaralı işyerlerinin 02.04.2018 tarihinde kamu alt işverenliğinden kadroya alınan işçiler için 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) gereğince açıldığını ve bu dosyalardaki işçilerin 31.10.2020 tarihine kadar mevcut işkollarında kalması gerektiğini, işverenin 26.10.2020 tarihinde bu işyerlerinin işkolunu 10 No.lu işkolu olarak değiştirmesinin, 30.10.2020 tarihli başvuruda değerlendirmeye alınmamasına neden olduğunu, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte işkollarının değiştirildiğini, diğer işyerlerinin 07.11.2019 tarihinde açıldığını, 1464977.034 1464978.034 ve 1464979.034 SGK sicil numaralı işyerlerinde işletme toplu ... sözleşmesi düzeyinde yetki tespit işlemi gerçekleştirildiğini ve Koop ... Sendikasının yetki tespiti için başvurulan işyerlerinde aranan şartları sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, müvekkili yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, çalışan listeleri göz önünde bulundurularak Koop-... Sendikasının Kanun'un aradığı çoğunluğu sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının 1420896.034 ve 1420897.034 SGK sicil No.lu işyerlerinin de sayıya dâhil edilmesi gerektiğini iddia ettiğini, bu işyerlerinde çalışan işçilerin 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen güvenlik ve temizlik görevlileri olduğunu, farklı işkolunda çalışan ve 01.10.2020 tarihinden önce yetki başvurusunda bulunulamayacak olan bu işçilerin yetki tespitinde sayıya dâhil edilmesinin mümkün olmadığını, Bakanlığın yapmış olduğu yetki tespitinin 1464977.034, 1464978.034 ve 1464979.034 sicil No.lu işyerlerine göre hukuka uygun olarak yapıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... yazı cevabından, yetki başvuru tarihi olan 30.10.2020 tarihinde sayıya dâhil edilmesi istenilen işçilerin farklı işkolunda yer aldığı ve tâbi oldukları toplu ... sözleşmesinin bulunduğu, yetki davalarında yetki başvuru tarihi itibarıyla mevcut duruma bakılacağı, davalı Üniversitenin 10 No.lu işkolunda olduğu, 1420896 ve 1420897 sicil numaralı işyerlerinin 19 No.lu güvenlik ve savunma ile 20 No.lu genel işler işkolunda yer aldığı, bu nedenle 10 No.lu işkolu olan ticaret, büro, eğitim ve ... sanatlar işkolunda yer alan işyerleri için verilen yetkide dikkate alınamayacağı, bu sicil numaralı işyerlerinin 02.04.2018 tarihinde kamu alt işverenliğinden kadroya alınan işçiler için 696 sayılı KHK ile açıldığı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.03.2022 tarihli ve 2022/3175 Esas, 2022/3900 Karar sayılı ilâmında yetki tespit başvurusunun işyeri düzeyinde değerlendirilmesi gerektiği, işyerinin 696 sayılı KHK kapsamında tescilinden sonra 696 sayılı KHK kapsamı dışında yeni işçilerin istihdam edilmesinin sonuca etkisinin bulunmadığının belirtildiği, buna göre yetki tespitinin işyeri düzeyinde yapılacağı ve işyerinin KHK kapsamında tescilinden sonra KHK dışında işçilerin istihdam edilmesinin sonuca etkisinin olmayacağı, 1420896 ile 1420897 No.lu işyerlerindeki 17 işçi için iki işyerinde geçerli toplu ... sözleşmesinin uygulandığı da dikkate alınarak, davalı Bakanlık yetki incelemelerinin usul ve kanuna aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesinde yazılı sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Sendikaya üye oldukları anlaşılan 17 işçinin İŞKUR aracılığıyla işe alınmış olsalar da bu işçilerin 696 sayılı KHK'nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7 nci maddenin birinci fıkrası kapsamında işkolu farklı olması sebebiyle 02.04.2018 tarihinde tescili yapılan işyerlerinin işçisi olarak bildirimlerinin yapıldığı gözetildiğinde, bu işçiler nezdinde ayrı bir değerlendirme yapılması da söz konusu olamayacağından ve değerlendirmenin işyeri düzeyinde yapılmasının yasal zorunluluk olması karşısında İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şu şekildedir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 696 sayılı KHK ile ihdas edilen alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçişine dair düzenlemelerin ve geçiş dönemine ilişkin toplu ... sözleşmesi yetki tespiti bakımından öngörülen ayrıksı hükümlerin açıklandığı Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 24.10.2019 tarihli ve 2019/7497 Esas, 2019/19812 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:
“...24/12/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde gereğince “5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri (MİT Müsteşarlığı hariç) ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, bu Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idarelerin ... ve taşra teşkilatlarında; ödemeleri merkezi yönetim, sosyal güvenlik kurumu, fon, kefalet sandığı, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, ... hizmetleri ve spor il müdürlüğü bütçelerinden veya döner sermaye bütçelerinden, anılan liste kapsamındaki diğer idareler için ise kendi bütçelerinden karşılanan 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olan” alt işveren işçilerinden aynı maddede sayılan şartları sağlayanların, asıl işverenler nezdinde sürekli işçi kadrolarında istihdamına dair düzenlemeler sevk edilmiştir.
Diğer taraftan 696 sayılı KHK’nın aynı maddesi ile sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılacak alt işveren işçileri yönünden kısmen ayrıksı düzenlemeler öngörülmüştür. KHK’nın 127 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre;
'Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu ... sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu ... sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan ... ... sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu ... sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitiminden önce toplu ... sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.'
696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesinin altıncı fıkrasının gerekçesi ise 'Altıncı fıkrada, geçişi sağlanan işçilerin varsa alt işveren işyerinde iken faydalandıkları toplu ... sözleşmelerinden faydalanmaları, toplu ... sözleşmesi bulunmaması nedeniyle ücret ile mali ve sosyal hakların ... sözleşme ile sınırlı kalmaması için Yüksek Hakem Kurulu tarafından bu madde kapsamındaki idareler bakımından karara bağlanmış ve yürürlükte bulunan en son toplu ... sözleşmesinin süresi sona erene kadar uygulanması sağlanmaktadır. Anayasal bir hak olan toplu ... sözleşmesi, çalışma hayatındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturma amacını taşımakta ve çalışma ilişkilerinin düzenlenmesi anlamında oldukça önemli bir görev üstlenmektedir. Bu anlamda, tarafların mutabakatının sağlandığı toplu ... sözleşmelerinin istikrarlı bir biçimde yürütülmesi, çalışma hayatını ilgilendiren konularda sosyal diyalog ilkesinin gözetilmesinin bir gereği olarak ekonomik ve sosyal istikrarı sağlamak bakımından önemlidir. Uluslararası Çalışma Örgütünün 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesinde, toplu pazarlık konusu olan ücretlerde, ekonomik istikrar politikaları çerçevesinde gerekli olması, istisnai bir nitelik taşıması ve makul bir süreyi aşmaması durumunda düzenlemeler yapılabileceği belirtilmektedir. Yapılan düzenlemeyle, geçiş işleminden önce alt işveren işyerleri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi kapsamında benzer ücret ile mali ve sosyal haklarla çalışan işçiler arasında, süresi en son sona eren toplu ... sözleşmesi boyunca ücret ile mali ve sosyal haklar bakımından eşitsizliğin oluşması önlenmekte, geçişten önce toplu ... sözleşmesi bulunmayan alt işveren işyerlerindeki işçilerin dc bu düzenlemeden yararlandırılması amaçlanmaktadır.' şeklindedir.
Yine 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddeye göre de;
'(1) 5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idareler ile birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına, geçici işçi pozisyonlarına veya işçi statüsüne geçirilen işçilerinden; geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile aynı olanları o işkolundaki mevcut işyerinden, farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.
(2) Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.
(3) Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.
(4) Bu maddenin uygulanmasında bu Kanunun bu maddeye aykırı diğer hükümleri uygulanmaz.'
Maddenin gerekçesi ise 'Madde ile, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanununa geçici madde eklenmek suretiyle, geçişi yapılan işçilerin sendika üyeliğinin, geçiş işleminden önce çalışılan alt işveren işyerinin işkolu esas alınarak tescil edilecek işyerlerinden yapılacak bildirimlerle sürdürülmesine imkân sağlanmaktadır. Düzenleme yapılırken, sendika üyeliğinin ve üyelikten ayrılmanın serbest olması kuralı ile toplu ... sözleşmesi hakkı birlikte değerlendirilmekte, geçişten önceki sendika üyeliklerinin geçiş işleminden önce Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süre itibariyle en son sona erecek toplu ... sözleşmesine göre sürmesini sağlayacak istisnai ve geçici bir bildirim usulü getirilmektedir.' şeklindedir.
İfade etmek gerekir ki, 696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen 127 nci maddesi ile 113 üncü maddesi, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 7079 sayılı Kanun’un 118 inci ve 106 ncı maddeleri ile aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
...
696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen hükümlerine göre, alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçirilmesi hususunda, asıl işveren ile aynı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri ile farklı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri arasında bir takım farklı uygulamalar öngörülmüştür.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, alt işveren ile asıl işverenin farklı işkolunda yer alması durumunda, bu işçiler yönünden asıl işverence, alt işverenin yer aldığı işkolunda yer alan yeni bir işyeri tescil ettirilecek ve farklı işkolunda yer alan alt işveren işçileri, bu yeni tescil edilecek işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Nitekim bu husus 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddenin birinci fıkrasında “geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile ... farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.” şeklinde ifade edilmiştir. Hükümden açık olarak anlaşılacağı üzere bu ilk ihtimalde farklı işkolunda tescil edilen yeni bir işyeri söz konusudur.
Bununla birlikte asıl işveren ile alt işveren aynı işkolunda yer almakta ise, sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan alt işveren işçileri mevcut asıl işveren işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Bu ikinci ihtimalde, yeni tescil edilen herhangi bir işyeri söz konusu değildir.
Bu düzenlemelere göre, ilk olarak asıl işverenin mevcut işyeri, ikinci olarak asıl işverence alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek işyerleri söz konusu olacktır. 6356 sayılı STİSK Geçici 7 nci maddenin ikinci fıkrasına göre “Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.” Maddeye göre mevcut işyeri ile alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek işyerlerinin bağımsız birer işyeri sayılacağı ifade edilmiştir.
Kanun koyucu bu düzenlemeler yoluyla bir geçiş dönemi öngörmüştür. Bu dönemin son bulacağı tarih ise 6356 sayılı STİSK Geçici 7 nci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilmiştir. Hükme göre 'Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.'
Belirtmek gerekir ki 'Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu ... sözleşmesinin' son bulacağı tarih 31/10/2020 tarihidir. Bu tarih itibariyle farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler de, asıl işverenin mevcut işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir.
Kanun koyucunun belirtilen bu ayrıksı düzenlemelerdeki amacı, farklı işkolunda tescilli alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçişi ile birlikte, işkolu değişikliği sebebiyle sendika üyeliklerinin düşmesini engellemek ve yine bu suretle sendikaların ani üye kaybını engellemek olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bu hususlar madde gerekçesinde ifade edilmiştir.
Diğer taraftan 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan alt işveren işçilerinin mali ve sosyal haklarının belirlenmesine dair de ayrıntılı düzenlemeler sevk edilmiştir.
696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen 127 nci maddesinin altıncı fıkrasında mevcut işyerinden bildirilecek işçiler ile farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler bakımından farklı düzenlemeler yapılmış ise de, maddenin amacı 31/10/2020 tarihine kadar sürecek geçiş döneminde, sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan tüm alt işveren işçilerinin aynı mali ve sosyal haklara sahip olmasını temin etmektir.
...
Bu noktada, 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesinin altıncı fıkrasının son cümlesinde kanun koyucu tarafından yetki başvurusuna dair yapılan özel düzenlemenin dikkate alınması gerektiği hususu belirtilmelidir. Hükme göre 'Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.'
Kanun koyucu söz konusu düzenleme ile açık bir şekilde mevcut işyeri bakımından 6356 sayılı STİSK hükümlerine uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabileceğini ortaya koymuştur. Burada şu hususu ifade etmek gerekir ki, esasen mevcut işyerleri bakımından mevzuatta öngörülen bir yasak bulunmadığından, yetki başvurusunda bulunulabileceği tabiidir. Bu cümleden olarak, kanun koyucunun yaptığı bu özel düzenlemenin amacının mevcut işyerleri bakımından 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan ve mevcut işyerinden bildirilen işçilerin dikkate alınması gerektiği hususu olduğu sarihtir. Buna göre, 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan ve mevcut işyerinden bildirilen işçiler de yetki tespitinde dikkate alınacaktır.
Kanun koyucunun istisnai düzenleme sevk ettiği husus, farklı işkolundan yeni tescil edilen işyerleri bakımından yetki başvurusunun yapılması durumudur. Maddeye göre yeni tescil edilen işyerlerinde 31/10/2020 tarihinden önce yetki başvurusu yapılamayacaktır. Zaten bu tarih itibariyle de, bu işçiler de mevcut işyerinden bildirilecektir...”
6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.