Logo

9. Hukuk Dairesi2023/16862 E. 2023/13957 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olmadığı iddiasıyla açtığı yetki tespitine itiraz davasında, davalı sendikanın işletme veya işyeri çoğunluğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı adi ortaklığın aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması ve davalı sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi için gerekli çoğunluğa sahip olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/901 E., 2023/1653 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Davacılar vekili

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/85 E., 2023/11 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu yetki tespitinde müvekkileri tarafından meydana getirilen adi ortaklığın işletme olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, adi ortaklığın dava dışı Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan hizmet alım ihalesi için kurulduğunu, yapılan ihale sonucu 05.....2020 tarihli laboratuvar hizmet alım sözleşmesinin müvekkillerinin kurduğu adi ortaklıkça imzalandığını, söz konusu hizmet alım ihalesi kapsamında çalışan işçilerin aynı sözleşmenin yerine getirilmesine hizmet ettiklerinden adi ortaklığın işyeri olarak değerlendilmesi ve işyeri toplu ... sözleşmesi için gereken yarıdan fazla çoğunluğun aranması gerektiğini, davalı Sendikanın işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarısından fazla üyeye sahip olmadığını, Sendikanın üye olarak bildirdiği işçilerden ismi zikredilen 24 işçinin Sendikaya baskı ve kandırma sonucu üye olduğunu belirterek ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 25.02.2022 tarihli ve 99365 sayılı olumlu yetki tespitinin iptali ile Sendikanın yetkisizliğine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Bakanlıkça yapılan

yetki tespitinde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci

maddesi uyarınca, Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve

işçi bildirimleri ile e-Devlet üzerinden yapılan sendika üyelik işlemlerinin esas alındığını, davacı işverenin davalı Sendika ile aynı işkolunda üç işyerinin bulunduğunu, bu nedenle işletme toplu ... sözleşmesi kapsamında yetki tespiti yapıldığını, yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla işletmede 160 işçi çalıştığı ve 60 işçinin (%44,12) yetki tespiti için başvuran Sendikaya üye olduğu görülerek Sendikaya olumlu yetki tespiti yazısı verildiğini, sendika üyeliğinden çekilme talebinin sendikaya bildirim tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlilik kazandığını, bu bir aylık süre zarfında sendika üyeliğinin korunduğunu, müvekkili Bakanlıkça yapılan işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...-... Sendikası vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların tamamının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, Bakanlığa davacı işveren bünyesindeki üye sayılarının çoğunluk arz ettiğinin tespiti talebiyle başvuruda bulunulduğunu, Bakanlığın 25.02.2022 tarihli ve 99365 sayılı yazısında Sendikanın toplu işe sözleşmesi yapma yetkisini haiz olduğunun tespit edildiğini, sonradan üyelikten istifa edilmesi, işyerinden ayrılması gibi hususların sonucu değiştirmediğini, işyerinde sonradan hiç üye kalmasa bile veya tamamı istifa etse bile toplu ... sözleşmesi prosedürünün devam ettiğini, çoğunluk tespiti itirazının davacılar tarafından süresinde yapılmadığını savunarak ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Şirketin yetki tespiti yapılan üç işyerinin ve davalı Sendikanın işkolunun aynı olduğu, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen işçi sayısına ilişkin listelere göre yetki tespitinin yapıldığı, 2022 yılı Şubat ayında yetki tespitinden önce işten ayrılan ya da yetki tespitinden sonra işe alınan işçi bulunmadığı, davacı işyerinde 2022 yılı Şubat ayı itibarıyla çalışan işçi sayısının davalı Bakanlık yetki tespit raporunda belirtildiği gibi 136 kişi olduğu, davalı Sendika üyesi 60 işçinin davacı Şirkette çalıştığı, bu verinin de davalı Bakanlık tarafından tespit edilen Sendika üye sayısı ile örtüştüğü, aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu ... sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceği hükmü karşısında davacı adi ortaklığa ait aynı işkolunda faaliyet gösteren üç işyeri bakımından işletme düzeyinde toplu ... sözleşmesi yapılması gerektiği, davalı Sendikanın işletme toplu ... sözleşmesi için gerekli en az %40 çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; müvekkillerinin kurduğu adi ortaklığın, 6356 sayılı Kanun gereği işletme olmadığından yetki tespiti için uygulanan nisabın hatalı olduğunu, davalı Sendikanın toplu ... sözleşmesi için gerekli olan üye sayısı şartını sağlamadığını, dosya kapsamında bilirkişilere yerinde incelemenin yetkisi verilmiş olmasına rağmen bilirkişilerce dosya üzerinden incelemenin yapıldığı ve raporun eksik ve hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince yeniden rapor alınmasına ilişkin taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Sendikanın üye olarak bildirdiği işçilerden dosya kapsamında ismi zikredilen 24 işçinin Sendikaya baskı ve kandırma sonucu üye olduklarını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın "..." adresinde (1737213.035) sicil numarası, "Kartal/..." adresinde (1291941.034) sicil numarası ve "Kadıköy/..." adresinde (1495414.34) sicil numarası ile işveren kaydı bulunduğu, adi ortaklığın Sağlık Bakanlığı ... İl Müdürlüğü nezdinde açılan sağlık tesisleri için Biyokimya, Mikrobiyoloji ve Transfüzyon Merkezleri İçin 21 Kalem Sonuç Karşılığı Laboratuvar Hizmetleri Alım İhalesi kapsamında, ...'da dört bölgede kurduğu dört laboratuvar ile toplam 98 sağlık tesisine hizmet verdiği, 6356 sayılı Kanun gereğince işletme düzeyinde inceleme yapılması ve Sendikanın başvuru tarihindeki çalışan sayısının esas alınması gerekeceğinden, başvuru tarihinde çalışan işçi sayısının 136, sendikalı işçi sayısının 60 olduğu, başvurudan sonraki istifaların dikkate alınmayacağı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şu şekildedir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.