"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2310 E., 2023/2864 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 52. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/1081 E., 2023/104 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Kazakistan'da üstlenmiş olduğu projede çalıştığını, ilk çalışmasında ücretinin 1.200,00 USD olduğunu, 18.00-08.00 saatleri arasında gece bekçisi olarak mesai yaptığını ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, davacının davalı Şirket ile ... bitimine kadar çalışmak üzere anlaştığını ancak ... sözleşmesinin proje bitmeden önce sonlandırıldığını, ihbar tazminatının ödenmediğini, ikinci çalışmasında inşaatta saha ustası olarak çalıştığını, ücretinin 1.250,00 USD olduğunu, haftanın 7 günü 08.00-22.00 saatleri arasında ve bazı günler 24.00'a kadar hafta tatilleri ile ... ... ve genel tatil günleri dâhil olmak üzere çalıştığını iddia ederek ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, alacakların belirlenebilir nitelikte olduğunu ve belirlenebilir alacaklar için belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının yurt dışında geçtiğini iddia ettiği hizmet sürelerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) başvurularak tespit edilebileceğini, davacı ile Şirket arasında herhangi bir ilişkinin bulunmadığını, husumet itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının yurt dışında çalıştığının yurda giriş çıkış kayıtları ile sabit olduğu, tanık beyanlarına göre davalı işverenin husumet itirazının yerinde olmadığı, davacının ihbar tazminatını hak ettiği ve yıllık izin ücreti, ücret, fazla çalışma ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücret alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, gerekçeli kararın eksik şekilde düzenlendiğini, davacı tarafından gerçekleştirilen çalışmaların Kazakistan’da olduğu beyan edilmiş olduğundan ... mahkemelerinin yargı hakkının bulunup bulunmadığı yönünde öncelikle inceleme yapılması; yargı yetkisinin bulunmadığı sonucuna ulaşılması hâlinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının işini ifa ettiği yerin Kazakistan olduğu dikkate alındığında uygulanacak hukukun belirlenmesi gerektiğini, yabancılık unsuru bulunan somut uyuşmazlıkta ... hukukuna göre hesap yapılmasının hatalı olduğunu, davacı ile Şirket arasında herhangi bir ... ilişkisi yahut benzeri bir hukuki ilişki bulunmadığını, davacının davalı ile yaptığı SGK tarafından onaylanmış bir yurt dışı ... sözleşmesi bulunmadığını, ... YDA Stroy isimli firmanın davalı Şirket ile bağlantısı bulunmadığını, davacının Şirket ile yaptığı bir yurt dışı ... sözleşmesi olmadığını, Şirketçe haricen yapılan incelemelerde davacının resmî olarak çalışma yaptığı belirtilen Too ... YDA Stroy firmasına ilişkin birtakım bilgi ve belgelere ulaşıldığını, davalı Şirketin adı geçen Too ... Construction firmasında hâlihazırda herhangi bir payı bulunmadığını, davacının kayıtlı çalışması ve İŞKUR nezdinde yurt dışı çalışması için imzalanmış ... sözleşmesi bulunmadığı da dikkate alındığında davacının işçilik alacağı yönünde talepte bulunmasına olanak bulunmadığını, davacıya ait bilgi ve belgelerin işvereni Şirketten getirtilmemesinin hatalı olduğunu, hesaplamanın USD olarak yapılmasının mevzuata aykırı olduğunu, davacının yurda giriş çıkış belgeleri ve tanık ifadeleri değerlendirilerek hizmet süresi belirlenmişse de varsayıma dayanılan hizmet süresinin kabul edilemeyeceğini, davacı tanıklarına Kazakistan'ın tatil günlerinde çalışma yapılıp yapılmadığının da sorulması gerekirken eksik inceleme neticesinde yapılan hesaplamaların kabul edilemeyeceğini, ilgili alacaklara %50 veya üzerinde bir oranda hakkaniyet indirimi uygulanması gerektiğini, davacı tarafın ıslah dilekçesinde faiz talep etmediğini, ıslahla arttırılan miktara faiz işletilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Şirketin internet sitesinde "Astana Expo 2017 Altyapı İnşaatı İşleri, (Kazakistan), Astana Expo-2017 ... Ortaklığı A.Ş. (%50 YDA, %50 ...) tarafından yapılan Astana Expo 2017 Bina İnşaatı ile ilgili uygulama sözleşmesi kapsamında içme suyu-kanalizasyon-... suyu altyapı hatları, ısıtma altyapı hatları, elektrik-iletişim altyapı hatları, dış aydınlatma, peyzaj-sulama işleri, çevre düzenleme, asfalt yollar, kiosk ve navigasyon işleri yer almaktadır. Proje 2017 yılı içerisinde tamamlanmıştır. Astana Expo 2017 Fuar Alanı 73 hektar alan üzerine kurulmuştur." şeklinde açıklama bulunduğu, husumet itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasında yurt dışı ... sözleşmesi bulunmadığından uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması gerektiği, davacının belirttiği tarihlerde yurt dışında olduğunun ve söz konusu projede çalıştığının tanık beyanlarıyla ve giriş-çıkış kayıtlarıyla sabit olduğu, hizmet tespiti davası açılmasına gerek olmadığı, davacının ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretine hak kazandığı ayrıca fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücretine de hak kazandığı ve hakkaniyet indirim oranının makul olduğu, dava dilekçesinde faiz talebi olduğundan ayrıca ıslah dilekçesinde faiz talep edilmesine gerek olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; uygulanacak hukuk, davanın türü, yargı yetkisi, davacının talep ettiği tazminat ve işçilik alacaklarının ispatı ve hesaplanması, davalıların dava konusu taleplerden sorumlu olup olmadığı ve davacının ücret miktarı, hizmet süresinin tespiti ile faiz noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
2. 5718 ... Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 ... Kanun) 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 ... ... Kanunu'nun 2, 17, 25, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri.
4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(22)9-3109 Esas, 2021/1075 Karar ... ilâmında organik bağ kavramı şu şekilde açıklanmıştır:
"...
Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasına benzeyen bir başka kavram organik bağ kavramıdır. Tüzel kişilik perdesinin aralanmasında olduğu gibi organik bağ kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle organik bağ kavramının da kaynağını TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadır (Öztek/Memiş, s. 210). Ancak organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, ... başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir.
Şirketler arasında ortakların akraba olması ... başına organik bağ veya tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir veya şirketlerin aynı faaliyeti yürütüyor olması organik bağ için yeterli değildir (Baycık, G.: İşverenin Tespitinde Birlikte İstihdam ve Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Kurumları, ... Uyuşmazlıklarında Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Değerlendirme Toplantısı (Seminer Bolu/Abant – ... Nisan 2019), ... İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası, ... 2019, s. 20).
Şirketler arasında organik bağ olup olmadığı; şirketlerin adreslerinin aynı olması, ortaklık yapılarının ve yönetim kurullarının benzer olması veya temsilcilerinin aynı olması, faaliyet alanları, hisse devirleri, muvazaalı işlemler gibi hususlar ve somut olayın özellikleri de gözetilerek tespit edilebilir. Ancak tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasında her iki şirketin faaliyet alanı, ortaklık yapısı, ortakları gibi konularda öyle büyük ve ... bir kesişme vardır ki; bu şirketlerle ... yapan kişiler nezdinde iktisadi bir bütünlük içerisinde ... bir şirketle ... yapılıyor algısı oluşmaktadır. Ayrıca üçüncü kişiler nezdinde uyandırılan bu algı neticesinde, ticaret yaparken güçlü bir yapıya sahip görüntüsü oluşturularak, şirketlerden birinin borca batırılması ya da içinin boşaltılıp ... alanının diğerine kaydırılması işlemleri tipik bir hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmelidir."
5. Dairemizin 12.10.2023 tarihli ve 2022/18834 Esas, 2023/14243 Karar ... kararı.
3. Değerlendirme
1. 5718 ... Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir ... sözleşmesinin varlığı karşısında, ... hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun ... hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
2. Taraflar arasında, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
3. Grup şirketleri veya holdingler bünyesinde yer alan çalışmalar açısından; çalışma hayatında işçinin sigorta kayıtlarında yer alan işverenin dışında grubun başka şirketlerine hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında birbiri ile bağlantısı olan bu şirketler tarafından sürekli giriş çıkışlarının yapıldığı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Sadece "şirketler arasında organik bağdan" söz edilerek işçilik alacaklarından aralarında bağlantı bulunan işverenlerin birlikte sorumluluğuna gidilmesi veya birden fazla şirkette geçen çalışmalar için sadece bir şirketin sorumluluğunun yeterli görülmesi mümkün değildir. Belirtmek gerekir ki aynı gruba ait olan şirketlerin aralarında organik bağ bulunması olağandır. İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında, kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliğe haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmaz. Bu gibi durumlarda işçilik alacaklarının hesabında, hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumluluklarının belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, ... sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi veya birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir.
4. Tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunması, çalışma döneminin tamamına ilişkin alacaklardan işçinin çalışmış olduğu her bir tüzel kişinin müteselsilen sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Zira sadece organik bağın varlığı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir.
5. ... uyruklu kişilerin yabancı ülkelerde o ülke vatandaşları ya da şirketleriyle birlikte kurdukları şirketler aracılığıyla aldıkları işler kapsamında çalıştırdıkları ... işçilerinin alacaklarından yabancı kişinin şirketteki pay durumuna göre ... firmasının sorumluluğunun irdelenmesi gerekir. Yabancı kişinin ortaklığı; gerçek bir ortaklık olmayıp o ülkede ... yapabilmek amacıyla salt bir formalitenin yerine getirilmesinden ibaret ise işçilik alacaklarına karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmak hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir. Bu durumda ... firmasının sorumluluğu söz konusu olur.
6. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde, davacı çalışmasının ilk döneminde Kazakistan Milli Müzesi projesinde gece bekçisi olarak ve ikinci döneminde Astana Expo 2017 projesi inşaatında saha ustası olarak davalı işyerinde çalıştığını iddia etmiştir. Davalı ise davacının işvereninin kendileri olmadığını savunmuştur. İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince davalı Şirketin husumet itirazına değer verilmeyerek davalı Şirket, dava konusu işçilik alacaklarından sorumlu tutulmuştur.
7. Davacı tanıkları S.A. ve R.E. davacının davalı işverence Kazakistan'da çalıştırıldığını beyan etmişlerdir. Bununla birlikte dava dilekçesi ekinde yer alan bir kısım pasaport kayıtlarında ve çalışmaya ilişkin diğer belgelerde "Too ... Yda Stroy" adlı şirketin bulunduğu ve banka kayıtlarında yapılan incelemede ücret ödemelerine ilişkin açıklamalarda "... Fze" ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür. Davacı dava dilekçesinde bu firmanın mali hesapları ve para işlerini yürütmek için kurulmuş yurt dışı menşeli bir şirket olduğunu iddia etmiştir.
8. Davalı Şirket ihbar dilekçesi ekinde dava dışı ... Construction ve Too ... Yda Stroy Şirketlerine ait birtakım belgeler sunmuş ise de Mahkemelerce bu belgeler değerlendirilmemiştir. Dosyada davalının husumet itirazının açıklığa kavuşturulmasına yönelik olarak pasaport kayıtlarında adı geçen ... Yda Stroy adlı Şirketin ve ücret ödemelerini yapan ... Fze adlı Firmanın, ayrıca davalı Şirketin ortaklarını gösterir ticaret sicil kayıtları ile Kazakistan Astana'daki Millî Müze ve Expo 2017 inşaat projelerinin hangi şirketler tarafından üstlenildiğine dair kayıtlar ilgili makamlardan getirtilmemiştir.
9. Davalı Şirket dava konusu alacaklardan sorumlu tutulmuş ise de yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Yukarıda (3), (4) ve (5) numaralı paragraflarda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacının iddiası değerlendirilip (8) numaralı paragrafta belirtilen eksikler de giderildikten sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
10. Kabule göre de davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işvereninin tespiti ve davacıya ait işveren kayıtlarını talep etmiş ise de bu kayıtlar, pasaport kayıtlarına göre işveren görünen Şirketten istenmemiştir. Mahkemece deliller tam olarak toplanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.