"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/659 E., 2023/2759 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/592 E., 2021/262 K.
Taraflar arasında ... 2. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı ... AŞ (...) ... Termik Santrali işyerinde ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği 2015 yılına kadar kömür temizleme işçisi olarak çalıştığını, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi hükümleri gereğince asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, yaptığı işler dikkate alındığında baştan itibaren davalı ... işçisi olarak işlem görmesi gerektiğini, davalıdan ilave tediye alacağı, ücret farkı alacağı ve eşit işlem borcuna aykırılık sebebiyle ayrımcılık tazminatı alacaklarının bulunduğunu, öncelikle davalı asıl işveren ile dava dışı alt işverenler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun ve işe başladığı tarihten itibaren davalı ... işçisi olarak sayılacağının tespiti ile ücret farkı, ilave tediye alacağı ve ayrımcılık tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Elektrik Üretim AŞ (... AŞ) vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, davacının çalışmasının davalı Şirketin, diğer davalıdan elektrik santralini devir almasından önce sonlandığını, davacının Şirkette çalışmasının bulunmadığını, davacının yaptığı işin asıl ... olmadığını, ayrıca alt işverenler ile kurulan ilişkinin muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; husumet, yetki, görev itirazlarında bulunduklarını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalı Teşekkülün asıl işveren olduğu yönündeki iddianın tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının çalıştığı dönemlere ait kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretlerinin tamamını tahsil ederek işten ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 2. ... Mahkemesinin 11.....2021 tarihli ve 2020/592 Esas, 2021/262 Karar sayılı kararıyla; davacının, davalılardan ... tarafından işletilmekte olan ... Termik Santrali işyerinde farklı alt işveren Şirketlere bağlı olarak 01.08.2012-12.01.2015 tarihleri arasında çalıştığı, işyerinin özelleştirme kararı sonucunda davalı ... tarafından diğer davalı ... AŞ'ye devredildiği, işyerini yeni devralan davalı ... AŞ nezdinde ve yeni alt işveren A.A'nın işçisi olarak 01.02.2015 tarihinde işe girişinin yapıldığı ve aynı işinde çalışmasına devam ettiği, davacının özelleştirmeden etkilenmeksizin ara vermeden aynı işinde çalışmasına 2016 yılının ikinci ayına kadar devam ettiği ve bu tarihte alt işveren ... Sosyal Hiz. Tic. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından işten çıkarıldığı, davacının açtığı işe iade davasında ... AŞ ile alt işverenlerin arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna karar verilerek ... AŞ'ye iade edildiği ancak davacının süresinde başvurusuna rağmen işe alınmadığı, buna karşılık arabuluculuk görüşmeleri sonucu davacının ... AŞ dönemi çalışmalarına ilişkin muvazaa tespiti de dâhil tüm alacakları ile ilgili anlaşma sağlandığı ve davacıya ödeme yapıldığının anlaşıldığı, davacının özelleştirme sonrası ... AŞ nezdinde geçen çalışma sürelerine ilişkin alacakları konusunda arabuluculuk sonucu anlaşma sağlanması ve son dönemin tasfiye edilmesi nedeniyle davacının sadece özelleştirme öncesi ... bünyesinde geçen çalışmalarına ilişkin alacaklarının değerlendirilmesi gerektiği, özelleştirme öncesi davalı ... ve alt işverenler bünyesinde geçen çalışmalarına ilişkin alacaklarının hesabında ise davacının davalı ... bünyesinde çalışan ve en düşük ücret alan A.Y. isimli kadrolu işçi ücretlerinden yararlanması gerektiğinin kabul edildiği, talep edilen alacakların taleple bağlı kalınarak ... AŞ'den tahsiline karar verildiği, davacıya yapılan kısmi kıdem tazminatlarının makbuz niteliğinde kabul edildiği, davacının çalıştığı işyerinin özelleştirme sonucu 22.12.2014 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ... AŞ'ye devredildiği, işbu davanın 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra 29.12.2017 tarihinde açıldığı, buna göre dava tarihi itibarıyla dava konusu alacaklardan davalı ...'ın sorumluluğunun bulunmadığı, davacının şartları bulunmayan ayrımcılık tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçeleriyle davacının baştan itibaren davalı ...'ın işçisi olduğunun tespitine, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalı ... AŞ yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 21.....2022 tarihli ve 2021/3292 Esas, 2022/2631 Karar sayılı kararıyla; ... ile yapılan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğunun kesinleştiği, kaldırma kararı gerekçelerine uygun olarak alınan rapora itibarla kurulan hükmün usul ve yargısal içtihatlara uygun olduğu, davacının ayrımcılık tazminatının reddinin de aynı işyerinde aynı işi yapan işçi olmaması sebebiyle yerinde olduğu, muvazaa sebebiyle kendisiyle illiyet bağı kurulabilen tüm alacaklardan ...’ın sorumlu tutulması gerekirken, işyeri devri kurallarına göre 2 yıllık sürenin dolduğundan bahisle sadece ... yanında çalıştığı dönem için hesaplanan ilave tediye ve fark ücretinden sorumlu tutulmaması ve ... hakkında verilen ret kararının hatalı olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine; davacının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 09.11.2022 tarihli ve 2022/12198 Esas, 2022/14570 Karar sayılı ilâmı ile; davacının, ... Termik Santrali işyerinde farklı alt işveren şirketlere bağlı olarak 01.08.2012-12.01.2015 tarihleri arasında çalıştığı, ... Termik Santralinin özelleştirme sonucu 22.12.2014 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ... AŞ'ye devredildiği, davanın 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra 29.12.2017 tarihinde açıldığı, bu itibarla davalı ...'ın hüküm altına alınan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığı, ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının sendika üyesi olmadığı ve dayanışma aidatı da ödemediği gözetildiğinde; davalı işveren işyerinde davacı ile aynı işi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçi olup olmadığı belirlenerek emsal işçi olması hâlinde ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının emsal işçi ücretine göre hesaplanıp hüküm altına alınması; sendikalı olmayan emsal işçi bulunmadığının anlaşılması durumunda ise davalı ile ihbar olunanlar arasındaki sözleşme ve şartnamelerde işçiye ödenecek ücretin belirlenmiş olması ya da işçiyle yapılan ... ... sözleşmesinde ücretin gösterilmiş olması hâlinde bu ücrete göre ücret farkı ve ilave tediye alacağı hesaplanarak hüküm altına alınması, böyle bir tespit yapılamadığı takdirde ücret farkı talebi reddedilerek ilave tediye alacağı davacının almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulduğundan bahisle yapılan yargılama sonucunda, davacının ... ilişkisinin muvazaalı olması sebebiyle, başından itibaren davalı ...'ın asıl işçisi olduğu kabul edilerek, davacının işini yapan emsal işçi bulunmadığı yolundaki davalı beyanı dikkate alınarak davacının hizmet alım sözleşmelerine uygun fiilî olarak ödenen ücreti esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edildiği gerekçesiyle davacının baştan itibaren davalı ...'ın işçisi olduğunun tespitine ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; müvekkili davacının davalı ..., sonrasında ... AŞ bünyesinde muvazaalı bir şekilde değişen alt işverenler nezdinde çalıştığının ispatlandığını, eşit işlem borcunun ... hukuku bakımından işverene, işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklediğini, davalı ... tarafından kendisi ile aynı koşullarda çalışan emsal kadrolu işçiler arasında meydana getirilen eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlali nedeniyle davalı ... nezdinde daha düşük ücretle çalıştığı döneme ilişkin ayrımcılık tazminatı alacağı bulunduğunu, çalışma arkadaşı olan işçilerin davalı ... aleyhine açmış oldukları davalarda kabul kararları verildiğini, bu durumun hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine ters düştüğünü, bu nedenle eşit işlem borcuna aykırılık talebinin kabulü gerektiğini, davacı işçinin kendi ücreti üzerinden alacak kalemlerinin hesaplanmasının muvazaa olgusu ile bağdaşmadığını, davacının ücret miktarının hatalı belirlendiğini ve buna bağlı olarak tüm alacakların eksik ve hatalı hesaplandığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... AŞ vekili; müvekkili Şirketin bir sorumluluğu olmadığını, davacının yeni bir sözleşmeye dayalı olarak çalışmaya başlaması nedeniyle, 12.01.2015 tarihli feshin geçerli sayılarak bu döneme kadar olan çalışmalardan, özelleştirme öncesi dönemden yalnızca diğer davalının sorumlu tutulması gerektiğini, özelleştirme suretiyle varlık satış sözleşmesi ile 22.12.2014 tarihinden önceki döneme ilişkin kendilerinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığının kararlaştırıldığını, davacının müvekkili Şirketi ibra ettiğini, bu döneme ilişkin olarak müvekkili Şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, muvazaa ve asıl ... iddialarının yerinde olmadığını, ilave tediye alacağından sorumlu olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde alacak kalemlerinin 1,00 TL üzerinden tahsilinin talep edildiğini, ıslah dilekçesinde de ıslaha esas miktarların yalnızca ... yönünden tahsili talep edildiğinden müvekkili Şirketin davacının ilave tediye alacağı ve fark ücret alacağının 2,00 TL'sinden sorumlu olmak üzere hüküm kurulmasının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğunu, müvekkili davalının ihale makamı olduğunu, davacının alacaklarından sorumlu olmadıklarını, hizmet alım sözleşmelerinde işçilerin alacaklarından firmaların sorumlu olduğunun belirlendiğini, müvekkili Şirket ile diğer alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı kabul edilmesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının talep ettiği alacaklardan davalı ...'ın sorumlu olup olmadığı, davacının ücretinin belirlenmesi ve alacak miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2, 6 ve 32 nci maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dairemizin 09.11.2022 tarihli bozma ilâmında; ... Termik Santralinin özelleştirme sonucu 22.12.2014 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ... AŞ'ye devredildiği, davanın 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra 29.12.2017 tarihinde açıldığı, bu itibarla davalı ...'ın hüküm altına alınan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığı, ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen davacının ücret farkı ve ilave tediye alacağından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Davacı vekili dava dilekçesinde davalılardan 1,00'er TL ücret farkı ve ilave tediye alacağı talep etmiş olup ıslah dilekçesinde ... AŞ'den talepte bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesince hüküm fıkrasında ... AŞ'nin sorumluluğunun 2,00 TL olarak belirtilmesi taleple bağlılık ilkesine aykırıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.