Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1732 E. 2023/4764 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçişten önceki ücreti ile kadroya geçiş sonrası aldığı ücret arasında fark olup olmadığı ve bu farkın tahsil edilip edilemeyeceği noktasında çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin kadroya geçiş sonrası ücretinin tespitinde, geçiş öncesi aldığı ücretin korunması gerektiği ve yapılan zamların toplu sözleşmeye uygun olduğu gözetilerek, davacı lehine vekalet ücreti hesabında yapılan hata düzeltilerek ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/516 E., 2022/1326 K.

DAVA TARİHİ : 18.09.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 1. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/680 E., 2021/577 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve diğer temyiz şartları yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmeleri kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davacının alt işveren işçisi olarak çalıştığı döneme ilişkin ücretinin taraflarca asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve gerek kadroya geçişten önce gerekse kadroya geçiş aşamasında ücretinin bu ölçüte göre ödendiğini, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde ve 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) gereğince davacının başta ücret olmak üzere mevcut hakları korunarak sürekli işçi kadrosuna geçişi yapılmasına karşın davalı Bakanlığın 01.01.2019 tarihinden itibaren davacının ücretinin belirlenmesine ilişkin ölçütü dikkate almaksızın eksik ödeme yapmaya başladığını ileri sürerek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ücretlerin hukuka uygun bir biçimde belirlenerek ödendiğini, hatalı ve eksik ödeme söz konusu olmadığından davacının talebinin hukuki bir dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sürekli işçi kadrosuna geçiş aşamasında davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağı ve bu şekilde ödeneceğinin öngörülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğunu, davacının ücretinin kadroya geçirilmeden önce sürekli olarak asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden belirlendiğini ve ödendiğini, davacının ücretinin rızası olmaksızın düşürülemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra asgari ücretin belli bir oranı üzerinden belirlenen ücretinin korunduğu, daha sonra Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi zamları uygulandığı ve davacıya yapılan zamların bu sözleşmeye uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve vekâlet ücreti hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı Kanun'un 22 ve 34 üncü maddeleri.

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. AAÜT'nin 13 üncü maddesi "Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.

Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." şeklinde düzenlenmiştir.

3. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça 100,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davalı taraf lehine hükmedilen vekâlet ücreti belirlenirken AAÜT'nin 13 üncü maddesine uygun şekilde, reddedilen asıl alacak miktarı ile sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken bu miktarı aşacak şekilde 4.080,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin tamamen çıkartılarak yerine "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.