Logo

9. Hukuk Dairesi2023/17456 E. 2023/20489 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının Arnavutluk'taki çalışması nedeniyle davalı şirketlerden Arnavutluk hukukuna göre kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücretleri alacaklarının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanacak hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3307 E., 2023/2309 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının Arnavutluk'taki HES ve baraj inşaatı işinde lokomotif operatörü olarak 1.863,00 euro net aylık ücret karşılığında 13.10.2016 - 30.06.2018 tarihleri arasında çalıştığını, işyerinde çift vardiya hâlinde 07.00-19.00 ve 19.00-07.00 saatleri arasında haftanın yedi günü, hafta tatilleri, ulusal bayram ve genel tatil günleri dâhil çalıştığını, bu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödenmediğini, çalıştığı süre boyunca yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve karşılığı ücretinin ödenmediğini, iş sözleşmesinin davalılar tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, buna rağmen kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... İnş. San. ve Tic. AŞ (... Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, yetki itirazında bulunduklarını, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesine göre davada uygulanması gereken hukukun Arnavutluk hukuku olduğunu, davacının aldığını beyan ettiği ücretin gerçeği yansıtmadığını, ücretinin sözleşmede kararlaştırılan ücret olduğunu, Arnavutluk İş Kanunu'na göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, işyerinde kural olarak fazla çalışma yapılmadığını, yapıldı ise karşılığı ücretlerin bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiğini, haftada en az 1 gün izin kullandığını, dinî ve millî bayramlarda kesinlikle çalışma yapılmadığını, puantaj cetvellerinden anlaşılacağını, resmî tatillerde de çalışma olmadığını, çalışma oldu ise bordrolarda tahakkuk yapılarak karşılığı ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... İnş. ve Tic. AŞ (... Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, husumet itirazında bulunduklarını, davacının, müvekkili Şirket yanında iddia ettiği tarihler arasında çalışmadığını, aralarında sözleşme imzalanmadığını, maaş ödemesi yapılmadığını, davacı ile müvekkili Şirket arasında hiçbir hukuki bağ bulunmadığını, davacının işyeri sicil dosyası dâhil hiçbir evrakın müvekkili Şirkette bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 39. İş Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2019/39 Esas, 2020/417 Karar sayılı kararı ile davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeksizin sona erdiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalının bunu ispatlayamadığı, davacının fazla çalışma yaptığını, hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı, bu çalışma ücretlerinin ödendiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalının bunu ispatlayamadığı, davacının hak kazandığı tüm yıllık izinlerini kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2021/351 Esas, 2021/663 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı Şirketlerin yabancı ülke kanunlarına göre kurdukları Şirketin işçisi olduğu, Şirketler arasında organik bağ bulunduğu ve birlikte istihdam ettikleri, uyuşmazlığın Türk hukuk mevzuatına göre çözümlenmesinde ve davacının taleplerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasında isabetsizlik görülmediği, dosya kapsamında puantaj ve hesaplamalarda dikkate alınabilecek ücret bordrosu bulunmadığı, Mahkemece dosya kapsamına, tanık beyanlarına ve işin niteliğine uygun çalışma sistemi kabulü ile değerlendirme ve hesaplamaların yapıldığı, Mahkemece ulaşılan neticenin dosya kapsamına uygun bulunduğu, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin değerlendirme, belirleme ve hesaplamada hata bulunmadığı, işveren görüşme tutanakları, PolNet kayıtları birlikte incelendiğinde, işverence usule uygun ihbar öneli verilmediği, yine işyerinde elden ödeme yapılmadığı, davacı hesabına düzenli olarak yatırılan tutarların ücret olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, işçinin hesabına düzenli olarak yatırılan 113,00 euronun, işçi aileleri için yatırılan sağlık sigorta ödemeleri olduğunu ispata elverişli delil sunulmadığı, giydirilmiş ücretin tespitinde emsal Yargıtay ve bölge adliye mahkemeleri kararlarına uygun olarak, ek ödemelerin 150,00 euro olarak kabul edilerek hesaplama yapılmış olmasında bir isabetsizlik görülmediği, Mahkemece kıdem tazminatına ilişkin hesaplamada PolNet kayıtları yerine, talebe göre hesaplama yapmış olan bilirkişi görüşüne değer verilerek hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 12.10.2021 tarihli ve 2021/7317 Esas, 2021/14161 Karar sayılı ilâmı ile taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunduğu, aynı zamanda Arnavutluk hukukunun, mutad işyeri hukuku olduğu gözetildiğinde uyuşmazlığa bu hukukun uygulanması gerektiği, Mahkemece gerekirse Arnavutluk hukukunda uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak suretiyle uyuşmazlığın Arnavutluk hukukuna göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarlar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, Arnavutluk iş hukukunda hakkaniyet indirimi uygulamasının olmadığını, kıdem tazminatının kamu düzeninden olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmayacağını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... Şirketi vekili; Türk mahkemelerinin davayı göre yetkisi bulunmadığını, davanın kabul ve reddedilen kısımlarının yanlış tespit edildiğini, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabulünün hatalı olduğunu, ihbar tazminatının koşullarının oluşmadığını, davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bulunmadığını, fazla çalışmaların karşılığının ödendiğini, duyuma dayalı ve çelişkili tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesinin hatalı olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, fiilî ödeme tarihindeki kur üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı ... Şirketi vekili; Türk mahkemelerinin davayı göre yetkisi bulunmadığını, davanın kabul ve reddedilen kısımlarının yanlış tespit edildiğini, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabulünün hatalı olduğunu, ihbar tazminatının koşullarının oluşmadığını, davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının bulunmadığını, fazla çalışmaların karşılığının ödendiğini, duyuma dayalı ve çelişkili tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesinin hatalı olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, fiilî ödeme tarihindeki kur üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının Arnavutluk hukukuna göre kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2, 5, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Arnavutluk İş Kanunu hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlerden davalılara yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.