Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1769 E. 2023/6379 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ve vakıa aşımı yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozma ilamından önce hükmedilen ulusal bayram ve genel tatil ücretinin, bozma kararından sonra usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin farklı bir miktar üzerinden hükmedilmesinin hatalı olduğu ve yargılama giderlerine ilişkin hükümde davalı sayısının doğru belirtilmemesi nedeniyle infazda tereddüt yaratacağı gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 17.12.2009 - 26.10.2016 tarihleri arasında davalılara ait ... yatlarda gemici olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalılar tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini, fazla çalışma yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, müvekkilinin hafta sonlarında ve ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 854 sayılı ... İş Kanunu'na (854 sayılı Kanun) tâbi olduğunu, davalı Şirketlerin eski yönetiminin Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla Fetö/Pdy soruşturması kapsamında görevden alınarak kayyım atandığını, davalı Şirketlerde yürütülen soruşturma kapsamında davacının da aralarında bulunduğu bazı personelin ... yönetime yardım etmekte isteksiz davrandıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli ve 2017/27 Esas, 2019/12 Karar sayılı kararıyla; davacının çalıştığı geminin Amerika Birleşik Devletleri bayrağı taşıdığı ve davacının çalışmasının da turistik amaçla kullanılan yatta geçtiği bu nedenle davacının 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) hükümlerine tâbi olduğunu, davacının iş süresinin tamamının aynı Şirketler grubunda geçtiğini, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, davalı taraflarca iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı, dinlenen tanık beyanları ile davacının işyerinde fazla çalışma yaptığı, hafta tatillerinde çalıştığı, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı ispatlanmış olup tanık beyanları doğrultusunda hesap yapan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2021 tarihli ve 2019/1205 Esas, 2021/2084 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince belirtilen gerekçelerle birlikte iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin davalılarca ispatlanamadığı, gelir vergisine yönelik yapılan hesaplamaların hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 15.03.2022 tarihli ve 2022/2237 Esas, 2022/3385 Karar sayılı bozma ilâmı ile; davacı vekilince 20.02.2018 havale tarihli uzman görüşünün dosyaya sunulduğu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda uzman görüşünden yararlanılmış ise de hesap unsurlarının ve hesaplanan miktarların farklı olduğu, uzman görüşünün uzman görüşünü sunan taraf bakımından yazılı belgeye bağlı bir beyan niteliği olduğu bunun sonucu olarak uzman görüşünde yer ... maddi vakıaların dava dilekçesinde ileri sürülen vâkıalar gibi tarafı bağlayıcı etkisinin olduğu bu halde Mahkemece bu husus gözetilerek karar verilmesi gerektiği ayrıca davacının dava dilekçesinde dönem dönem ücretlerini bildirdiği belirtilen ücret tutarlarının davacı açısından bağlayıcı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma gerekçeleri doğrultusunda değerlendirme yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili, cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla birlikte, fazla çalışma ücretinin hesaplanmasının hatalı olduğunu, net ücretin hatalı hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve vakıa aşımı yapılıp yapılmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 25 ... ve 293 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri

2. 854 sayılı Kanunu'un 46 ncı maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun'un 4, 25, 41, 44, 46, 47 ve 59 nci maddeleri.

4. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:

"...

3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).

..."

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece verilen 22.01.2019 tarihli karar davalı temyizi üzerine Dairemizin 15.03.2022 tarihli ilâmı ile bozulmuştur. Mahkemece anılan bozma ilâmından önce 4.237,60 TL ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağının tahsiline karar verilmiş olup bozma ilâmından sonra usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin 4.274,58 TL ulusal ... ve genel tatil ücretinin tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur.

3. Somut uyuşmazlıkta iki tane davalı olup Mahkemece yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasında davalıdan ya da davalıya şeklinde karar verilmesi infazda tereddüt yaratır mahiyette olup hatalıdır.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekilinin temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer ... "4.274,58" rakamlarının silinerek yerine "4.237,60" rakamlarının yazılması,

İlk Derece Mahkemesi hüküm fıkrasının (8), (9), (11) numaralı bentlerinde yer ... "davalıdan" ibaresinin silinerek yerine "davalılardan" ibaresinin yazılması,

İlk Derece Mahkemesi hüküm fıkrasının (10), (12) numaralı bentlerinde yer ... "davalıya" ibaresinin silinerek yerine "davalılara" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.