"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında ... 68. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, işyerinde uygulanan ... Sağlık ... Sendikasının tarafı olduğu 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi uyarınca 60 günlük ücreti kadar ikramiye ve 52 günlük yevmiyesi tutarında ilave tediye ücretinin de eksik ödendiğini ileri sürerek ücret farkı, ilave tediye ve ikramiye farkı alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ile husumet itirazları olduğunu, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra bu statünün öngördüğü haklardan yararlandığını, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, taraflar arasında davacının 01.01.2019 ve devamında asgari ücretin % fazlasını almasını gerektirir ... sözleşmesi bulunmadığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini, davacının iddialarının yerinde olmadığını, faize de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 68. ... Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğu, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin eksik ödendiği, usulüne uygun düzenlenen bilirkişi raporunda alacağın tespit edildiği gerekçesiyle yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 05.07.2022 tarihli kararıyla; davacının sürekli işçi kadrosuna geçmesinden önceki hizmet alım sözleşmesi ve ekleri ile davacıyla davalı Kurum arasında yapılan sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü tip belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde; "... bu sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin %(sabit rakamsal bir miktar) fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır" denilerek davacının ücretinin geçişin yapıldığı 02.04.2018 tarihinden itibaren asgari ücretin sabit rakamsal bir miktar üzerinden % fazlası olarak tespit edildiğinin anlaşıldığı, kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan ... sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretine 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) 23 üncü maddesi gereğince toplu ... sözleşmesi kaynaklı %4 zam yapılması ve toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.04.2018 tarihindeki ücreti tespit edilip Yüksek Hakem Kurulu kararı gereğince zamlar uygulanarak davacının dönem ücretlerinin tespit edildiği ve ödenmesi gereken ücretler belirlenerek ödenen ücretler ile arasındaki farkın bulunduğu, hesaplama yönteminde bir hata olmadığı, hesaplama döneminin arabuluculuk son tutanak tarihi öncesi olarak belirlendiği, arabuluculuk tarihi itibarıyla henüz toplu ... sözleşmesinin imzalanmadığı, arabuluculuk tarihi itibarıyla henüz doğmamış bir toplu ... sözleşmesinin uyuşmazlık konusu yapılarak arabuluculuk aşamasında görüşülmesi olanaklı olmadığından bu toplu ... sözleşmesi hükümlerinin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, davacının bu yönde talebinin de olmadığı, 01.01.2021 sonrası dönem için Yüksek Hakem Kurulu kararı sona erdiğinden sadece ... ... sözleşmesine göre davacının fark alacaklarının tespit edilmesi gerektiği, ancak davacının fark ikramiye alacağı talebi bakımından 2021 ve sonrası dönem için bir Yüksek Hakem Kurulu kararı olmadığı ve arabuluculuk tarihi itibarıyla imzalanan bir toplu ... sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle 2021 ve sonrası için hesaplanan fark ikramiye alacağının mahsubuna karar verilerek fark ikramiye alacağının 31.12.2020 tarihine kadar hesaplanmasının gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 21.11.2022 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek; arabuluculuk tarihi itibarıyla 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin yürürlüğe girmediği bu sebeple somut uyuşmazlıkta uygulanmasının mümkün olmadığı bu hâlde davacının 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığının belirlenmesi ve buna göre anılan toplu ... sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünden sadece ... ... sözleşmesinde belirlenen artış oranına göre yararlanabileceği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmü uyarınca bozma ilâmı doğrultusunda hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacaklara hak kazanamayacağını, faiz türünün hatalı belirlendiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fark ikramiye alacağının bozma ilâmı doğrultusunda hesaplanıp hesaplanmadığı ve vekâlet ücreti hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 36 ve 39 uncu maddeleri ile 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı ilâmında istinaf yolu incelemesine özgü duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi şartları şu şekilde açıklanmıştır:
"... AÜTT Genel Hükümleri’nin 2. maddesinin ikinci fıkrasında ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilen istinaf kanun yolu incelemesine özgü görülmesi gereken duruşmalı ... ile; gerek 1086 sayılı HUMK’nın 429/2. maddesinde belirtilen '…O mahkeme temyiz edenden 434 üncü madde uyarınca peşin olan gideri kullanmak suretiyle kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…' duruşmanın, gerekse aynı maddenin karşılığı 6100 sayılı HMK’nın 373/3. maddesinde belirtilen '…Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…' duruşmanın birbirleriyle karıştırılmaması gerekmektedir.
30. HMK’nın 373. maddesinde, Yargıtay’ın temyiz kanun yolu incelemesi neticesinde verdiği bozma ilâmı sonrasında yargılamanın alt mahkemelerden hangisi tarafından yapılması gerektiği hususunda ki ayrım; bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararı verip vermediği noktasında, başka bir ifade ile alt derece mahkemeleri kararlarının birbirleri ile paralel olup olmamasına göre düzenleme altına alınmıştır. Bu noktada, temyiz kanun yolunda bir karar verildikten sonra ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi sadece birer hüküm mahkemesi hâline gelmiş olup, bölge adliye mahkemesinin denetim mahkemesi yetkisi kalmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Buradan hareketle; AÜTT Genel Hükümleri uyarınca bölge adliye mahkemelerinin istinaf kanun yolu incelemesine ilişkin 'duruşmalı işler' tanımlamasından, Yargıtay bozmasından sonra alt derece hüküm mahkemesi olarak HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak yaptığı duruşma değil, HMK’nın 353. maddesinde belirtilen hâller dışında istinaf kanun yolu incelemesini duruşmalı olarak yapması gereken işlerden bahsedildiği hususu tartışmasızdır.
..."
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında temyiz nedenlerine göre bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Hukuk Genel Kurulu kararında açıklandığı üzere; somut davada Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilâmı sonrasında yapılan duruşma sebebiyle davacı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.