Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18034 E. 2023/19663 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Bakanlığın davalı Sendikaya verdiği toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine ilişkin işlemin iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı Sendikanın, uyuşmazlık konusu işyerlerinde başvuru tarihi itibarıyla çalışmakta olan işçilerin %40'ından fazlasının üyesi olduğunun tespit edilmiş olması ve davacı tarafından tespit edilen işçi sayısının aksini gösterir delil sunulmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1848 E., 2023/2286 K.

DAVA TARİHİ : 17.09.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 46. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/597 E., 2023/175 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 15.09.2020 tarihinde tebliğ edilen 10.09.2020 tarihli ve 2058339 sayılı yazısı ile davalı Sendikanın müvekkiline ait işyerinde toplu iş sözleşmesi yapabilmek için kanunun aradığı çoğunluğa sahip olduğunun tespit edildiğini, yetki tespit yazısında müvekkilinin işçi sayısının 561 olarak belirtildiğini, bu rakamın hatalı olduğunu, yetki tespitinde ihalelerde belirtilen işçi sayılarının dikkate alındığını düşündüklerini, ihalelerde en az sayıda çalıştırılması gereken işçi sayılarının belirtildiğini, farklı işkolunda yer alan işyerlerinin tek bir işletme gibi değerlendirilmemesi gerektiğini, Erzurum, Trabzon ve Rize işyerlerinin farklı işkolunda olduklarını, mevzuat uyarınca yetki tespitinde işletme bazında yapıldığı hâllerde yalnızca aynı işkolunda olan sendika üyesi işçilerin dikkate alınması gerektiğini, bu durumda davalı Sendikanın gerekli çoğunluğu sağlamadığının açık olduğunu, ayrıca davalı Sendikanın işletme bazında %40 çoğunluğu sağladığı belirtilmişse de bu tespitin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin yetki tespit tarihi itibarıyla işçi sayısının belirlenen rakamın üstünde olduğunu, müvekkili Şirketin tüm işyerlerinin baz alınmamasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili Şirketin işyerinde 227 işçinin davalı Sendika üyesi olduğuna dair sayının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davalı Bakanlığın 10.09.2020 tarihli ve 2058339 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın itiraz başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerektiğini, müvekkili Bakanlıkça yapılan yetki tespitinde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesi hükümleri uyarınca, e-Devlet üzerinden yapılan sendika üyelik işlemlerinin esas alındığını, sendikanın faaliyet gösterdiği işkolunda tescil edilmiş işyerlerinde Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda tespit yapıldığını, davalı Sendikanın başvurusu üzerine, Bakanlıkça yapılan inceleme sonucunda 09.09.2020 başvuru tarihi itibarıyla, davalı Sendikanın 2020 Temmuz ayı istatistiklerine göre bulunduğu işkolundaki işçilerin %1,05 oranında üyeye sahip olduğunu, %1'lik şartın sağlanmış olduğunu, başvuru tarihi itibarıyla davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda davacıya ait işyerlerinde 561 işçinin çalıştığı ve 227 işçinin de davalı Sendikanın üyesi olduğunun tespit edilmesi üzerine olumlu yetki tespiti kararı verildiğini, davaya konu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili davaya cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Bakanlıkça yetki tespitinin davacı Şirkete 15.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği ve dava dilekçesinin görevli makama 17.09.2020 tarihinde kaydettirildiği, itirazın süresinde olduğu, davacının, yetki başvuru tarihi olan 09.09.2020 tarihi itibarıyla İşkolları Yönetmeliği'nin 07 sıra numaralı iletişim işkolunda yer alan 14 işyerinde çalışan toplam 561 işçiden 227'sinin davalı Sendikanın üyesi olduğu, üye sayısına göre davalı Sendikanın işyerinde çalışan işçilerin %40,46'sı oranında çoğunluğa sahip olduğu, bu oranın yetki tespiti için aranan %40 oranını karşıladığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili Şirketin işçi sayısının hatalı esas alındığını, kök raporda belirtilen eksiklikler dosya içerisine girmeden ek rapor alındığını ve eksik şekilde tanzim edilen ek rapor doğrultusunda hüküm kurulduğunu, farklı işkollarında yer alan işyerlerinin tek bir işletme gibi değerlendirilmemesi gerektiğini, davalı Sendikanın müvekkili Şirketin çalıştığı işkolunda %1 barajını aşamadığını, davalı Sendikanın üye sayısının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Bakanlık tarafından ibraz edilen kayıtların incelenmesi neticesinde davacının İşkolları Yönetmeliği'nin 07 sıra numaralı iletişim işkolunda yer alan 14 işyerinde çalışan toplam 561 işçiden 227'sinin davalı Sendikanın üyesi olduğu, üye sayısına göre davalı Sendikanın işyerinde çalışan işçilerin %40,46'sı oranında çoğunluğa sahip olduğu, bu oranın yetki tespiti için aranan %40 oranını karşıladığı, davacı işverence Erzurum, Trabzon ve Rize illerindeki işyerlerinin farklı işkolunda yer aldığı itirazının yerinde olmadığı, SGK kayıtlarına göre bu işyerlerinin İşkolları Yönetmeliği'nin 07 sıra numaralı iletişim işkolunda yer aldığı, işverenin tespit edilen 561 işçiden daha fazla işçisi olduğuna dair somut, denetlenebilir kayıt ve belge sunmadığı, tespitten fazla işçi çalıştığına dair soyut iddiasını ispata yarar belge de ibraz etmediği, davalı Bakanlık tespitinin aksini gösterir delil ibraz edilmediği gerekçe gösterilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasını

talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.