"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1713 E., 2023/1813 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/708 E., 2023/126 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılması için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Erzurum Yakutiye Belediye Başkanlığında çalışmakta iken ilgili Belediyenin kapatılması üzerine 2010 yılında davalı ... Bakanlığına devredildiğini, aynı tarihte sendikaya üye olduğunu, Belediyede çalışırken üyesi olduğu Sendikanın imzaladığı toplu iş sözleşmesinin davacıya uygulanmaması, hatalı uygulanması sonucu Bakanlığa devredilirken ücretlerinin düşük gösterildiğini, devir tarihindeki yevmiyesinin tespiti ile devirden sonra Bakanlıkla Sağlık- İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi uygulanmak suretiyle yevmiyesinin hesaplanması gerektiğini ileri sürerek ücret farkı, akdi ikramiye, ilave tediye ve hizmet zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, faiz talebini kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının Sağlık- İş Sendikasına üye olduğu, toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığı, Yakutiye Belediye Başkanlığından naklen atama ile Sağlık Bakanlığına geçerek devlet hastanesinde işçi olarak görev yaptığı, davacıya ödenen yevmiye ile toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ödenmesi gereken yevmiye miktarları arasında fark olduğu ve davacıya eksik ödeme yapıldığının anlaşıldığı, bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının Sağlık Bakanlığına naklinde önce Palandöken Belediye Başkanlığında çalışmış olduğunu, nakil bildiriminde belirtilen yevmiyeye göre Bakanlık tarafından ödeme yapılmakta olup belirlenen ücretin üstünde ödeme yapılamayacağını, nakil bildiriminde belirtilen ücretin artırılması talebinin Bakanlıkça yerine getirilemeyeceğini, kaldı ki devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan kurumun sorumlu tutulamayacağını, Bakanlık tarafından tahsis edilen bütün işlemlerin hukuka uygun olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun (5747 sayılı Kanun) kapsamında nakil olduğu, uygulanması gereken toplu iş sözleşmesi hükümlerinden kaynaklı davacı işçinin ücret, hizmet zammı, akdi ikramiye ile ilave tediye istemlerine ilişkin fark alacaklarının bulunduğu, belirlenen fark alacaklardan davalının sorumlu olduğu sonucuna varılmasında hata bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının Sağlık İş Sendikası ile imzalanmış olan toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı, 01.01.2019 tarihinden itibaren bu toplu iş sözleşmelerine göre hesaplama yapılıp yapılamayacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5747 sayılı Kanun'un geçici 2 nci maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
" Bu Kanun uyarınca mahalleye veya köye dönüşen belediyelerin personel devri, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun ek 2 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre yapılır. Devredilen personelden, 04.04.2007 tarihli ve 5620 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında bulunanlar, devredildikleri belediye veya il özel idarelerinde, 5620 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesine göre istihdam olunurlar. Devir sebebiyle personel giderlerinde meydana gelecek artışlarda, 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin sekizinci fıkrasındaki sınırlamalar dikkate alınmaz. Personel devri nedeniyle ilgili il özel idaresinin veya belediyenin norm kadrosunda yapılması gereken ilave ve değişiklikler, ilgili belediye veya il özel idaresinin talebi üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından altı ay içinde sonuçlandırılır. Bu belediyelerin malvarlıkları, hak, alacak ve borçları, mahalle olarak katıldıkları belediyeye veya ilgili il özel idaresine intikal eder. Ancak, köye dönüştürülen belediyelerin taşınmazları ile ihtiyaç duyulan araç ve gereçleri paylaşım, devir ve tasfiye komisyonunca ilgili köy tüzel kişiliğine bırakılır. Mahkemelerde süren davaları ile belediye olarak faaliyet gösterdiği döneme ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, katıldığı belediye veya ilgili il özel idaresidir."
3. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun ek 2 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"Birleşme, katılma veya geçici 2 nci madde gereğince Büyükşehir Belediyesi sınırlarına giren belediyelerin yürütmekte olduğu su, kanalizasyon, katı atık, ulaşım, her çeşit yolcu ve yük terminalleri, toptancı halleri, mezbaha, mezarlık ve itfaiye hizmetlerine ilişkin olmak üzere bina, tesis, araç, gereç, taşınır ve taşınmaz malları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine yönelik yatırım, alacak ve borçları büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir.
Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hizmet alanlarında Devlet memuru olarak çalışmakta olanlar kadrolarıyla birlikte, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta olanlar ise bu şekilde çalışmalarına esas teşkil eden kadrolar ile birlikte büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir. Devredilen personelin aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer malî haklarının ödenmeye devam olunması, atanma ve kadro unvanlarının yeniden düzenlenmesinde 5393 sayılı Kanunun 50 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hizmet alanlarında ilgili mevzuatı uyarınca ihdası ya da vizesi yapılmış sürekli işçi kadrolarında veya geçici iş pozisyonlarında 4857 sayılı İş Kanunu'na göre çalışmakta olanlar ise mevcut kadro ve pozisyonları ile birlikte büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir. Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları, devir işleminden önce haklarında uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi veya bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmeye devam olunur. Pozisyon değişikliği hali dahil yapılacak bu devir işlemi, ücret ile diğer malî ve sosyal haklarda değişiklik yapılmasına hak kazandırmaz ve başka bir toplu iş sözleşmesinin uygulanmasını isteme hakkını vermez. Devir işleminden sonra yapılacak toplu iş sözleşmelerine ise bu işçilerin mevcut ücret ile diğer malî haklarında diğer işçiler için kararlaştırılacak artış oranı veya miktarını geçecek şekilde artış öngören ya da diğer işçilerden farklı yeni malî ve sosyal haklar verilmesini sağlayacak hükümler konulamaz.
..."
4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 36 ncı maddesi şöyledir:
" (1) Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir.
(2) Sona ... toplu iş sözleşmesinin iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi hükmü olarak devam eder."
5. 6356 sayılı Kanun'un ek 2 nci maddesi şöyledir:
" (1)Hükümet, kamu işveren sendikaları ile işçi sendikaları konfederasyonları arasında;
a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları, özel kanunlarla kurulan diğer kamu kurum ve kuruluşları, hizmetlerini genel bütçenin transfer tertiplerinden yardım alarak yürüten kamu kurum ve kuruluşlarında,
b) Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları (iştirakler hariç), birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin %50’sinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan her türlü işletme ve şirketler, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun çerçevesinde özelleştirme kapsamında veya programında bulunanlardan sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait kuruluşlarda,
c) İl özel idareleri, belediyeler ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, belediyelerin bağlı kuruluşları, müessese ve işletmeleri ile bunların birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin %50’sinden fazlasına sahip oldukları şirketlerde, çalıştırılan işçilerin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolü imzalanabilir. Bu protokol hükümleri geçerlilik süresi içinde bu madde kapsamındaki idareler ile taraf konfederasyona üye olan sendikalar için bağlayıcıdır."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Toplu iş sözleşmesinin taraflarının değişen ekonomik durumlar karşısında, sözleşmede değişiklik yapmak ve sözleşmeyi yeni koşullara uyarlamak amacıyla toplu iş sözleşmesi hükümlerini değiştirmeleri olanaklıdır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci maddesinin son fıkrasında yazılı olan "Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilirler." kuralından, toplu iş sözleşmeleri yönünden iş ilişkisinin tarafları yerine, toplu iş sözleşmesinin taraflarını anlamak lazım gelir. Gerçekten, toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi olan kişilerin bu yetkileri devam ettiği sürece toplu iş sözleşmesi hükümlerinde değişiklik yapmaları kural olarak mümkündür (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 15.05.2013 tarihli ve 2013/22-540 Esas, 2013/727 Karar sayılı kararı).
3. Toplu iş sözleşmesi yetkisi olan yanlar, aralarında yapacakları bir ek protokolle gelecekteki haklarda artışı ve hatta bir azalmayı kararlaştırabilirler (... Tunçomağ, Tankut Centel, İş Hukukunun Esasları, İstanbul, 2008, s.369).
4. Ne var ki toplu iş sözleşmesinde yapılacak olan değişiklikler kural olarak geçmişe etkili olamayacaktır. Toplu iş sözleşmesinin tarafları arasında yapılan bu değişiklikler yapıldıkları tarihten ileriye dönük olarak sonuçlarını doğurur. Ayrıca toplu iş sözleşmelerinin özerkliği ilkesi gereğince, her toplu iş sözleşmesi kendi içinde bağımsızdır.
5. Somut olayda, uyuşmazlık konusu olan 2004-2005 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesi 01.01.2004-31.12.2005 yürürlük süreli olmak üzere 20.03.2004 tarihinde imzalanmış, aynı toplu iş sözleşmesinin bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair 22.04.2004 tarihinde toplu iş sözleşmesi taraflarınca imzalanan protokol hükümleri ile bir kısım haklar ile taban ücretler ve taban ücretlere seyyanen zam hükümlerinde değişiklik yapılmıştır. Buna göre 22.04.2004 tarihinde imzalanan ek protokolün 5 inci maddesinde, toplu iş sözleşmesinin 56 ncı maddesinde belirtilen ve 14.100.000 TL olan ve 18.500.000 TL'ye çekilen taban yevmiyelerin 14.500.000 TL olarak yeniden belirlendiği (2003 yılından sonra girenler için) görülmektedir. Bu değişiklikten sonra davacının ücretinin protokol hükümlerine göre belirlendiği ve toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeler çerçevesinde belirlenen ücretlerinin ödendiği anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise anılan düzenleme dikkate alınmadan davacının 2003 yılı taban ücreti 18,50 TL esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Ne var ki yapılan bu hesaplama dikkate alınarak hüküm kurulmuş olması yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca hatalıdır.
6. Her ne kadar davacının ek protokol tarihi olan 22.04.2004 tarihine kadar toplu iş sözleşmesinin 56 ncı maddesine göre belirlenen taban ücretlere göre ücret farkı alacaklarına hak kazandığı görülmekte ise de davalı tarafın davaya karşı zamanaşımı def'inde bulunduğu, bu nedenle bu dönemin zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca uyuşmazlığa konu dönem geçerli toplu iş sözleşmesi ve 22.04.2004 tarihli ek protokol hükümlerine göre davacının ücreti tespit edilerek davalı Belediye tarafından ödendiği, bu nedenle dava konusu fark ücret alacaklarının bulunmadığının anlaşılmasına göre Mahkemece bu gerekçe ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
7. Kabule göre de somut uyuşmazlıkta; talep konusu olan ve davalı ... ile Sağlık İş Sendikası arasında imzalanan 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra Öz Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası ile 10.08.2020 tarihinde imzalanan 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Arabulucuya başvuru tarihi itibarıyla anılan toplu iş sözleşmesi henüz imzalanmadığından, bu toplu iş sözleşmesinden doğacak alacaklar bakımından muacceliyet de gerçekleşmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.