Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18865 E. 2023/18041 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Emsal işçilerin açtığı davalarda aynı davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kabul edilmişken, davacının davasında bu ilişkinin kabul edilmemesi nedeniyle yargılamanın iadesi şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın iadesi için aynı taraflar, konu ve sebep ile kesinleşmiş iki aykırı kararın bulunması şartı aranırken, davada davacı lehine ve aleyhine kesinleşmiş tek bir karar olduğu ve diğer emsal davaların yargılamanın iadesi sebebi oluşturmayacağı gözetilerek istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/159 E., 2023/799 K.

DAVA TARİHİ : 04.11.2014

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

SAYISI : 2022/352 E., 2022/520 K.

Taraflar arasında görülen alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 5. ... Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.

Somut dosyada davacı vekili tarafından yukarıda safahati açıklanan davaya ilişkin olarak yargılamanın iadesi talebinde bulunulmuştur.

Taraflar arasındaki alacak davasına ilişkin yargılamanın iadesi talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; emsal işçilerin dosyalarında iki davalı arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun Yargıtayca kabul edilmiş olmasına rağmen ... 5. ... Mahkemesinin 2014/1007 Esas sayılı dosyasında 22.....2016 tarihinde verilen 2016/452 Karar sayılı karar ile davanın Yeni ... İmar İnşaat Ticaret AŞ (Yeni ... Şirketi) yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddedildiğini, davanın sadece ... ... Otopark Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (... Şirketi) yönünden kabul edildiğini, bu kabulün Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 24.....2020 tarihli ve 2017/30405 Esas 2020/7676 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiğini, davacının alacaklarından her iki işveren birlikte sorumlu olduğu hâlde davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığının kabul edilmediğini, davacının adil yargılanma hakkının ihlal edilmiş olduğunu bu nedenlerle yargılamanın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Yeni ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; dosyada yargılamanın iadesi şartlarının mevcut olmadığını, başvuruya dayanak olarak gösterilen kararların yargılamanın iadesi sebebi oluşturmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Şirketi davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılamanın iadesi sebeplerinin tahdidi olarak sayıldığını, yargılamanın iadesi talebinde bulunan tarafça 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendine dayanarak talepte bulunulduğunu, bu bende göre tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada öncekine aykırı bir hüküm verilmesi ve onun kesinleşmesi üzerine yargılamanın iadesi talebinde bulunulacağının belirtildiğini, talepte bulunanın belirtmiş olduğu kararlarda tarafların aynı olmadığını gerekçe göstererek yargılamanın iadesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği hususları gerekçe göstererek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılamanın iadesi talep edilebilmesi için her iki hükmün taraflarının, dava konusunun ve talep sonucunun aynı olması gerektiğini, 6100 sayılı Kanun’un 375 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendine göre kesinleşmiş bir ilâmdan sonra, buna aykırı ikinci kesinleşmiş bir kararın verilmiş olması gerektiğini, davacı taraf hakkında kesinleşmiş bir adet hüküm bulunduğunu, başka kişilerin açtıkları davalar hakkında davalılar aynı olsa bile farklı kararların bulunmasının yargılamanın iadesi için yeterli olmadığını gerekçe göstererek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun’un "Yargılamanın iadesi sebepleri" kenar başlıklı 375 inci maddesi şu şekildedir:

"(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:

a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.

b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.

c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.

ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.

d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.

e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.

f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.

g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.

ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.

h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.

ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.

i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane ... ya da ... taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.

(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.