Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1918 E. 2023/4440 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş akdinin feshi nedeniyle davalı işverenlerden kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, asgari geçim indirimi, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında hüküm altına alınan alacak miktarına göre yargılama giderinin hesaplanmasında davalı yönünden kabul ve ret oranları dikkate alınmadığı gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK'nın 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/186 E., 2022/1179 K.

DAVA TARİHİ : 02.09.2013

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Davacı vekili ile davalı Entegre Harç Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; güvenlik görevlisi olan müvekkilinin davalı asıl işveren ...'ne ait işyerinde diğer davalı alt işveren RGS Güvenlik AŞ'nin işçisi olarak çalıştığını, ücretlerinin gerektiği gibi ödenmemesi üzerine ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti, asgari geçim indirimi, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... AŞ vekili, davacının Şirketten herhangi bir alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Entegre Harç Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili ise davacının diğer davalı işçisi olarak çalıştığını, diğer davalı ile aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığını ayrıca davacının fesih sonrasında başka bir şirket nezdinde işine devam ettiğini ve herhangi bir alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.02.2015 tarihli ve 2013/662 Esas, 2015/60 Karar sayılı ilâmı ile davacının aylık net ücretinin 1.400,00 TL olduğu, 01.05.1998-23.07.2013 tarihleri arasında davalı Şirketler ile aralarında organik bağ bulunduğu kanıtlanamayan dava dışı şirketler nezdinde geçen çalışmalarının dışlanması gerektiği, 01.08.2008-31.07.2009 tarihleri arasındaki Ataşehir'de bulunan 1125446 sicil numaralı RGS Güvenlik AŞ isimli işyerinde geçen sürelerin RGS Güvenlik Şirketinin sorumluluk miktarının belirlenmesinde dikkate alınması, ancak Entegre Harç Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin sorumluluğu hesaplanırken dışlanması gerektiği, ... sözleşmesinin davacı işçi tarafından ücretlerin ödenmemesi nedeniyle haklı feshedildiğinin anlaşılmasına göre davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, davalı ... ile RGS Güvenlik Şirketi arasında asıl alt işveren ilişkisinin bulunduğu, asgari geçim indirimi, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücreti taleplerine ilişkin olarak dava tarihinden sonra ödeme yapıldığı, bu yönüyle konusuz kalan taleplerle ilgili karar verilmesine yer olmadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12.03.2018 tarihli ve 2015/11355 Esas, 2018/4975 Karar sayılı kararıyla davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davalı ... vekilince temyiz aşamasında sunulan davacıya ait istifa dilekçesi ile 05.07.2014 tarihli kıdem tazminatı ödenmesine ilişkin belgelerin Mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca davada reddedilen miktar dikkate alındığında davalı yararına maktu vekalet ücreti yerine nisbi vekâlet ücreti belirlenmesinin de hatalı olduğu gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ....09.2018 tarihli ve 2018/112 Esas, 2018/509 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak 05.07.2004 tarihli 498,48 TL tutarında kıdem tazminatı ödenmesine ilişkin belgede yazılı miktar, hesaplanan kıdem tazminatından resen mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.12.2018 tarihli ve 2018/10216 Esas, 2018/23519 Karar sayılı kararıyla davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına rağmen istifa belgesi değerlendirilmediği gibi yapılan kıdem tazminatı ödemesinin de faiziyle mahsubunun yapılmadığı, davacı asıla bozma ilâmına konu istifa dilekçesi gösterilerek beyanı alındıktan sonra ilgili dönem için istifanın olup olmadığı belirlenerek kıdem tazminatı ödemesinin de faiziyle mahsup edilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 05.03.2020 tarihli ve 2019/4 Esas, 2020/180 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak dosyada yer alan 12.12.2004 tarihli el yazılı istifa dilekçesi kapsamında davacı asıl isticvap edilmiş ve asılın, o yıl ameliyat olduğu için güvenlik bölümüne geçişini istediği ve işverenin yönlendirmesi ile istifa dilekçesini yazdığı, yazdıktan 3 ay sonra güvenlik bölümüne geçtiği ve bu 3 aylık sürede işyerinde çalışmadığı yönündeki beyanı ile istifa dilekçesine karşı irade fesadı iddiasında bulunulmaması dikkate alındığında, davacının ameliyat nedeniyle kendi iradesiyle işyerinden ayrıldığının kabulü gerektiği, buna göre 17.07.2004-12.12.2004 tarihleri arasındaki sürenin hesaplamada dışlandığı, ayrıca 21.05.2003-05.07.2004 tarihleri arasında Çepnioğlu şirketindeki çalışması nedeniyle fesih tarihi olan 05.07.2004 tarihinde ödenen 498,48 TL kıdem tazminatının en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte toplam alacaktan mahsup edildiği, 4857 sayılı ... Kanun'un (4857 sayılı Kanun) 2 inci maddesi gereği hüküm altına alınan alacaklardan her iki işverenin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 18.01.2021 tarihli ve 2020/8952 Esas, 2021/1403 Karar sayılı kararıyla davacı ve davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile bozma öncesi davacının giydirilmiş brüt ücretinin 2.031,34 TL kabul edildiği ve bu hususun bozma konusu yapılmadığı, bozma sonrası giydirilmiş brüt ücretin 2.256,29 TL olarak kabulünün usuli kazanılmış hakkın ihlaline yol açtığı, işverence ödenen kıdem tazminatının mahsubu yapılırken yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizinin hesaplanmasının da hatalı olduğu gerekçeleri ile kararın üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile RGS Güvenlik AŞ için 13 yıl 4 ay 27 gün kıdeme tekabül eden kıdem tazminatı miktarı 26.037,03 TL olarak, ... için 11 yıl 9 ay 27 gün kıdeme tekabül eden kıdem tazminat miktarı 22.845,15 TL olarak belirlendikten sonra bozma doğrultusunda kıdem tazminatı ödemesinin yasal faizi ile mahsubu yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; hizmet süresinin davalı ... yönünden 11 yıl 9 ay 2 gün olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu, davacıya yapıldığı iddia edilen kıdem tazminatı ödemesinin davalı tarafından ispat edilemediği, istifa dikkate alınmadan tüm dönem için hesaplama yapılması gerekirken istifaya konu dönemin hesaplanmamasının kabul edilemez olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davacının alacaklarından davalı Şirketin sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, davacının net ücreti 950,00 TL iken daha yüksek miktardan hesaplama yapılmaması gerektiği, bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınmadan karar verildiği gerekçeleri ile kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, giydirilmiş ücret yönünden usuli kazanılmış hakkın korunup korunmadığı, kıdem tazminatı alacağının hesaplanması ve ödemenin mahsubu ile yargılama giderine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4837 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 32 nci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2. Davacı vekili dava ıslah dilekçesi ile dava değerini 33.142,36 TL olarak belirlemiş, davalı temyiz eden ... yönünden Mahkemece 22.845,15 TL’nin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yargılama giderlerinin her davalı yönünden kabul ve ret oranlarına göre belirlenerek hüküm kurulması gerekirken davalı ... yönünden bu husus dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın tüm, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının sekizinci bendinde yer alan “974,64 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “861,31 TL” ibaresinin yazılması, dokuzuncu bendinde yer alan "292,60 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine “413,22 TL” ibaresinin yazılması suretiyle, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.