Logo

9. Hukuk Dairesi2023/19313 E. 2024/1982 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşten ayrılış bildirgesinde yer alan işten çıkış kodunun düzeltilmesi talebiyle açılan tespit davasında, mahkemenin hüküm fıkrasındaki ifade şeklinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tespit davalarında verilecek kararların icrai nitelikte olamayacağı ve bu nedenle hükmün kodun "düzeltilmesi gerektiğinin tespiti" şeklinde olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanan kısmının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3146 E., 2023/3674 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/142 E., 2023/290 K.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait mağazada 08.06.2022 tarihinde çalışmaya başladığını, 2022 yılının sonuna doğru mağazada çalışan başka bir çalışanla aralarında anlaşmazlık olduğunu ve sözlü tartışma yaşandığını, her iki çalışanın da iş sözleşmelerinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (d) alt bendi uyarınca feshedildiğini, 2023 yılında yeni bir iş başvurusu yaptığı dönemde işten çıkış kodunun 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde düzenlenen duruma karşılık gelen (46) kodu olarak bildirildiğini öğrendiğini ancak iş sözleşmesinin feshine sebebiyet veren olayın bir başka çalışanla yaşamış olduğu tartışma olduğunu ve bu durumunda (45) kodu olarak gösterilmesi gerektiğini ileri sürerek hukuka aykırı biçimde yapılan işten çıkış kodunun iptali ile düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin feshine sebebiyet veren olayın işten çıkış kodunun (46) olması nedeniyle davalı Şirket tarafından yapılan çıkış kodunda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işten çıkarılma sebebinin fesih bildiriminde de belirtildiği üzere 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin "İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi" şeklindeki (d) alt bendi olduğu, buna göre işten çıkış kodunun (45) olarak bildirilmesi gerektiği hâlde, davalı işverence 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin "İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması" şeklindeki (e) alt bendine göre işten çıkış kodunun (46) olarak bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, dosya kapsamına göre iş sözleşmesinin birden fazla haklı sebep teşkil edecek davranışta bulunması nedeniyle feshedildiğini, fesih bildiriminde de 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (d) alt bendi ile (e) alt bendi kapsamında fesih yapıldığının belirtildiğini, bu kapsamda tek çıkış kodu yapılması gerektiğinden (46) kodunun kullanılmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının fesih bildiriminde belirtilen eylemlerinin 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (d) alt bendi kapsamında olduğu hâlde davalı işverence işten ayrılış kodunun (46) olarak bildirildiği, bu bildirim hatalı olduğundan çıkış bildiriminin düzeltilmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, işten ayrılış bildirgesinde yer alan işten çıkış kodunun düzeltilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (d) ve (e) alt bentleri.

3. Dairemizin 26.09.2022 tarihli ve 2022/8185 Esas, 2022/10424 Karar sayılı ilâmının ilgili kısmı şöyledir:

"...

1.Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilâmın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması gerekir.

2. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hâkim tarafından da resen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir.

3. Görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. Aynı şekilde eda davası açılabilecek hâllerde tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur.

4. İşveren tarafından SGK'ya bildirilen işten ayrılış kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davalarında güncel hukuki yararın varlığı, her somut olayın özelliğine göre ve dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak tespit edilmelidir. ...

...

7. Ayrıca belirtmek gerekir ki işten ayrılış kodunun düzeltilmesine yönelik tespit davalarının yasal muhatabı işveren olup SGK ya da İŞKUR'a husumet yöneltilmesi doğru değildir. ..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Eldeki dava tespit davası olup tespit davalarının niteliği dikkate alındığında bu davalarda verilecek kararların icrai nitelikte olamayacağı muhakkaktır. Bu nedenle yapılan yargılama sonucunda hüküm kurulurken kodun "düzeltilmesi gerektiğinin tespiti" ile yetinilmesi gerektiği gözden kaçırılarak hüküm kurulması hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasında yer alan "İşveren tarafından Kuruma 46 kodu ile verilen ve 13.12.2022 tarihli işten ayrılış bildirgesindeki sigortalının işten ayrılış kodunun kod 45 olarak düzeltilmesine," şeklindeki ifadelerinin hükümden çıkartılarak yerine; "İşveren tarafından Kuruma (46) kodu ile verilen 13.12.2022 tarihli işten ayrılış bildirgesindeki sigortalının işten ayrılış kodunun (45) olarak düzeltilmesi gerektiğinin tespitine" ifadelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.